Kadın başarı hikayelerini okumak her zaman ilgimi çekmiştir, fakat bu kitap sadece bununla sınırlı değil, çok önemli noktalara değinilmiş. Kadın gücünün cesareti ve başarısının yanı sıra, anne baba ve eğitimcilere çocuklar hakkında yol gösterecek, onları keşfetmelerini sağlayacak rehber bir kitap olmuş.
Kitabın değerli yazarları Gülüş ve Tuğba hayatlarının ilk yarısını kendileriyle ilgili yanlış inançlar geliştirdiklerinin farkına bile varmadan yaşamış, çabaları ve gayretleri sonucu kendilerini sorgulamaları ve kendilerine dayatılan yaşamın kabuklarını kırarak özgürleşmişler. Zorlukları aşarak kendilerini gerçekleştirmeyi başarabilmişler. Bu kitabı yazmalarının asıl amacı onlar gibi insanların güçlerini ortaya koymaya çalışmalarını sağlamak. Kitapta da kendi yaşantılarını sade, anlaşılır ve akıcı bir dille anlatarak, insanlara yol göstermeye çalışmışlar. Bilimsel tanı ve teşhisleri güncel araştırma ve çalışmalarla da destekleyerek bilgilendirme yapmışlar. Hiper beyin, üstün potansiyel, üstün zeka, hiperaktif, DEHB ( Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), hiper esneklik ve aşırı uyarılabilirlik gibi terminolojik kavramları kendi hayatlarından örnekler vererek daha anlaşılır hale getirmişler.
En önemli nokta ise çocuklara bir zamanlar hatta hala ‘’ yaramaz, aklı beş karış havada, uyumsuz’’ gibi konulan etiketlerin, hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği, parlak zeka gibi tanılara sahip olabileceğini gözden kaçırmamak gerektiği bence. Bugün yaramaz, uyumsuz, hep bir eksiklik varmış gibi davranan, kendini ele vermeyen, potansiyelinden ve kendinden bir haber bir o kadar daha üstün yetenekli bireyler var. Peki bu bireyler içindeki cevhere neden ortaya koyamazlar, çekinirler? Davranışları ve düşünceleri toplum ve aile tarafından kabul edilemez, etiketlenir, tepki alır diye mi? Sevilmez dışlanır diye mi yoksa? Kimbilir belki de kimse onlara bu cevheri göstermemiş, farketmemiştir. Üstünlük sergileyemeyen hatta zorlanan, düşünce ve davranışlardaki farklılığı bir yetenek değil, hata olarak gören hisseden çocuklar kabullenme ve uyumlanmayı görünmez olmayı seçmişlerdir.
Ebeveynlerin çocuklarını tanıması, eksikleri ve fazlalıklarıyla onları keşfetmesi, başka çocuklarla kıyaslamaması, her çocuğun ayrı ve özel olduğunu kabul etmesi çok önemlidir. Onlara karşı bakış açısını değiştirmek, farklılıklarını görmek, güçlü taraflarını ortaya çıkararak potansiyellerini gerçekleştirmeye destek vermek gerekir.
Hiper beyinli bireyler birden fazla iş yapma ve detaylı düşünme konusunda oldukça başarılıdırlar. Çok çalışırlar, azimlidirler. Güçlü kararlılık, girişimcilik, sonuca ulaşma çabası, ciddi risk alma kapasitesi en önemli özellikleridir. Üstün potansiyelli olmak, sadece olumlu özellikleri akla getirmesin. Bu bireylerde yalnızlık, aşırı duyarlılık, uyumsuzluk, isyankarlık, hiperaktivite ve öğrenme farklılıkları, beceriksizlik, özgüven eksikliği, suçluluk duygusu gibi durumlarda eşlik eder.
Bizler de günümüzde özgüvenli, özyeterli, kendi değerinin farkında olan, problemlere farklı çözüm arayışları bulan, potansiyelinin farkında olan çocuklar yetiştirmek için lütfen bunları dikkate alalım. Çocuklarımızı iyi gözlemleyelim, onları keşfedelim ve etiketlemeyelim. Unutmayalım ki, hayatta potansiyelinin farkında olan çocuk daha cesur seçimler yapar.
İki hiper kadın, çok güzel yazmışsınız.
Yüreğinize sağlık
Bu güzel kitabı mutlaka alın, okuyun..