Bursa'da eğitim kurumlarındaki vaka sayısındaki hızlı artış eğitimcileri tedirgin ediyor. Eğitim İş Sendikası, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde "Öğretmenler aşısız. Okullar öğretmensiz kaldı" pankartı açarak, aşılama tamamlanıncaya kadar yüz yüze eğitime ara verilmesini istedi. Sendika ayrıca, Bursa'da şu an itibariyle Covid-19 pozitif olan ve tedavi süreci devam eden öğretmen sayısının 150'ye yaklaştığını, 5 bine yakın öğrencinin uzaktan eğitime dönmek zorunda kaldığını belirtti.
Bursa’da eğitim kurumlarındaki vaka sayısındaki hızlı artış eğitimcileri tedirgin ediyor. Eğitimciler, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak, aşılama bitmeden yüz yüze eğitime ara verilmesini talep etti.
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy yaptığı açıklamada, “Bursa’da şu an itibariyle Covid-19 pozitif olan ve tedavi süreci devam eden öğretmen sayısı 150’ye yaklaşmıştır. Yüz yüze eğitime başladığımız 2 Mart tarihinden bugüne kadar temaslı ve pozitif olan öğretmen sayısı ise bunun çok üzerindedir. Öğretmenlerin temaslı ya da pozitif olması nedeniyle 5 bin civarında öğrenci de uzaktan eğitime dönmek zorunda kalmıştır. Bunun yanın sıra çok sayıda öğrencimiz karantinaya alınmış, sınıflar kapatılmıştır” dedi.
BAKAN ‘TEHLİKE YOK’ DEMİŞTİ
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, Bursa’da aşılanan eğitim çalışanı oranının yalnızca yüzde 4 olduğunu vurgulayarak şu ifadelerle tepki gösterdi:
* Hükümet, tehlike çanlarının böylesi sesli çaldığı bir dönemde salgını zayıflatmak için kararlar almak bir yana dursun, aşılama sürecini tamamlamadan yüz yüze eğitimi başlatarak ateşe körükle gitmiştir. Bilindiği üzere 24 Şubat’ta aşı olurken poz veren Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmenlerin aşılanmasına dair de takvim açıklamıştır. Bakan Selçuk, aşılama süreci sayesinde yüz yüze eğitimde bir tehlike olmadığını, okulların da “zaten” yüz yüze eğitime hazır olduğunu söylemiş ancak süreç yine kendisini yalancı çıkarmıştır.
“1 MİLYON ÖĞRETMEN ARASINDA 80 BİNİ AŞILANDI”
Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy, Milli Eğitim Bakanı’nın sessiz kaldığına da dikkat çekerek şöyle devam etti:
* 15 Şubat’ta köy okulları açılmış ve bu okullardaki öğretmenlerin aşılanmasının derhal başlatıldığı duyurulmuştur. Sendikamızın edindiği bilgilere göre, köy okulu öğretmenlerinin; birçoğu asgari ücretin dahi çok altında çalıştırılan ücretli öğretmenlerden oluşmakta olup bu grup aşılanacak öğretmenler kategorisine dahi alınmamıştır.
* Üstelik taşımalı eğitim utancının bu çağda sürdürülmesi nedeniyle, köy okulları dolmuş taşmış, sendikamız MEB’i bu konuda uyarsa da bir cevap alamamıştır. Köy okullarının hiçbir yoksulluk ve yoksunluğunu gidermeden, içini aşı yapılmamış eğitim çalışanları ve öğrenciyle dolduran zihniyet, bu kabusla diğer okul türlerinde yaşatacaklarının adeta fragmanını izletmiştir.
* Bakan Selçuk’un olurken poz verdiği aşılar, onun söylediğinin aksine eğitim çalışanlarına uğramamıştır. Resmi rakamlar bile 1 milyonu aşkın öğretmen varken, sadece 80 bininin aşılandığını ilan etmektedir. Üstelik bu rakamdaki 2.dozu tamamlanan öğretmen sayısının ne olduğu ise açıklanmamıştır.
* Ayrıca virüs sanki mesleki özelliklere göre bulaşıyormuşçasına okullarda bulunan öğretmenler dışındaki eğitim emekçilerinin aşı konusunda adı dahi anılmamıştır.
“YAŞAM HAKKINI TEHLİKEYE ATACAK UYGULAMA SON BULSUN”
“Eğitimin yüz yüze yapılması gerektiği açıktır fakat evrensel, anayasal, yasal ve sonucunda insani bir hak olan sağlık ve yaşam hakkını tehlikeye atacak uygulamaların sonlandırılması riskin en aza indirilmesi de gerekmektedir” diye konuşan Yeliz Toy açıklamasını şöyle tamamladı:
* Yüz yüze eğitimin devamı için tüm eğitim çalışanlarının zaman kaybedilmeden aşılanması son derece önemlidir. Ancak, gelinen noktada, eğitim emekçilerini aşılamadan yüz yüze eğitim kararı veren MEB, bu yolla hem eğitim emekçilerinin canını hiçe saymış, hem de öğrencilerin birbirlerine ve evlerine virüs taşıma ihtimalini görmezden gelerek toplum sağlığını tehlikeye atmıştır.
* Eğitim-İş olarak mevcut şartlarda verilen yüz yüze eğitim emirlerinin gerekli şartların sağlanamamasına ve aşılama sürecinin tamamlanmamasına bağlı olarak hukuka aykırı olduğunu vurguluyor, Valiliğe iletilmek üzere az sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne vereceğimiz dilekçe ile;
* Eğitim ve Bilim İş görenlerine yönelik aşılamanın bir an önce tamamlanmasını,
* İlimizdeki eğitim öğretim süreci ile ilgili karar verme merci olan vali başkanlığındaki İl Hıfzıssıhha Kurulunca aşılama işlemi ile aşı etki süreci ve salgına ilişkin alınması gereken tedbirler tamamlanana kadar yüz yüze eğitime ara verilmesini talep ediyoruz.
Halil ATAŞ/ SÖZCÜ