Sınavda barajı geçmek ya da iyi bir başarı sırası elde etmek yetmiyor. Hedeflenen üniversiteye ve bölüme girmek için doğru tercih şart. Tüm uyarılara rağmen binlerce aday, hatalı tercih nedeniyle ya hiçbir bölüme yerleşemiyor ya da açıkta kalıyor. Milliyet'ten Aysel Bozan Yılmaz'ın haberine göre; her yıl bir üniversitede okuyan ya da mezun olan 500 bin civarında adayın tekrar sınavlara girmesinin en büyük sebebi de hatalı tercih.
Yüksek puanını harcamamak için hiç aklında olmayan bölümleri üst sıralara yazmak, çevrenin etkisiyle bölüm seçmek, özel koşullara dikkat etmemek, bölümün bulunduğu ilçeyi incelemeyip şehirden çok uzak bir yere gitmek gibi yapılan bir dizi hata var. Bunlardan en çok rastlananları 10 maddede sıraladık.
1 Puanım ziyan olmasın hesabı: Adaylar aldıkları puan ve başarı sıraları ziyan olmasın diye hiç istemedikleri programları sırf puanı yettiği için tercih ediyor. Örneğin sayısal puanı çok yüksek gelen bir aday, mühendislik programlarından birini isterken, puanı yetiyorsa tıp yazıyor. Kazandığında da mutsuz olabiliyor. Kazandığınızda gitmeyeceğiniz ya da gitseniz de mutsuz olacağınız programları ne kadar gözde olursa olsun yazmayın.
2 Çevrenin etkisinde kalmak: Tercih döneminde çeşitli kaynaklardan bilgi almak çok yararlı ancak son kararı yine aday vermeli. Anne babalar, çocukları için en iyisi olsun istiyorlar o nedenle kimi zaman farkında olmadan onları baskı altına alıyorlar. Kimi kendi okuyamadığı, hayalindeki bölümü kazanmasını istiyor, kimi aile işini devam ettirmesini. Çevredeki pek çok kişi de adaya, kendine göre en iyi olan programları yazmasını telkin ediyor. Çevrenin etkisinden sıyrılıp doğru karar vermek için ne istediğinizi kendinize tekrar tekrar sorun.
3 Özel koşullara dikkat etmemek: Kılavuzda her programın karşısında özel koşullar sütunu altında bazı rakamlar yer alıyor. Kılavuzun sonunda da “Yükseköğretim Programlarının Koşul ve Açıklamaları” başlığı altında, bu rakamların ne anlama geldiği yazıyor. Örneğin bazı programları sadece erkek öğrenciler seçebiliyor ya da tercih edenlerden sağlık raporu isteniyor. Programı kazanan aday gerekli şartları karşılamazsa kaydı yapılmıyor. Kimi adaylar özel koşullara bakmadığı için vakıf üniversitelerinin ücretli programlarını yazabiliyor. Kayıt yaptırmaya gittiğinde ücretli olduğunu öğreniyor. Tercihlerle ilgili bu konudaki tüm sorumluluk adaya ait olduğundan, itiraz etme hakkı da yok. O nedenle kılavuzdaki özel koşulları iyi inceleyin.
4 Açıkta kalmayayım korkusu: Orta ve düşük puanlı adayların en büyük hatası ise açıkta kalmayayım korkusuyla hiç düşünmediği programları yazması. Bu adayların büyük kısmı en baştan kayıt yaptırmıyor bir kısmı da kayıt yaptırıp üniversiteye gidiyor ancak okurken tekrar sınava giriyor. Bu hata bir yıllık kayba ve gelecek yıl sınava girildiğinde Ortaöğretim Başarı Puanı’nda (OBP) 15 ile 30 arasında bir puan kaybına neden oluyor. O nedenle açıkta kalmayayım korkusuyla hatalı tercih yapmamaya dikkat edin.
5 Arkadaşlarım kazanırsa telaşı: Özellikle lise son sınıf öğrencilerinde, ‘Tüm arkadaşlarım kazanıp üniversiteye giderse ben geride kalırım’ telaşı da yaşanıyor. Onlar üniversiteli olurken kendileri tekrar sınava hazırlanmayı hem gurur yapıyor hem de aynı stresi yaşamak istemiyorlar. Oysa ki insan ömründe 1 yıl büyük bir kayıp değil. Kariyer yaşamının bu ilk adımını atarken, çok iyi düşünün.
6 Tüm hakkını kullanmamak: Adayların 24 tercih hakkı var, tümünü kullanmak şart değil. Aday isterse tek tercih de yapabilir. Kimi aday, örneğin “Ben sadece Cerrahpaşa Tıp istiyorum gelmezse başka yerde okumam” deyip tek tercih yapıyor. Kimi 3-4 tercihle listesini tamamlıyor. Tabii ki istediğiniz bölümleri yazmalısınız. Ancak kendinize “Gerçekten böyle mi istiyorum” diye sormanızda yarar var. Çünkü gelecek yıl aynı puanları alamayabilir, isteniz de bu yıl girebileceğiniz bir programı kazanamayabilirsiniz.
7 Son dakikaya bırakmak: Üniversite tercih süresi 13 Ağustos’tan 20 Ağustos’a uzatıldı. Ancak pek çok aday bir an önce tercihlerini yapıp bitirmenin telaşında. Kimi de nasıl olsa zaman var deyip tercihlerle ilgili araştırmaya başlamadı bile. İkisi de yanlış. Tercihlerinizi süresi içinde sakin bir şekilde tamamlayın, acele etmeyin. Sistemde yaşanabilecek yoğunlukları dikkate alarak, tercihlerinizi son güne bırakmayın.
8 Değişiklik yapabileceğini bilmemek: Tercihlerini telaş içinde yapan adayların bir kısmı daha sonra pişman oluyor ancak tercih yaptım artık değiştiremem diye düşünüyor. Oysa ki tercih bildirim işleminizi tamamladıktan sonra tercih süresince https://ais.osym.gov.tr’den değişiklik yapabilirsiniz. Ancak 20 Ağustos’tan sonra değişiklik yapamayacaksınız.
9 Araştırmamak: Tercih edilecek üniversite, bölüm, şehir iyi araştırılmalı. Öncelikle üniversitenin ve bölümün eğitim sistemi, yurt dışındaki üniversitelerle ikili anlaşmaları, mezunlarının başarıları gibi bir dizi kriteri incelemelisiniz. YÖK Atlas, üniversite sıralama kuruluşları, Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı’nın Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması, YÖK’ün Vakıf Yükseköğretim Kurumları Raporu gibi bir dizi kaynaktan bu bilgilere ulaşabilirsiniz.
10 Bilinen bölümlerin dışına çıkmamak: Sayısal öğrencilerin ilk tercihlerinde tıp, mühendislik, eşit ağırlıktakilerin hukuk, sözeldekilerin ise öğretmenlikler yer alır. Çünkü bu bölümlerden mezun olanların işsiz kalmayacağı, iyi maaş alacağı yönünde yanlış bir kanı var. Adaylar da bu çemberin dışına çıkmaktan korkuyor. Oysa ki teknolojiyle birlikte meslekler de değişti, hayatımıza yeni meslekler girdi. Yaklaşık yarısı da 10 yıl içinde yok olacak. O nedenle üniversitelerdeki yeni programlara da şans tanımanızda yarar var.