MİNE ÖZDEMİR
Üniversiteye giriş sınavlarıyla zorlu bir maratonu geride bırakan üniversite adayları, 14 Temmuz'a kadar hayallerindeki bölümü kazanmak için tercihte bulunacaklar. Yapacakları tercihle hayatlarının en önemli kararını verecek olan adayların kendileri için en uygun mesleği bulmalarında “Ben bu mesleği neden istiyorum?” sorusunu cevap bulmaları gerekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversite adaylarına doğru meslek seçimi konusunda önemli önerilerde bulunuyor.
Evlilikte eş seçiminde olduğu gibi meslek seçiminin de hayatın önemli bir tasarrufu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın üniversite tercihi yapacak adaylara önerileri şöyle:
Önce karar verin!
* Bireyin hedeflediği mesleği neden istediğini iyi bilmesi gerekiyor. Her aday kesinlikle kar-zarar analizi yapmalı. Üniversite adayı eğitim görmek istediği alanı seçerken önce ne istediği sorusunun yanıtını aramalıdır. İstediğim şey benim için iyi, güzel, geçerli ve gerçek mi sorularına cevap aramak çok önemli: İyidir, çünkü ideallerime bu meslekle ulaşabilirim. Güzeldir, çünkü beni mutlu edeceğine inanıyorum. Geçerlidir, çünkü güçlü ve zayıf yönlerime en uygun meslek sıralamam budur. Gerçektir, çünkü sürdürebilirliği en yüksek ve geleceği olan meslek seçeneğidir... gibi sorular cevaplandırılmalı.
* Tercih sıralaması piramide benzetilebilir. İnsanların hayatında hedef piramitleri olmalı. Önemli konuları en tepeye koymalı. Ve bunları sıralamalı. En yüksekten en alta doğru belirtmeli. Tercih piramidini istek ve bilgi piramidi olarak ikiye ayırabiliriz. İki piramit arasındaki denge çok önemli. Kişi bir şeyi istiyordur ancak bilgisi o noktada ne kadar yeterli. Bunun sorgulanması gerekir. İstek piramidi ile bilgi piramidi bir araya gelirse uyuşma halinde doğru karar alınır.
İdealle gerçekler uyuşmalı
* Tercih yaparken ideal ile gerçek hayat koşulları uyuşmalı. Bu süreçteki hatalar öğrencilerin hayatına mal olacaktır. Tercihlerde yüzde yüz başarıyı yakalamak elbette zordur ancak adayların ilgi alanına göre en çok istediği bölümlerden başlayarak tercih yapması daha sağlıklı. O nedenle idealle, gerçekler örtüşmeli. Bu iki gerçeklik birbirine ne kadar yakın olursa başarı ve doğru tercih o kadar yakın olur.
* Meslek seçiminde anahtar soru var: "Hem mutlu hem de başarılı olabileceğim alan hangisidir?" Bunun üzerinde düşünülmeli. Tercihlerde sadece başarı yetmiyor.
Mutlaka yardım alınmalı
* Antipati duyduğunuz alanı seçmeyin. İlgi duyduğunuz alanları önem sırasına göre dizmek gerekir. Sevmediğiniz, istemediğiniz bir bölümü sırf puanı tutuyor diye yazmamak gerekiyor. Tercihlerde yüzde 100'ü yakalamak zordur. Mükemmeliyeti yakalamak mümkün değil. İstek sırası burada devreye girmeli. İstek orantılamasında yüzde 50’nin altındakileri yazmamalısınız. 51 üzerindekileri yazabilirsiniz. Bazı mükemmeliyetçi öğrenciler var 2-3 tercih yapıp riske ediyorlar, sonrasında da yerleşemiyorlar, puanları ziyan oluyor.
* Seçtiği alanın kendi duygularına hitap edip etmediğini bilmelisiniz. Örneğin dinlemeyi sevmeyen, konuşmayı seven bir insan psikolojiyi seçerse başarılı olamaz. Ya da kıpır kıpır, hiperaktif bir insan masa başı işleri, hekimliği, idari işleri yapamaz ama pazarlamayı yapabilir. O yaştaki bir insan bunu bilemeyebilir. O yaştaki bir insan ile 40 yaşındaki bir insan aynı olgunlukta olmuyor. Kişi kendisine karşı kör olabiliyor bazen. Özellikle fazla övgüyle büyüyen çocuklar kendilerini en iyiye layık görüyor ve hayal kırıklığı yaşayabiliyor. Burada duyguları analiz etmek gerekir.
* Kişi kendi duygularının farkına varmadan kesin başaramayacağı riskli bir alan seçiyorsa ve anne-baba ikna edemiyorsa mutlaka uzman yardımı alması gerekiyor. Şansın, akılla fırsatın kesiştiği nokta şeklinde bir tarifi vardır. Her çıkan puan bir fırsat, akılla birleşince şans olur. Akıl iyi kullanılmalı. Tercih döneminde adaylar mutlaka yardım almalıdır, bu anlamda rehber öğretmenler yardımcı olabilir. Üniversitelerin tanıtım günlerinde kullandıkları “Tercih Robotları” da adayların işlerine yarayabilir.