Türk Hava Yolları'nın (THY), İstanbul-New York uçuşunda, türbülans nedeniyle 28 yolcu ile 2 mürettebatın hafif şekilde yaralanması, uçak seyahatlerinde zaman zaman karşılaşılan olayı yeniden gündeme getirdi.
Türk Hava Yolları'nın TK01 sefer sayılı İstanbul-New York uçuşunda seyahat eden yolcular, öngörülemeyen şiddetli türbülans nedeniyle olumsuz bir deneyim yaşadı. Uçuşta bulunan 326 yolcunun 28'i ve 18 kişilik uçuş ekibinin 2'si hafif şekilde yaralanarak hastaneye sevk edildi. Yaşanan hadise nedeniyle Türk Hava Yolları, uçağın sorunsuz şekilde inişini gerçekleştirdiğini ve teknik kontrollerin ardından bir sonraki seferi icra etmek üzere New York’tan İstanbul'a havalandığını duyurdu.
Hafif yaralı yolcuların 18'inin sağlık kontrollerinin ardından taburcu edildiği, 10'unun tedavisinin devam ettiği açıklanırken, olay akla türbülansın nedenlerini ve sonuçlarını getirdi.
Türbülansın nedenleri
Türbülans, uçak seyahatlerinde karşılaşılan, ne zaman ortaya çıkacağı kestirilemeyen, düzensiz hava hareketi olarak tanımlanabilen bir doğa olayı olarak tanımlanıyor. Suyun içinde oluşan girdaplara benzetilen türbülans, güneşten gelen enerjideki değişimler sonucu atmosfer basıncında ortaya çıkan farklılıklar, farklı hızlarda hareket eden hava kütleleri, havanın bir dağ kütlesi çevresindeki hareketi, fırtınalar gibi bir nedenlerden ötürü meydana gelebiliyor. Özellikle mevsim geçişlerinin olduğu dönemlerde türbülanslarda bir artış görülüyor.
Türbülans normal bir doğa olayı
Normal bir doğa olayı olması ve sık sık görülmesine rağmen türbülans, bazı durumlarda tehlikeli olabiliyor Çünkü türbülans açık ve bulutsuz havalarda da ortaya çıkabiliyor. Çoğunlukla tahmin edilmesi ve uçakların radarları tarafından tespit edilmesi mümkün olmayan türbülans, genellikle yüksek irtifalarda görülüyor.
Uçakların seyir halinde olduğu yükseklikteki ani sıcaklık değişimleri, dünyaya hakim olan rüzgar hareketleri, sıcak ve soğuk hava kütlelerinin ani yer değişimleri hızlı ve beklenmeyen şiddetli rüzgar kaymalarına neden oluyor. Bu beklenmedik rüzgarlar, son derece modern teknolojilerle donatılan uçaklarda, türbülansın yoğunluğuna, uçağın büyüklüğüne ve irtifasına göre farklı şiddetlerde sarsıntılara neden olabiliyor.
Havadaki ani değişiklikler öngörülemeyen türbülans riski taşıyor
Gökyüzündeki tüm hava hareketleri uçuş öncesinde ve sırasında uçuş kontrolörleri ile pilotlar tarafından yakından izleniyor. Seyahatin konforu için havadaki gelişmelere göre uçağın rotasında değişiklikler yapılıyor ancak ani değişimlerde işler biraz daha zorlaşıyor. Öngörülemeyen türbülanslar pilotlara yeni rota için yeterli zaman bırakmayabiliyor ve bu durum yolcular için seyahati olumsuz bir deneyime dönüştürebiliyor.
Pilotların deneyimi, uçak teknolojisi bu duruma hazır
Tüm dünyada pilotlar gökyüzünde yaşanabilecek tüm olumsuz senaryolar için sıkı bir eğitim sürecinden geçiriliyor. Dünyanın en iyi uçuş eğitim merkezine sahip hava yolu şirketlerinden biri olan THY de hem kendi pilotlarını hem de farklı hava yolu şirketlerinin pilotlarını bu durumlar için eğitiyor.
Türbülans, uçak üreticilerinin de göz önünde bulundurduğu bir durum. Bu nedenle uçaklar üretilirken ciddi testlerden geçiriliyor. Uçak üretim teknolojileri türbülansı endişe verici bir durum olmaktan çıkarıyor.
Türbülans sırasında hayat kurtaran kural emniyet kemerinin bağlı olması
Günümüzde kullanılan modern uçakların türbülans nedeniyle düşme ihtimalinin oldukça çok düşük olduğu belirtiliyor.
Araştırmalar ve istatistikler, hava yolunun en güvenli seyahat tercihi olduğunu gösteriyor.
Öngörülemeyen şiddetli rüzgarlarda dahi kabin ekibinin uçuş emniyeti ile ilgili yönlendirmelerine uyarak seyahati güvenle tamamlamak mümkün oluyor.
Türbülans sırasında bir numaralı kural ise yolcunun koltuğunda oturuyor ve emniyet kemerinin bağlı durumda olması. Bebek veya çocuk yolcular da kabin ekibinin sağlayacağı özel koltukta güvenli şekilde seyahat edebiliyor.
