Okulların görevine gelince, kafalar karma karışık!..
İş garantisi olmayan bir öğretmen, kendisini ne kadar derslerine verebilir?
Yıllarca bu tartışıldı.
Ve gelinen son nokta, darbe girişimi sonrasında, bunu biraz da zorunlu hale getirdi.
Belki güvenlik sorunu çözeceğiz ama yeni sorunlar getireceği kesin.
Umarız, başta ülkemiz olmak üzere herkes için hayırlısı ne ise o olur...
Balık Tutmayı Öğretemiyoruz!
Okulların pek çok görevi var.
Örneğin iyi yurttaş yetiştirmek.
Örneğin ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda kalifiye iş gücü oluşturmak.
Örneğin her çocuğun ilgi ve yeteneklerini geliştirmek.
Ama en önemlilerinden birisi de, karşılaştığı sorunları çözecek donanım kazandırmak.
Peki bütün bunları yerine getirebiliyor muyuz?
Evet demek çok zor.
İşte bu yüzden, eğitim sistemimizi yeniden dizayn etmek zorundayız.
Yoksa yarım akademik donanımlı ama balık tutmayı bilmeyen yani aç kaldığında karnını duyuramayan, sorunlarını çözemeyen nesiller yetiştiririz ki, bu da başlı başına bir mutsuzluk kaynağıdır.
Ve mutsuz insanlarla, herhangi bir alanda, mutlu edici sonuçlar elde etmek çok zor!..