Atanan 20 bin öğretmeni tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada "2002'de 500 bin civarında öğretmenimiz vardı. Artık bu sayı 1 milyon 200 binlere yaklaştı. Öğretmenlerimizin 700 binini bizim görevimizde atayarak öğretmen ihtiyacımızı hızla kapattık." vurgusu yaparak "Öğretmenlerimizin özlük haklarında büyük iyileştirmeler yaptık. Nitekim Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye'dir." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "2021 Yılı Öğretmen Atama Töreni"nde 20 bin öğretmenin ataması gerçekleştirildi.
"2021 Yılı Öğretmen Atama Töreni"nde, ataması gerçekleşen 20 bin öğretmeni tebrik edip görev yerlerinde başarılar dileyen Erdoğan, yeni atanan öğretmenlerle bu sayının 1 milyon 137 bini bulduğunu söyledi.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitime ayrılan bütçeyi tüm kurumlar arasında ilk sıraya çıkardıklarını belirterek "Öğretmenlerimizin özlük haklarında büyük iyileştirmeler yaptık. Nitekim Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye'dir." diye konuştu.
2002'de yaklaşık 500 bin olan öğretmen sayısının 1 milyon 200 binlere yaklaştığını dile getiren Erdoğan, "Şu anda okullarımızda görev yapan öğretmenlerimizin 700 binini bizim görevimizde atayarak öğretmen ihtiyacımızı hızla kapattık. Bunun yanında inşa ettiğimiz okullar ve dersliklerle okullarımızın, sınıflarımızın öğrenci mevcutlarını iyice azalttık. Geçmişte ortalama 30 civarındaki sayısıyla OECD ülkelerinin çok üstünde olan ortalama sınıf mevcutlarımız 22 ile OECD civarındadır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de ortalama sınıf mevcutlarının İngiltere, Avustralya ve Fransa gibi ülkelerdeki ilkokullardan daha düşük, Almanya ve ABD ile yaklaşık aynı seviyede olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Benzer şekilde öğretmen başına düşen öğrenci sayılarında da yaptığımız atamalarla ilkokullarda öğretmen başına 15, ortaokullar ve liselerde 13 öğrenci düşen OECD ortalamalarını yakaladık, hatta geçtik. Bugün ülkemizde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokullarda 17, ortaokullarda 16, liselerde ise 12 civarındadır. Hükümete gelirken milletimize ülkemizi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik temelleri üzerinde yükseltme sözü vermiştik. Bir başka ifadeyle, eğitimi önceliklerimizin en başına almıştık. Çağın gerektirdiği her türlü bilgi ve beceriyle donatılmış ve yetişmiş insan gücümüzü ekonomimizin, toplumumuzun ve demokrasimizin lokomotifi olarak görüyoruz. Eğitime ayırdığımız bütçeyi tüm kurumlarımız arasında ilk sıraya çıkartarak bu anlayışı bilfiil hayata geçirdik. Bu sürecin asli unsuru olan öğretmenlerimizin özlük haklarında büyük iyileştirmeler yaptık. Nitekim Avrupa'da son 20 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye'dir. Avrupa Birliği'nin bu konudaki raporuna göre Avrupa'da öğretmenler için zorunlu ders saati en düşük ülke yine Türkiye'dir. OECD verilerine göre Avrupa'da öğretmenlerin yaklaşık yarısı işlerinde stres yaşadıklarını belirtirken Türkiye'de bu oran yüzde 20'ler civarındadır."
Erdoğan, Türkiye'deki öğretmenlerin tüm Avrupa ülkeleri içerisinde en az stres yaşayan öğretmenler arasında yer aldığını ifade ederek okullardaki fiziki ve teknolojik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Uzaktan eğitim dönemi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunarak salgın döneminde çocukların uzaktan eğitime erişimlerini sağlamak için 2 milyon tablet dağıttıklarını, her öğrenciye 8 GB internet sağladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocukların eğitime erişimlerini kolaylaştırmak ve ailelere destek olmak amacıyla attıkları en önemli adımlardan birinin de ders kitaplarının ücretsiz verilmesi olduğunu dile getirdi.
