Onlar ne kadar yenilikçi ise ülke o kadar yenilikçidir.
Onlar ne kadar özgürse, ülke o kadar özgürdür.
Dünyanın en iyi üniversitelerinin en güçlü ülkelerde, en iyi üniversitelerin bulunduğu ülkelerin de en güçlü ülke olması boşuna değildir.
ABD’yi ABD yapan, üniversiteleridir.
Peki, bizde durum ne?
Sorunları sıralamaya bir başlarsak, ne bu köşe yeter ne de moral kalır.
Ama güzel gelişmeler de yok değil.
En azından umut!..
Yeni YÖK!
Yekta Hoca’nın yeni YÖK’ü eskilere benzemiyor.
Yetkilerini artıracağına, tam tersi, devrediyor.
Kadro kullanım yetkisinin geçici de olsa üniversitelere devredilmesi de çok önemli. Rektörler ve üniversite senatoları bakalım bu fırsatı nasıl değerlendirecekler?..
Kendi misyonlarını, kendi vizyonlarını ve kendi kimliklerini oluşturabilecekler mi?
Onlara, özellikle şunu hatırlatmak isteriz:
20 yıl sonra, farkındalık yaratıp, kimlik oluşturmayanlar yok olup gidecek!..
YÖK kurulduğunda 19 üniversite vardı, sonra 27’ye çıktı.
50-60’lı rakamlara ulaşınca, eyvah, eyvah denilmeye başlandı.
Üniversite sayısı şu anda 200’ü aştı ve bu elbise yükseköğretime dar geliyor.
Yekta Hoca, önceki başkanların yapmadığını yapıp, görevlerinin bir bölümünü kurullara, bir bölümünü de üniversitelere devretmeye başladı.
Umarız, bu fırsat iyi değerlendirilir.
Örneğin bu yetki devri, eş, dost, ahbap ilişkileri çerçevesinde değil de liyakate göre işler.
Yetki devrinin geçici olması ve gözlenmesi, bu çerçeveden bakıldığında çok önemli.
Yani, yaptığım yanıma kâr kalmayacak sorumluluğu yükleyecektir.
Peki, yeni devir nasıl olacak ve neler getiriyor?
İşte ayrıntılar...
Yetki devri!
Yüksek- öğretim Kurulu (YÖK), asgari kadro ve bunun iki katına kadar kadro kullanma yetkisini üniversitelere devretti.
YÖK Yürütme Kurulu’nda alınan karar gereği, üniversitelerdeki asgari kadro aktarımı artık YÖK’ün onayına ihtiyaç duyulmaksızın üniversite yönetim kurulunun kararıyla gerçekleştirilebilecek.
YÖK’ün bu kararının yükseköğretim tarihindeki en büyük yetki devri olduğu belirtiliyor.
Asgari kadro sayısının iki katına kadar kadro kullanma yetkisi ise üniversitelerin alt bileşenlerinin uygun görüşlerinin alınması kaydıyla yine üniversite yönetimlerine devredildi.
Bu kapsamda, üniversitelerin asgari kadrolarının iki katına kadar, bölgesel kalkınma odaklı üniversitelerin ihtisas alanlarıyla doğrudan ilgili birimler için üç katına kadar, araştırma üniversitelerinin ise dört katına kadar olan kadro aktarım yetkisi üniversite yönetim kurulu kararıyla YÖK onayına ihtiyaç duyulmadan doğrudan üniversiteler tarafından gerçekleştirilecek.
Üniversitelerin sadece norm dışı kadro ihtiyaçları olması halinde bu talepleri değerlendirecek olan YÖK, ayrıca üniversitelere, bu yetkiyi kullanırken ilgili anabilim dalı, ana sanat dalı, bölüm başkanları ve birim kurullarıyla birlikte mevzuata ve akademik teamüllere uygun tarzda hareket etmeleri konusunda uyarıda bulundu.
Söz konusu karar 31 Aralık 2019’a kadar geçerli olacak.
YÖK bir senelik müddet sonunda yönetişim, liyakat, ehliyet ve kamu yararı bakımından üniversitelerin kadro kullanımlarını kamuya açık bir şekilde değerlendirerek, bu süreleri üniversite bazında tekrar uzatacak.
