Temel eğitimi 12 yıla çıkartıp zorunlu hale getirdik ama!!!

Zorunlu temel eğitim süresi, ülkeden ülkeye değişiyor.
Refah düzeyi arttıkça, süre de uzuyor.


5-6 yıl olan da var, 13-14 yıl olan da...
Hatırlanacağı gibi, bizde Cumhuriyet’in ilk yıllarında 3 yıldı, sonra 5 yıl oldu, yakın zamanda da 8 yıla çıktı. 
Son birkaç yıldır da kâğıt üzerinde 12 yıl.
Uygulamada ise kentten kente değişen oranlar var. Ama hiçbir yerde yüzde 100 değil...
Oysa, zorunlu temel eğitim, anayasal bir zorunluluk!
Yerine getirmeyen, anayasal suç işlemiş olur!
Medeni ülkelerde, zorunlu eğitim çağındaki çocuğunu ısrarla okula göndermeyen velinin elinden velayeti alınır. Göz yumanlar hakkında da ciddi müeyyideler uygulanır.
Peki, bizde ne oluyor?
Hiç...
Kimsenin umurunda olduğunu da sanmıyoruz.
Sokağa çıkın bakın, okulda olması gerekirken, atölyelerde, tarlalarda, caddelerde, kıyıda, köşede onlarca, yüzlerce çocuk görmek mümkün.
Hem de Türkiye’nin her yerinde...
İktidar zorunlu temel eğitimi 12 yıla çıkartarak çok önemli bir adım attı ama devamını getiremedi.
Şimdi benzer savsaklama, umarız, zorunlu hale getirilecek olan okul öncesi eğitim ve yabancı dil hazırlık sınıfları projesinde de yaşanmaz.
Cumhurbaşkanları ve başbakanlar vizyon belirler, hedef koyar, gerisi uygulamacıların işi. Yani MEB’in, YÖK’ün, ÖSYM’nin TÜBİTAK’ın ve diğer ilgili kurumların görevi.
Bizde vizyon var ama icraat zayıf!..
Suriyeli çocuklar!
Kim ne derse desin, dünyanın en önemli sorunlarından biri de, göçler ve onun yarattığı sorunlar.
İç ve dış göçlerin yarattığı sorunlar, sadece bizde değil, dünyanın her yerinde, ciddi önlemler gerektiriyor. 
Bunların en başında da eğitim geliyor. 
İç ve dış göçün en yoğun yaşandığı ülkelerden biri de biziz.
Ülkemizde yüz binlerce Suriyeli çocuk var.
Ve, onlar artık bizden birileri...
MEB’in, bu öğrenciler için AB desteğiyle geçici de olsa, bir yıllığına, 4 bin 200 öğretmeni istihdam edecek olması sevindirici bir gelişme.

Yazının devamı için tıklayınız