adscode
adscode

Televizyon ve bilgisayar uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor

Çok fazla televizyon izleyen ve bilgisayar başında vakit geçiren çocukların algılamasında azalma, dil gelişimi ve motor becerilerinde yavaşlama olduğunu belirten Pedagog Psikolojik Danışman Aykut Akova,…

Televizyon ve bilgisayar uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor
Sağlık
Çocuklarımızın hayatlarının büyük bir kısmını geçirdiği okullarda önemli sorunlar yaşadığını biliyor musunuz? Pedagog Psikolojik Danışman Aykut Akova ve Hürriyet Gazetesi aile-çocuk yazarı Ömür Kurt, ‘Çocukların okul sorunlarıyla başa çıkma yöntemleri’ konulu panelde bir araya gelerek bu soruya yanıt aradı. 12 Ağustos Cumartesi günü, İstanbul Çamlıca’daki Yön Koleji’nde, öğrenci velilerinin de katılımıyla gerçekleşen panelde konuşan Aykut Akova, çok fazla televizyon izleyen ve bilgisayar başında vakit geçiren çocukların algılamasında azalma olduğunu belirtti.

Bilgisayar oyunu dil gelişimini yavaşlatıyor

“Bu çocukların aynı zamanda dikkat süreleri azalıyor. Dil gelişimi ve motor becerilerinde yavaşlama oluyor” diyen Aykut Akova şöyle devam etti: “Çocuklar, içinde korku unsuru barındıran çizgi filmler yüzünden yoğun kaygı ve korkular geliştiriyor. Bu nedenle anne-babasıyla uyumak isteyen çocuklar bile var. Hatta yalnız başına tuvalete gitmekten bile korkuyorlar.” Bilgisayar oyunlarının ise saldırganlık dürtülerini harekete geçirdiğini dile getiren Akova, “Aileler çocuklarının bu duyguya yönelmemesi için bilgisayarda ne oynadığına dikkat etmeli ve ne kadar süre oynadığını takip etmeli” diye konuştu.

Her şeyin bir zamanı olduğu öğretilmeli

Bilgisayar oyunlarının 1 saati geçmemesi gerektiğini dile getiren Aykut Akova, oynatılan oyunun içeriğinin de önemine vurgu yaptı. Ailelerin oyun oynamasının da çocuğun bu davranışını tetiklediğini dile getiren Akova, “Televizyon ve bilgisayar, çocuklarda içe dönük bir yapı geliştiriyor. Tıpkı uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor. Her şeyin bir zamanı olduğu çocuklara öğretilmeli. Ne kadar süreyle televizyon izleneceği, Bu süreç oldukça önemli” dedi. Soyut zekânın 12 yaşından sonra geliştiğine vurgu yapan Akova, " Öncesinde her gördüğü şeyi gerçek olarak algılıyor. Bu nedenle çocuklara izlettirilecek programlara çok dikkat edilmeli” dedi.

Aileler rol model olmalı

Ailelerin bu noktada çocukları için rol model olması gerektiğini vurgulayan Aykut Akova şöyle devam etti: “Örneğin aile çocuğunun bilgisayar oyunu oynamasını istemiyorsa kendisi de oynamamalı. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsa önce kendisi kitap okumalı. Aileler çocuklarına yalan söylemenin kötü bir şey olduğu anlatıp ardından yalan söylerse bu, çok da gerçekçi olmuyor. Ailede öncelikle iletişim olmalı. Anne-baba iletişim kurmazsa çocuk iletişimi öğrenemiyor. Çocuklara ‘sen’ yerine ben diliyle konuşmak gerekiyor; ‘Ben kırılıyorum, ben üzülüyorum’ denmeli.”

Programlarla aldatmaca içinde olunuyor

Hürriyet aile-çocuk yazarı Ömür Kurt ise, televizyonun aslında bir deney olduğunu belirterek, “Programlarla aldatma içinde olabiliyorsunuz ve televizyon karşısında saatleriniz heba oluyor. Çocuklar yaş gruplarına uygun olmayan TV programları izleyerek bazı değerleri kaybediyor. Çünkü televizyonda gördükleriyle bizim ona anlatmak istediklerimiz örtüşmüyor. Bu yüzden televizyonun etkileri çok önemli” dedi. Kurt, çocukları televizyon ve bilgisayar karşısında bırakmak yerine onlarla eleştirmeden, saygıyla iletişim kurmak gerektiğini kaydetti.

Sadece çocukları değil yetişkinleri de etkiliyor

Bilgisayar oyunlarının sadece çocukları değil yetişkinleri de etkisi altına aldığını dile getiren Ömür Kurt, “Oyunlardaki mesajlar çok ince ve çocukların beynine işleniyor” dedi. Bu oyunlarda çoğu zaman saldırganlık aşılandığı için çocukların küfür ve argo konuşmalar öğrendiğini, ailesiyle iletişimin de bu yönde gelişmeye başladığını kaydeden Kurt, yapılan araştırmaların, günde 1 saatten az izleyen çocukla daha fazla izleyen çocuk arasında çok fark olduğunu gösterdiğini söyledi.

Sanatın bir dalı ile ilgilenmek önemli

Sanat duygusu gelişmiş çocukların kendisini daha iyi ifade edebildiğini kaydeden Ömür Kurt şöyle devam etti: “Bu nedenle çocuklarımızı teknolojinin eline teslim etmemeliyiz. Çocukların ilgilendiği bir sanat dalı olursa, bilgisayar oyunlarına ve televizyon programlarına ihtiyacı kalmaz. Bunun için aileler çocuklarına bilim, sanat, dil eğitimi aldırmalı. Çocukların eline kaliteli bir uğraş verdikten sonra korkmamak gerek. Çocuğa değerli olduğunu hissettirmek için ona sorumluluk vermek ve bunu takdir etmek önemli.”
Her gün okuma saati yapılmalı

Televizyon ve bilgisayar nedeniyle çocuklara ağır bir dünya sunulduğunu, bu yüzden de kitaplarda anlatılanları bebeksi bulduklarını kaydeden Ömür Kurt, “Çocuklarla her gün okuma saati yapılmalı. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak açısından bu çok önemli. Kitap okumak çocuğun hayal dünyasını geliştirir. Bu alışkanlığı kazanan çocuk ileride daha doğru adımlar atabilir. Kitap okumanın sadece uykuya dalmak için yapılan bir etkinlik olmadığı gösterilmeli, günün her saatinde kitap okunabildiği anlatılmalı” dedi. Çocukları insani değerlerle yetiştirmenin çok önemli olduğunu kaydeden Kurt, bunun için; çocukla iletişim kurulması gerektiğini sözlerine ekledi.

Amacımız çocukların hayatlarına yön verebilmek

Yön Koleji Müdürü İsmail Altıner ise bilginin bir şekilde halledileceğini ancak bunu duyguyla vermenin çok önemli olduğunu söyledi. Altıner; “Bu da müzik, spor ve resim ile olabilir. Yön Koleji’nde 6 spor branşımız var; jimnastik, atletizm, basketbol, voleybol, tenis, masa tenisi. Uzmanlarımızın da vurguladığı dil eğitimine biz de çok önem veriyoruz. Gramere bağlı olmadan, yabancı öğretmenlerle İngilizce öğretiyoruz. Ayrıca 4’üncü sınıftan itibaren de Fransızca eğitim veriyoruz. Adımız Yön Koleji, amacımız çocukların hayatlarına yön verebilmek. Başarılı çocuklar istiyoruz ama öncelikle mutlu çocuklar istiyoruz. Çocuklarımıza bilim ışığında yön vermek istiyoruz” diye konuştu.

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)