Artık çocukların okula geldiğinde sıralarının üstünde o öğretim yılında okuyacakları ders kitaplarını hiçbir ücret ödemeden hazır bulduklarını belirten Erdoğan, tabii sadece bunlarla kalmadıklarını, imkânlar nispetinde hem öğretmenlerin durumlarını iyileştirmeyi hem de okulların altyapılarını güçlendirmeyi sürdürdüklerine işaret ederek şunları söyledi: "Eğitimin niteliğini ve kalitesini yükseltme hedefimizde öncelikle altyapıyı geliştirdik, teknolojik yatırımları yaptık. Böylece Türkiye'yi her alanda olduğu gibi eğitimde de altyapı eksikliklerini büyük oranda gidermiş bir ülke hâline getirdik. Bundan sonra odaklanmamız gereken nokta eğitimin kalitesini artırmaktır. Bunun için müfredat başta olmak üzere eğitimin içeriğini geliştirmemiz gerekiyor. Çocuklarımız her şey gibi eğitimin de en iyisine layıktır.
Eğitim sisteminin kalitesini belirleyen en önemli unsur ise öğretmenlerdir. Sizlerin, öğrencilerinizi en güncel bilgi ve becerilerle donatırken kendinizi de sürekli olarak geliştirmeniz şarttır. Bunun için sürekli eğitimlerle ve lisansüstü programlarla mesleki gelişiminizi sağlamalı, alanınızdaki gelişmeleri sürekli takip etmelisiniz. Özellikle şu salgın döneminde bu husus çok daha büyük önem taşıyor."
"Aşılarınızı yaptırarak çocuklarımıza ve topluma örnek olacağınıza inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çocukların 1,5 yıldır okullarında akranları ve öğretmenleriyle birlikte olamadıklarına dikkati çekerek konuşmasına şöyle devam etti: "Salgın hâlen devam ediyor ama artık çocuklarımızı okullarından uzak bırakma lüksümüz de kalmadı. Okullarımızı açık tutmakta, çocuklarımıza akranlarıyla birlikte en iyi eğitim öğretimi vermekte kararlıyız. Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde zihinsel, bedensel, kültürel ve sportif girişimleri ve gelişimleri bakımından da okullarımızın açık tutulması önemlidir. Sizlerin çabaları ve velilerimizin desteğiyle gerekli her türlü tedbiri alarak inşallah çocuklarımızı pazartesi günü okullarıyla buluşturuyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız okullarda uygulanacak kuralları ve ilkeleri belirlediler. Öğretmenlerimizden isteğim, bu kuralların eksiksiz bir şekilde uygulanmasıdır. Aşılarınızı yaptırarak çocuklarımıza ve topluma örnek olacağınıza inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Eğitim Bakanlığının okulların temizlik ve maske ihtiyaçlarını karşıladığını vurgulayarak "Okullarımız artık eğitime hazır durumda. Sizlerin gayretleri ve çalışmalarıyla başarılı bir eğitim öğretim dönemini geride bırakacağımızdan şüphe duymuyorum. İnşallah okullarımızı tam zamanlı açık tutarak öğretim yılını tamamlayacağız." diye konuştu.
Ataması yapılan öğretmenleri tebrik ederek görevlerinde başarılar dileyen Erdoğan, bu eğitim öğretim döneminin tüm öğrenciler için hayırlara vesile olmasını diledi.
Erdoğan, "Tüm öğretmen adaylarımız için inşallah öğretmenlikleri de ülkemiz için hayırlı olsun diyoruz. Kendilerine başarılar diliyoruz. Aileleriyle birlikte de mutluluklar diliyoruz." temennisinde bulundu.
Bakan Özer: "El ele vererek eğitim sistemimizi dünyanın en başarılı eğitim sistemlerinden biri hâline getireceğiz"
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer de "2021 yılı Öğretmen Atama Töreni"nde bir konuşma gerçekleştirdi.
