Yükselen Döviz, Yurtdışındaki Öğrencileri ve Ailelerini Yakıp Kavuruyor

"Ekonominin gidişatının ve dövizin önlenemeyen yükselişinin yıkıcı etkilerinden her kesim kendini kurtarmaya çalışıyor. Sesini duyurabilen duyuruyor, duyuramayanların ise Allah yardımcıları olsun.

Birkaç gündür gazetelerden öğreniyorum ki, yeni çıkan bir KHK ile, kamu kuruluşlarına dövizle borçlu olanlar, borçlarını 02 Ocak 2017 tarihindeki kurdan ödeyebileceklermiş.

Son olarak bugün öğreniyoruz ki, Diji Türk’ü alan firmanın dolar borcu için dolar kuru 3.26 TL’ye sabitlenmiş.

Bu arada ÖTV ve KDV indirimleriyle başka bir takım indirimler art arda geliyor.

Otomotiv firmaları araba satışlarında döviz kurunu belirli bir miktarda sabitleyerek müşterilerine kolaylık sağlamaya çalışıyorlar.

Bildiğim kadarıyla Diyanet, Hac ve umre turlarında döviz kurlarını sabitliyor.

Anayasa görüşmeleri sırasında Ekmeleddin İhsanoğlu Meclis kulisinde  Başbakan’a “Osmanlı Haneden mensuplarına maaş ve çocuklarına yurt ve burs imkanı sağlanmasına” yönelik bir yasa teklifinden bahsediyor ve destek istiyor.  Muhtemelen onlara da yakında yüksek maaşlar, çocuklarına burslar ödenir.

Ben, dövizdeki önlenemeyen yükselişin, pek çok aile için önemli olan fakat sesleri çıkmadığı ve kamuoyunca bilinmediği için hiç gündeme getirilmeyen bir etkisini iletmek istiyorum.

Benim oğlum yurtdışında yüksek lisans yapmaktadır. Maalesef bir burs imkanı elde edemedi. Dolayısıyla kendi imkanlarımızla ve zor şartlarda tahsiline devam ediyor. Malumunuz, bu şekilde yurtdışında lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gören pek çok öğrenci var.

İnsanlar genellikle, yurtdışında kendi imkanlarıyla okuyan gençleri, hep bir eli yağda bir eli balda yaşayan, zengin ve varlıklı ailelerin çocukları olarak düşünürler. Aslında kesinlikle öyle değil. Çoğu genç, büyük özverilerde bulunuyorlar, yaşamanın çok güç olduğu yerlerde ve şartlarda yaşıyorlar. Benim çocuğumun da yaptığı gibi pek çok genç, ailelerinden çok az bir destek alarak, oralarda restoranlarda, benzinliklerde vs. kaçak olarak bulabildikleri part time her türlü işlerde çalışmak suretiyle harçlıklarını çıkararak okumaktalar. Bu arada bir yandan da sürekli olarak burs imkanlarını takip ediyorlar. Bir kısım öğrenciler de Kredi Yurtlar Kurumundan (KYK) yurtdışı yüksek lisans kredisi almaktadırlar. Bu krediler malumunuz geri ödemelidir.

Ama bu KYK kredisinin miktarı çok düşüktür ve TL olarak ödenir. Örneğin Almanya için yüksek lisans aylık KYK kredisi miktarı 1518 TL.dir. (KYK internet sitesinde her ülke için kredi miktarını gösteren liste mevcuttur.) Bunu, bugünkü kurdan EURO’ya çevirirsek ayda 380 EURO yapıyor. Oysa ki daha eylül ayının sonlarında 1 EURO=3.30 TL. idi ve bununla 460 EURO alınabiliyordu. Yani bu krediler dakika dakika eriyor. 

Bu kur artışlarının devam edeceği aşikar. Devlet, dövizdeki önlenemeyen yükseliş nedeniyle zararını bir tek bu çocuklardan mı karşılayacak? Devletimizin, yurtdışında tahsil gören ve KYK’dan öğrenci kredisi alan gençleri de görmesi ve durumlarına acil bir çözüm bulması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü onlar oralarda, bu eriyip giden euro ve dolarla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.

Bu sıkıntıyı, çekenler hariç kimse bilmiyor. Esasen, bunun çözümünün zor olacağını ve devlete çok fazla bir yük getireceğini sanmıyorum. Bu konuda naçizane bir öneride de bulunabilirim. Örneğin, öğrencilerin kredi başvurularının kabul edilip kredi tahsisine başlandığı tarihteki döviz kuruna (veya devletimizin uygun göreceği bir döviz kuruna) sabitlenerek, Türk Lirası olan aylık kredi miktarlarının karşılığında bu çocuklara her ay (kredilerini aldıkları) Ziraat Bankasından döviz satılabilir. Nihayetinde bu gençlerin çok büyük çoğunluğu,  yurtdışında gördükleri tahsili, gelip bu ülke için kullanacaklar. Bu çocuklar ülkenin aydınlık geleceği. Öğrendikleri bilgiler ve edindikleri tecrübeler ile ülkemizin gelişmesine katkı sağlayacaklar. İyi eğitim görmüş gençlere bu ülkenin ihtiyacı var.


Lütfen bizim yaşadığımız ama muhtemelen kimsenin aklına gelmeyen bu sorunu gündeme getirir misiniz? Belki yetkililerin aklına gelmesine vesile olur.


Çocuğumun bulunduğu ülkede part time çalışma nedeniyle sıkıntı yaşamaması için, mektubumu yayınlamanız durumunda  adımın belirtilmemesini rica eder, saygılar sunarım."