Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neredeyse her sözünün altına imza atan, vakıf üniversitesi mütevelli heyeti başkanları, Erdoğan’ın, vakıf üniversitelerinin vakıf olmaktan çıkıp, tamamen ticarete yöneldiklerine ilişkin sözlerini nedense duymazdan geldiler!
Tespit doğru ama algının nasıl olduğuna ilişkin bir emare görülmüyor.Haklı diyen de yok, haksız diyen de!
En azından YÖK, durumdan vazife çıkartıp, göstermelik de olsa, bu yönde bir denetim yapar ya da daha önce bu yönde yapılan denetimlerin sonucunu paylaşırdı ama onlardan da ses yok!Peki, vakıf üniversitelerinin tamamı bu yönde mi? Yani ticarileştiler mi?
Evet demek tabii ki mümkün değil, Koç, Sabancı, Bilkent gibi ciddi anlamda vakıf üniversiteleri var ama sayıları 77 üniversite içerisinde 10’u geçmez!..Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı isyan ettirecek boyuta gelen ticarileşme gerçekten de aldı başını gidiyor. Eğer önüne geçilmezse, ileride hem kurucularını hem de öğrencileri sıkıntıya düşürecek ciddi erozyonlar yaşanabilir.
Müteahhitler gibi kurtar bizi devlet baba diye avuç açtıklarında ise iş işten çoktan geçmiş olur. Çünkü zedelenen imajlarını yeniden toparlamaları çok zor olur!
Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kızdıran gelişmeler nelerdi? İşte onlardan birkaçı:
Öğrenci ücretlerinin yüksekliğin Yatırım gerektiren alanlardan çok dört duvar ve hoca gerektiren alanlara yönelmelerin
Farklı farklı şirketler kurarak üniversite üzerinden para kazanmaların
Kampüsler için harcanan kaynakları öğrencilerin sırtına yüklemelerin
Öğrenciye verdikleri bursları bile genel bütçeden ödemelerin
Öğretim üyesi yetiştirmemelerin Para bağışlayacaklarına, para kazanmaların
Haddinden çok öğrenci almaların
İstihdam ve insan gücü planlamasını hiç kale almamaların
Ülke ihtiyaçlarından çok, az yatırımla, çok kontenjan alacakları ve dolduracakları alanlara yönelmelerin
Vakfeden değil, her koşulda kazanan olmaları!..