Her iki konuda da evet demek mümkün değil.
MEB, YÖK ve ÖSYM, hemen bir açıklama yapıp, gerçekleştirdiğimiz bu bir yeterlilik sınavı değil, sıralama sınavı diyebilirler. Ama onlara şunu da sormak gerekir:
Yeterlilik olmadan, kaliteyi nasıl yakalayacaksınız?
Hiç Kimya sorusu çözmeden Kimya mühendisliğine girilir mi? Girilir!
3,5 soru çözülerek anadolu lisesine girilir mi? Girilir!
Sonuçta yüzde birlik dilime giren öğrencinin girdiği fakülte ya da lise ile yüzde 25'lik dilime giren öğrencinin girdiği lise ve fakülte de aynı diplomayı veriyor.
Gemisini yürüten kaptan misali, torpilini bulanın iş sahibi olduğu günümüzde, sanki gecesini gündüzüne katanlar değil de sisteme en kolay şekilde uyum sağlayanlar çok daha mutlu gibi!
Bu da çalışkan öğrencileri, negatif yönde etkiliyor.
Eğitime yön veren ve eğitimin önemine inanan kurumların, bu konuyu özellikle dikkate almalarında yarar var.
Yoksa, kırgın ve küskün başarılı öğrencileri, toparlamamız zaman alabilir!..
Ve onlar olmadan, çağı yakalamamız mümkün değil!..
Yeni Sınav Sistemleri Ayırt Edici Olacak mı?
Liselere ve üniversiteye girişte uygulanacak olan yeni sınav sistemleri, çalışanla, çalışmayanı ayırt edecek mi? Çok daha önemlisi, hak edenin, hak ettiği yere gireceği bir donanım arayacak mı?..
Emoji ile tepki ver!
Bu Haberi Paylaş :
Benzer Haberler
-
Yorumu Gönder
0 Yorum
Diğer Yorumlar (0)
