adscode
adscode

Kim kimi yüceltiyor? Makam mı sizi, siz mi makamı?

Makamlar, diplomalar, etiketler, paydaşlar, kurumlar ve çevrenin size kattığı değerden çok daha fazlasını siz onlara kazandırmalısınız ki mutlu, özgür ve üretken olasınız.

aguclu@milliyet.com.tr




Sınav odaklı eğitimin en önemli motivasyon kaynağı “etiket”tir. Elinizde diploma olduğunda tüm kapılar size açılacak sanırsınız. Onca mücadele onun için verilir. 

Gerçeklerle yüzleştiğinizde ise iş işten çoktan geçmiştir! 

Diploma çok şeydir ama eğer size yeterli bir donanım sağlamadıysa, o mesleği severek canı gönülden yapmıyorsanız, ilgi ve yeteneğiniz o yönde değilse ve en önemlisi de içinde bulunduğunuz koşullar sizi mutlu etmiyorsa gerisi hikayedir!.. 

Makamlar, diplomalar, etiketler, paydaşlar, kurumlar ve çevrenin size kattığı değerden çok daha fazlasını siz onlara kazandırmalısınız ki mutlu, özgür ve üretken olasınız. 

Dökme suyla değirmen dönmez. Döner gibi olsa da su bittiğinde, altınızdaki koltuk gittiğinde siz de bitersiniz. 

Mesleğe ve size değer katan diploma ya da makam değil bizzat sizsiniz ya da öyle olmalısınız. Tersi oluyorsa bu gidişatta bir sorun var demektir!.. 

İlgi ve yetenekleri doğrultusunda en çok istediği mesleği seçenler hem daha başarılı oluyor hem de daha mutlu. 

Bir sınavdan çıkıp diğerine girerken nefes alacak zamanınız, çevreyi gözlemleyecek vaktiniz, kendinizi ve vitrindekileri sorgulayacak motivasyonunuz olursa bir durum değerlendirmesi yapın. 

Popüleritesine aldanıp o mesleklere yönelenler mi daha mutlu yoksa mütevazi koşullarda da olsa sevdiği işi yapanlar mı? 

Örneğin bazı meslekler ne kadar önemli olsa da, sizin ilgi, yetenek, beğeni ve hayalleriniz ile örtüşmüyorsa derin hayal kırıklıkları yaşatabiliyor.

Tıpkı makamların sağladığı olanaklar gibi! 

O hiç tükenmeyecek gibi görünen güç ve kudret, gün gelip de elden kayıp gittiğinde derin boşluklar oluşturabiliyor. 

İşte bu yüzden, sizi uçuracak olanın sınavlar değil hayalleriniz olduğunu asla unutmamalısınız…. 

İşsizlik ya da popülizm nedeniyle bazen hiç içimize sinmeyen mesleklere yöneliyor ya da çalışmak zorunda kalabiliyoruz. 

Bu da ne oturduğunuz koltuğa, ne yaptığınız işe ne da moral ve motivasyonunuza zerre kadar katkı sağlamıyor. 

İşini canı gönülden severek yapanlar, az maaş alsalar da mutlular. Verdikleri hizmet ve koltuğa kattıkları değer de inanılmaz. 

İşini sevmeyenlerin aldıkları ücret ve oturdukları makam ne kadar önemli olsa da başta kendileri olmak üzere, muhatapları üzerinde bıraktıkları pozitif etki yok denecek kadar azdır. 

Hangi tarafta yer alacağınıza karar vermek ise size kalmış! 

Sınavım kötü geçti, iyi hazırlanamadım, istediğim liseyi, üniversiteyi kazanamadım, istediğim işe giremedim, torpilim olmadığı için bu yaşa geldim hala bir kariyer yapamadım diye karalar bağlayanlar kervanına mı katılmak istiyorsunuz yoksa hem sevdiği işi yapan, hem de gücünü oturduğu koltuktan değil de tam tersine ona değer katan kişilerden biri mi olmak istiyorsunuz ona karar verin, gerisi kendiliğinden gelecektir... 

Yapamadıklarınıza ya da kaçırdıklarınıza kahrolma yerine sahip olduklarınızla gururlanın. Her daim siz siz olun, mutlu olun.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)