Örneğin, üniversite, meslek, iş tercihlerinizden memnun musunuz? Öngörülerinizin ne kadarı gerçekleşti?
O yıllara yeniden dönseniz, tercihleriniz yine hep aynı yönde mi olurdu?
Çok daha önemlisi, o tercihler sizin miydi yoksa çevrenin ve koşulların dayatması mıydı?..
Dünyadaki değişim rüzgârı eski hızında değil. Kasıp, kavuruyor.
Yüz yılda, bin yılda değişen çağlar, şimdi on yılda bir değişiyor.
Daha bir önceki çağı bırakın yakalamaya, anlamaya çalışırken, bir yenisi geliyor.
Bilgi, Bilişim, İnovasyon, şimdi de yapay zekâ çağı!
İşte bu yüzden, geleceği tasarlarken, ne olur, ufkumuzu ve antenlerimizi sonuna kadar açalım! Takıntılarımızın esiri olmayalım...
Üniversite mi, meslek mi?
Kimilerine göre, mezun olunan üniversite, seçilen meslekten çok daha önemli. Çünkü, etiket her şeymiş! O üniversitelerin diploması oldu mu, bütün kapılar size açılır, o ekosistem, sizi alır uçururmuş!
Sınav başarısının olmazsa olmazların başında geldiğini iddia edenler de var. Peki, doğru olan ne?..
Sınavlar ve öğretim kurumları önemsiz mi? Elbette önemli ama her şey değil. Ama eğer iddia edildiği kadar çok önemli olsaydı, bugün, ülkeleri de kurumları da sınav şampiyonları ve belli üniversitelerin mezunları yönetir ya da hemen her alanda en önemli rol model onlar olurlardı!..
Sadece ülkemize değil, dünyaya bir göz atın. Göreceksiniz ki zirveye tırmananlar ya da çağa damga vuranlar, etiketi olanlar değil, işini en iyi yapanlardır.
İşini en iyi şekilde yapmanın yolu ise o işi yani o mesleği sevmekten geçiyor.
Sevmediğiniz mesleği bir yere kadar yaparsınız.
Para içinse, paraya doyduğunuzda artık size heyecan vermez. Kariyer ya da güç içinse onu elde ettiğinizde, hiçbir cazibesi kalmaz. Çünkü hedefinize ulaşmışsınızdır.
Peki ya sevilen bir meslekte, o sevda körelir mi? Örneğin, bir öğretmen öğrencilerinden, bir şoför direksiyonundan, bir hukukçu adalet aramaktan, bir çiftçi üretmekten, bir doktor hasta bakmaktan yorulur ya da vazgeçer mi?
İyi okul yoktur. İyi öğrenci vardır ve o iyi öğrenciler, nerede olursa olsunlar, er ya da geç hedeflerine ulaşırlar. Onları hiçbir şey yıldıramaz. Yeter ki doğru yönlendirilsinler, doğru seçim yapsınlar!..