Elimizdeki valizlerin yerine iki tane kedi pusetini görünce gözleri parladı. Annesine, "Hadi kedileri görmeye gidelim" demiş. Yukarı geldiler. Dedesinin ismi vurulan Hacı Mert, kedilerle oynadıktan sonra yanıma oturdu. Yanakları al al olan Hacı Mert'le konuşmaya başladık. Türkoğlu Yatılı Bölge Ortaokulu'nda okuyormuş. 8. sınıfa geçmiş. Derslerden bahsedince ne kadar da bilinçli bir çocuk olduğunu farkettim. Hedefini sordum. "Tam puan almak", dedi. Bu seneki sınavın zorluğunu bildiğim için sorulardan bahsettim. "Matematikte 2-3 tane dışında yapabildim", dedi. O anlattıkça içimi bir mutluluk kapladı. Geleceğin bilim insanını karşımda görür gibiydim. Kitaplarla arasının nasıl olduğunu sordum. İyi olduğunu söyleyince sohbeti derinleştirdim. En son okuduğu kitap üzerinde konuşmaya başladık. Kelime hazinesi o kadar gelişmiş ki, rahat konuşmasının yanı sıra yaşından beklenmeyecek kadar fazla kelime kullanıyordu. İşte bunlar hep kitap okumaktan.
Sonra akşamın ilerleyen vakitlerinde dondurma yemeğe gittik. Kızım Pamira, Hacı Mert ve ben. Yolda giderken hemen kaynaştılar. Sanki 40 yıllık ahbap gibilerdi. Bu ahbaplığın nedenlerinden biri de yaşlarının yakın olmasından ziyade, ortak noktaları olan Harry Potter film serileriydi. Keyifle dinledim. Hacı Mert diyor ki, "Dobby'nin öldüğü bölümde şu vardı." Pamira da, "Ben zaten o yüzden küçük kedimizin adını Dobby koydum", diyor. Hacı Mert de "Evet, farkettim", diyor.
Çocukları ortak paydada buluşturduğu için Harry Potter filmlerine binlerce teşekkür.
O yörenin en güzel dondurmacısından dondurmalarımızı alarak keyifli bir şekilde sohbetimizi devam ettire ettire evin yolunu tuttuk.
Sabah yedi buçuk gibi kalktım. Perdeyi biraz aralayıp bahçeye baktığımda Hacı Mert'in elde test, harıl harıl soru çözdüğünü gördüm. Sana da günaydın Hacı Mert, sana da günaydın güzel yüzlü çocuk.
Eminim nice çocuk vardır güzel Anadol'umuzda, Hacı Mert gibi bilinçli, çalışkan, hedeflerini bilen, kaderini kendi eline almaya taa o yaşlarda başlayan. Hepsinin yolu açık olsun. Okuduğu okulunun öğretmenlerinin katacağı vizyonla çok güzel yerlere geleceğini düşünüyorum.
Ben Hacı Mert'ten kendi payıma çok şey öğrendim. Bilmeden ne çok şey kattı bana. Sağolsun, varolsun.