Atanan öğretmenleri tebrik edip görev yerlerinde başarılar dileyen Bakan Özer, öğretmen adaylarına seslenerek "El ele vererek eğitim sistemimizi dünyanın en başarılı eğitim sistemlerinden biri hâline getireceğiz. Biz, sizler için gerekli tüm kaynak ve destekleri sağlamaya devam edeceğiz. Sizlerin de koşullar ne olursa olsun her bir çocuğumuzun kaliteli eğitim alması için elinizden geleni yapacağınızdan hiç kuşkum bulunmamaktadır." dedi.
Özer konuşmasında büyük bir eğitim ailesine sahip olduklarına işaret ederek her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin çocuğun ilkokula adım attığını, sadece ilkokullardaki toplam öğrenci sayısının 5 milyon olduğunu dile getirdi.
Eğitim sisteminin büyüklüğünü anlamak için basit bir kıyasın bile yeterli olduğuna dikkati çeken Özer, Türkiye'de ilkokulda bulunan öğrenci sayısının Hollanda, İsrail, İsveç, Belçika, Yunanistan ve Portekiz'deki toplam ilkokul öğrenci sayılarından çok daha fazla olduğunu ifade etti.
Bu kıyaslamanın nedenini, Türkiye'nin genç nüfus avantajına yani eşsiz insan kaynağı sermayesine vurgu yapmak olduğunu aktaran Özer, ülkenin bu muazzam avantajını toplumsal faydaya dönüştürebilmek için eğitimcilere önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizdi.
Bakan Özer, büyük Türkiye olarak büyük hedefleri bulunduğuna işaret ederek "2023 hedefleri çerçevesinde dünyadaki ilk 10 ekonomiden biri olma hedefimiz bulunuyor. Ülkemizin uluslararası rekabet gücünü artırabilmek için nitelikli eğitim sağlamak zorundayız. Ülkemizin toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için nitelikli eğitim sağlamak zorundayız. Ülkemizde yaşayan, tek tek her bir bireyin refahını artırmak için nitelikli eğitim sağlamak zorundayız." dedi.
Bu konudaki en büyük şanslarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi eğitime ve özellikle nitelikli eğitime her zaman en büyük desteği sağlayan bir liderle çalışmaları olduğunu söyleyen Özer, Erdoğan'ın bugün töreni teşrif etmesinin de eğitime verdiği önemin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
"Şu an görev yapan öğretmenlerimizin 700 bini son 19 yılda atandı"
Bakan Mahmut Özer, öğretmenliğin tüm kadim medeniyetlerde hep en saygın meslekler arasında yer aldığını belirterek "İslam medeniyetinde öğretmenler yani âlimler peygamberlerin varisleridir. Osmanlı ve Anadolu topraklarında ilim erbabı hep el üstünde tutulmuştur. Osmanlı şehzadeleri muallimlere emanet edilmiştir. Öğretmenlere saygı ve taltif amacıyla 'âlim', 'muallim', 'hoca' ve 'üstat' gibi terimler kullanılmaktadır. Osmanlı medreselerinde ders veren müderrislere, her zaman en itibarlı meslek grubu olarak değer verilmiştir. Öğretmenlerine de saygıda kusur etmeyen medeniyetler hep yükselmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de de bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın öğretmenliğe çok büyük destekler sağladığını ve öğretmenlerin çalışma koşullarını sürekli iyileştirdiğini yakinen bildiklerini anlatan Özer, "2002 yılında ülkemizde 500 bin civarında olan öğretmen sayısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ve destekleriyle 1 milyonu aşmış olup şu an görev yapan öğretmenlerimizin 700 bini son 19 yılda atanmış öğretmenlerden oluşmaktadır. Bu desteklerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle bu koşulları çok daha iyi noktalara taşıyacağız." diye konuştu.
