Dünyanın iyi üniversiteleri ilanla rektör aramaya en az 6 ay, hatta bir yıl önceden başlıyor.
Aradıkları kriterler ise en az 20 madde.
Bugüne kadar hem akademik olarak hem de idareci olarak ne yaptığı, adaylığa neden talip olduğu, yeni kaynaklar nasıl yaratacağı, mevcut kaynakları nasıl yöneteceği, öğrenciyle ilişkileri nasıl geliştireceği, verimliliği nasıl artıracağı, öğrenci sayısını nasıl yükselteceği, yabancı öğrenci ve öğretim üyesi bulma konusunda hangi yolları izleyeceği, üniversite-sanayi işbirliğini nasıl geliştireceği, hangi yeni bölümleri açacağı ya da kapatacağı, bulunduğu kente ya da ülkeye hangi katma değeri kazandıracağı, aday olduğu üniversiteye bugüne kadar ne kazandırdığı gibi çok farklı sorular yöneltiyorlar.
Ve hemen her kriter için kılı kırk yarıyorlar.
Görüşme süreci bazen aylarca sürebiliyor...
Peki, bizim YÖK, rektör adaylarında hangi kriterleri arıyor?
Gelin bir de ona bakalım:
“Profesör olarak en az üç yıl görev yapmış olması, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine göre devlet memuru olarak istihdam edilebilmek için engel bir halin bulunmaması, rektör olarak atama işleminin ikmal edildiği tarih itibarıyla 67 yaşını tamamlamamış olması.”
Evet, evet, yanlış görmediniz, hepsi bu kadar.
Bu iş bu kadar kolay olmamalıydı ama belli ki YÖK’ün bir bildiği var!
Hangi üniversitelere?
YÖK, 19 üniversiteye yapılacak rektör ataması için aday adaylarının 28 Kasım Pazartesi mesai saati bitimine kadar başvurabileceğini duyurdu.
YÖK’ten yapılan açıklamaya göre Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Artvin Çoruh, Bartın, Batman, Bitlis Eren, Çankırı Karatekin, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, İzmir Bakırçay, İzmir Demokrasi, Karamanoğlu Mehmetbey, Kırklareli, Kilis 7 Aralık, Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Osmaniye Korkut Ata, Siirt ve Yalova üniversitelerine rektör ataması yapılacak.
Bu süreç, görünen o ki, diğer üniversitelerde de aynen devam edecek.
Boğaziçi Üniversitesi’nde ise aday olma süreci hiç başlatılmadan direkt atama yapıldı...
İyi mi olur, kötü mü?
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, öğretim üyesi ve rektör alımlarında ilanla arama yapılması dünyanın en iyi üniversitelerinin de başvurduğu bir yöntem.
İyi işletilirse iyi sonuçlar verir, kötü uygulanırsa da üniversiteleri arka bahçe haline getirebilir ki bundan uzak durmak gerekir.
Üniversiteler bir toplumun lokomotifidir.
Onlar ne kadar özgür, üretken, demokrat, vizyon sahibi ve vatansever olursa, yetiştirdikleri doktorlar, mühendisler, hukukçular, öğretmenler de bir o kadar kendisiyle ve toplumla barışık olur, katma değer yaratır.
İşte bu yüzden üniversiteler ile diğer kurumları birbirine karıştırmamak gerekir.
Üniversitelere yönelik bir adım atarken bir değil, bin defa düşünmekte yarar var.
Önceki iki YÖK başkanı o kadar başarısızdı ki atayan makamlar bile kendilerine sahip çıkmadı.
Kime sorulsa, sorumlusu biz değiliz dedi.
Umarız, YÖK’ün seçtiği rektörler için de aynı durum söz konusu olmaz!..
Yazının devamı için tıklayınız