Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Habertürk Televizyonunda yayınlanan programda, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Üniversiteye girişteki yeni sistemde sözel ve sayısal okuryazarlığa büyük önem verdiklerine işaret eden Saraç, "Matematik alanında geçen sene YGS'de 280 bin civarında öğrencimiz bir net bile yapamadı." bilgisini paylaştı.
Bu verinin bu sene matematiğin merkeze alınmasının önemli bir gerekçesi olup olmadığı sorulan Saraç, Milli Eğitim Bakanlığı ile uyumlu bir şekilde çalışarak, sistemi yeniden Türkçe ve matematik olguları üzerinde inşa etmek istediklerini, bu yaparken de sosyal bilimler ve fen bilimlerini ihmal etmemek için çaba gösterdiklerini ifade etti.
TYT örnek soruları
Saraç, "TYT örnek sorularda geri dönüşler nasıl?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın en orijinal aşaması Temel Yeterlilik Testi idi. Biz başta söylediğimiz şekilde yani YÖK tarafından çizilen çerçevede bu aşamada kuru bilgi sormaktan ziyade öğrencilerimizin analitik düşünme kabiliyetlerinin sorgulanacağı bir test olacağını beyan etmiştik. 6-7 sene önce kendisine öğretilen bilgilerin, kuru bilgilerin geri dönüşümünün tekrar hatırlanmasını istemekten ziyade, muhakeme, okuduğunu anlama, söz varlığının zengin olup olmadığının sorgulanması ve sayısal düşünme yeterliliğinin tespitine yönelik olacağını ifade etmiştik. Bu açıdan da soruların bu şekilde kurgulanması hususunda karar vermiştik."
TYT örnek sorularına yapılan yorumlara ilişkin de Saraç, "Geri dönüşler bizi çok sevindirdi. YÖK'ün bu attığı adımın öğrenciler tarafından kabul görmüş olması, onları daha rahatlatan bir husus olmuş olması bizi mutlu ediyor. Şunu rahatlıkla ifade edeceğim, bu sistem oturdukça daha çok kitap okuyan, daha çok düşünce üretmeye çalışan, bilgiden bilgi üretmenin sorgulandığı bir ortamın oluşacağını hep birlikte göreceğiz." değerlendirmesini yaptı.
YKS'de açık uçlu soru yok
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) açık uçlu soru olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık Saraç, açık uçlu sorularla ilgili geçen yıl birtakım uygulamaları yaptıklarını dile getirerek, "Sonuçta çok riskli oluyor bu sorular. Riskli olmasının yanı sıra giren adaylarda bir güven sorunu oluşturuyor. Biz bu sene yeni sisteme geçiş yaptığımız için böyle bir riski de bir daha buraya eklemleme yapmak istemedik. Açık uçlu soru sorulmayacak." diye konuştu.
"Liselere geçiş sisteminde yapılan değişiklik üniversite giriş sisteminde bir değişikliğe sebebiyet verecek mi? Domino etkisi yaratacak mı?" sorusuna da Saraç, "Hayır, böyle bir husus yok. Milli Eğitim Bakanlığımız da liselere geçişi zaten kalite odaklı kılmaya çalışıyor. Böyle bir merkezi sınav yapıyor. Lise sonrasında da bir sınav yapılacak. Bununla da üniversiteye girilecek." dedi.
Yardımcı doçentlik
Yardımcı doçentlikle ilgili bir soru üzerine Saraç, doçentliğe geçiş sürecinde eser incelemesi ve sözlü inceleme yapıldığını dile getirerek, burada sözlü sınavlardan şikayet bulunduğunu aktardı.
Konuya ilişkin üniversitelerden ve diğer paydaşlardan görüş aldıklarını anımsatan Saraç, "Sözlü sınavların kalkmasını ve yardımcı doçentlikle ilgili yeni bir düzenlemeye ilişkin teklifimizi zannedersem bir ay içinde sunacağız. Bunun için yasa değişikliği gerekli ama bizim üzerimize düşeni bir ay içinde gerçekleştireceğimizi düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Öğretim üyelerine yayın teşviği gelecek
Prof. Dr. Saraç, Türkiye'de son dönemde öğretim üyelerinin yayın sayılarındaki artışın etki değeri yüksek yayın gruplarında olmadığına değinerek, son dönemde etki faktörüne göre yayınların gruplandırıldığı bir çalışma yapıldığını bildirdi.
Buna göre, dünya genelinde yayınlanan makalelerin ağırlıklı olarak yüzde 44'ünün etkinlik çarpanına göre ilk yüzde 25'lik dilimde yer alan dergilerde yayınlandığını, Türkiye'de ise yayınların toplamının ancak yüzde 25'inin bu ilk dilimde yer aldığına işaret eden Saraç, "Bu yıldan itibaren hocalarımıza etki değeri yüksek dergilerde yayınlarını yapmaya yönelik teşviklerimiz de olacak." diye konuştu.