"Eğitimi sadece akademik bir mesele olarak görmüyoruz"
"Bugün ilkokula başlayan bir çocuğumuzun söz gelimi 16 yıl sonra bir üniversite mezunu olarak gerçek dünyaya atıldığında onu nasıl bir dünyanın beklediğini bilemeyiz." diyen Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ancak şunu biliyoruz; bu çocuğumuzun okuduğunu çok iyi anlaması, sözlü ve yazılı iletişim kurabilmesi, hesap yapabilmesi, verileri yorumlayabilmesi ve eleştirel düşünebilmesi gerekmekte. Bu temel beceriler 100 yıl önce de önemliydi muhtemelen, 100 yıl sonra da aynı önemini koruyacaktır. Biz eğitimi sadece akademik bir mesele olarak görmüyoruz. Eğitim akademik becerileri elbette geliştirmelidir. Ancak bununla birlikte ahlaki gelişim, karakter eğitimi, bizim için akademik becerilerin geliştirilmesi kadar önemlidir. Sağlıklı ve güvenli bir toplumun temeli sağlam bir ahlaki zeminde yeşerecektir. Bizler, çocuklarımızın duygusal, sosyal, akademik ve ahlaki niteliklerinin tümünü dengeli bir şekilde geliştirmeliyiz. Her bir çocuğumuzun karakterli bir şekilde yetişmesi, sizlerin onlara örnek olmasına bağlıdır. Her birimiz, çocuklarımızın başarılı olması kadar iyi insan olmasını, dürüst, merhametli ve sorumluluk sahibi olmasını isteriz."
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İslam medeniyetinde öğretmenlerin yüksek ahlaki vasıflara sahip topluma önderlik edecek kişiler olduğunu aktararak konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Bundan dolayı büyük düşünür İmam-ı Gazali 'Hoca ağaç, talebe ise gölge gibidir. Ağaç eğri olunca gölgesi de doğru olmaz.' demiştir. O hâlde eğitimciler olarak bizler, çocuklarımızdan beklentilerimiz doğrultusunda davranışlarımızda tutarlı olacağız. Sorumlu davranacağız. Çocuklara, velilere ve meslektaşlarımıza karşı saygılı ve adil olacağız. Sizlerin her birinizin zorlu süreçlerden ve sınavlardan geçerek atanmayı hak ettiğinizi biliyorum. Tek tek her birinizi bu başarınızdan dolayı tebrik ediyorum. Sizin gibi nitelikli öğretmenlerle her şeyi başarabiliriz. El ele vererek eğitim sistemimizi dünyanın en başarılı eğitim sistemlerinden biri hâline getireceğiz. Biz, sizler için gerekli tüm kaynak ve destekleri sağlamaya devam edeceğiz. Sizlerin de koşullar ne olursa olsun her bir çocuğumuzun kaliteli eğitim alması için elinizden geleni yapacağınızdan hiç kuşkum bulunmamaktadır. Ne olursa olsun şunu aklınızdan çıkarmayın; amacımız sadece toplumun belirli bir kesiminin ideal ve kaliteli bir eğitim alması değildir. Amacımız Edirne'den Ağrı'ya, Muğla'dan Hakkâri'ye kadar her bir çocuğumuzun nitelikli eğitim alması için gayret göstermeliyiz. Her bir çocuğumuz ülkemizin geleceğini inşa edecek en değerli sermayemizdir. Bizim hiçbir çocuğumuzu kaybetme lüksümüz bulunmamaktadır. İnanın, eğitim sistemimizde çözülemeyecek hiçbir sorunumuz bulunmamaktadır. Yeter ki bizler gayret edelim. Sizlerin, kalbinizdeki sevgiyle tek tek her bir çocukla en iyi şekilde ilgileneceğinize inanıyorum. Siz genç öğretmenlerimizin enerji ve idealizmine yürekten inanıyorum. Bizler de bu süreçte her daim sizlerin yanında olacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in konuşmalarının ardından 20 bin öğretmen ataması için butona basıldı.