Yeni eğitim öğretim yılında okullarda üçüncü haftaya girildi. Ödevlerin verilmeye başlanmasıyla geçtiğimiz yılın en tartışmalı konusu olan ChatGPT başta olmak üzere yapay zekâ uygulamaları da yine gündeme gelmeye başladı.
Milliyet Gazetesi'nden Ozan Ömer Kadüker'in haberine göre üniversitelerin de açılmasıyla adını daha sık duyacağımız uygulamalar, öğrenciler yerine ödevleri, bitirme tezlerini yapıyor, online sınavlarında yardımcı olarak yüksek not almalarını sağlıyor. Henüz Türkiye’deki eğitim kurumlarında alınmış resmi bir karar olmamakla birlikte bazı okullar ve üniversiteler kendi önlemlerini alarak bunun önüne geçmeye çalışıyor.
"BİR DEVRİN BAŞLANGICI"
Konuyla ilgili görüş aldığımız İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. B. Berk Üstündağ, yapay zekâyla ödev yapan öğrenci sayısının arttığını belirterek, buna karşın okulların, ödevde yapay zekâ kullanımını tespit edip oransal olarak raporlayan yapay zekâ uygulamalarını kullanmaya başladığını söyledi. Yapay zekâ kullanımının tespitine neden olan özellikleri değiştirerek tespiti engelleyen yapay zekâ uygulamalarının da geliştirilmeye başlandığını kaydeden Üstündağ, “Eğitim amaç ve yöntemlerimizi sorgulamamıza neden olacak yeni bir devrin başlangıcındayız” diye konuştu.
Yapay zekâ kullanımının özellikle eğitimin ileri aşamalarında ve araştırma süreçlerinde rekabet ve kalite açısından kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Üstündağ, “Ancak yapay zekâ hesap makinesi gibi standart işlem dışında veriye dayalı olasılıklı çıkartımlar yaptığı için hata da yapabilir. Önümüzdeki dönemde yapay zekânın muhakeme yeteneğinin gelişmesiyle ödevlerin ne kadarını yaptığı konusu daha ileriye taşınacak ve hangi mesleklerde insanın yerine mesleki yetkin sayılacağı yasal olarak da tartışılacaktır” dedi.
NASIL ANLAŞILIR?
Peki, eğitimciler ödevlerin yapay zekâyla yapılıp yapılmadığını nasıl anlar? Bu soruyu Prof. Dr. Üstündağ’a sorduk, o da yapay zekâya sordu. Verdiği cevap şöyle:
1- Yazım ve Dil Stili İncelemesi: Öğrencilerin yazım tarzı ve dil becerileri özgündür. Öğrencinin ödevi, yazım ve dil tarzında büyük değişiklikler veya tutarsızlıklar içeriyorsa sahtekârlık belirtisi olabilir. Öğrencinin önceki çalışmaları incelenebilir.
2- Referanslar ve Kaynaklar: Eğer kaynaklar ve içerik belirsiz veya özgün olmayan bir şekilde kullanılıyorsa, sahtekârlık işaretleri olabilir.
3- İnternet ve Çevrimiçi Kaynaklar İncelemesi: Ödevlerdeki metin parçalarını çevrimiçi arama motorları veya özel sahtekârlık tespit yazılımları kullanarak kontrol edebilirler.
4- Ödev Sunum İncelemesi: Öğrencilerin ödev sunumları sırasında konuyu anlama seviyeleri ve sunum becerileri gözlemlenir. Eğer sunum ödevle uyumsuzsa veya öğrenci soruları yanıtlayamıyorsa, sahtekârlık belirtisi olabilir.
5- Sahtekârlık Tespit Yazılımları: Ödevlerin sahtekârlığını tespit etmek için özel yazılımlar kullanılabilir.
Yapay zekâ ayrıca bu tür tespitlerin yanıltıcı olabileceğini, suçlama yapmadan önce kesin kanıtlara dayandırılması uyarısında da bulundu.
BİRBİRİNE BENZİYOR
Tespit programları kullanmadan da ödevlerin yapay zekâyla yapılıp yapılmadığını anlamak mümkün. Hisar Okulları Lise Müdürü Okan Uzelli, aşağıdaki durumlarda ödevin yapay zekâyla yapılmış olabileceğini söylüyor:
- Ödevlerin birbirine fazlasıyla benzemesi.
- Dilbilgisi kuralları ve cümle yapıları açısından mükemmele yakın bir uyum olması. Alışılmadık resmi bir dil kullanması.
- Öğrencilerin, öğretmenin ödevle ilgili sorularına yanıt vermede zorlanması ve kendilerini açıkça ifade edememeleri.
- Sorulara verilen cevapların sadece kopyala-yapıştır mantığıyla oluşturulması.
- Ödevlerin kısa ve öz hazırlanması ve dersteki konulara benzerlik göstermemesi.
DÜNYANIN DA GÜNDEMİNDE
ABD’den Fransa’ya birçok ülkede yapay zekâya karşı önlemler alınıyor. Bazı eğitim kurumları yapay zekâ kullanımını yasaklarken bazıları ise öğrencilerden el yazısıyla ödev istemeye başladı. Küresel bir kılavuz yayımlayan UNESCO da hükümetleri uygun düzenlemeleri yapmaya çağırdı; yapay zekâlı araçların sınıfta kullanımı için 13 yaş sınırının dikkate alınmasını önerdi.