03 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunan Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, engelli bireylerin hukuki haklarını açıklayarak, engelli istihdam zorunluluğu bulunmayan ve kontenjan fazlası engelli istihdam eden iş yerlerine verilecek teşvikler artırılmalı ve çeşitlendirilmeli çağrısında bulundu.
Engelli bireylerin topluma yük teşkil etmeden, sosyal hayatta kendilerine insan onuruna yaraşır bir yer edinebilmeleri için istihdam olanaklarının artırılmasının önemine değinen Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, toplumdan dışlanan, ayrımcılığa maruz kalan ve iş gücü piyasasına dahil edilmeyen otizmli bireylerin gerekli düzenlemeler yapılarak ve iş koçu desteğiyle istihdam edilip, iş gücüne dahil edilebileceğinin altını çizdi.
Engellilerin istihdamında önemli sorunlar var
Türkiye’de Anayasa’nın 50. maddesinde bedeni ve ruhi yetersizliği olanların çalışma şartları bakımından özel olarak korunacağı hususuna da dikkat çeken Kakıcı Şimşek, “Engellilerin çalışma hayatına girebilmelerine yönelik çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış ve uygulamaya geçirilmiştir. Ancak Türkiye’deki engelli bireylerin istihdam oranlarındaki düşüklük, hem kamuda hem de özel sektördeki açık kontenjan sayıları ve sistemdeki eksiklikler, diğer istihdam yöntemlerine ilişkin uygulamalardaki yetersizlikler dikkate alındığında engellilerin istihdamında önemli sorunların olduğu ortadadır.
Engellilerin istihdamını artırabilecek evde çalışma imkanları teşvik edilmeli
Bu kapsamda Türkiye’de, özellikle engellilerin istihdamında en kolay ve en yaygın yöntem olarak kullanılan kota sisteminin kapsama alınan iş yerleri açısından yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Engelli istihdam zorunluluğu bulunmayan ve kontenjan fazlası engelli istihdam eden iş 0yerlerine verilecek teşvikler artırılmalı ve çeşitlendirilmelidir. Özellikle iş gücü piyasasında diğer engellilere kıyasla istihdam edilmeleri daha zor olan ruhsal ve zihinsel engellilerin istihdamını sağlayan korumalı işyerlerinin sayısı artırılmalı ve desteklenmelidir. Ayrıca; başkasının sürekli bakımına muhtaç ev dışına çıkamayan engellilerin istihdamını artırabilecek evde çalışma imkanları da teşvik edilmelidir. Engelli bireylerin meslek sahibi olmaları, mesleklerini geliştirmeleri, çalışma hayatı içerisinde daha fazla yer edinmeleri için temel ve mesleki eğitim imkanları artırılmalıdır. Eğitim almalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.” dedi.
İstihdam sonrası çocuklarının geleceğine dair daha az kaygı hissediyorlar
Engelli bireylerin iş bulmak ve ailelerinden bağımsız olarak yaşamak konusunda zorluklarla karşılaştığını da sözlerine ekleyen Kakıcı Şimşek, “Bu durum engelli bireyleri etkilediği gibi ailelerini de etkilemektedir. Ancak doğru miktarda destekle, bu bireyler ücretli istihdam da dahil olmak üzere yaşamın tüm faaliyetlerine katılabilmektedir. Aileler kendilerine daha fazla vakit ayırabilmekte, daha fazla sosyalleşebilmekte, engelli çocuklarıyla daha nitelikli iletişim kurabilmekte, ayrıca istihdam sonrası çocuklarının geleceğine dair daha az kaygı hissetmektedir. Engelli bireylerin ise ailelerine olan bağımlılıkları azalmakta, fizyolojik özelliklerinde iyileşmeler olmakta, hayatları düzene girmekte, özgüven ve sosyalleşme düzeylerinde artışlar olmaktadır. Ayrıca çalışmak yalnızca gelir getiren bir olgu değildir, aynı zamanda herkes gibi dezavantajlı bireyin de toplum içindeki konumunu belirlemektedir. Çünkü bireyin sosyal bir statüye sahip olması ve topluma tam katılımı, tüketici olmaktan çıkıp üretici olmasına bağlıdır. Bu üretkenlik engelli bireylerin psikolojik durumları nedeniyle ayrı bir önem taşımaktadır.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
