Yurt dışındaki eğitim olanakları ve seçenekleri hakkında bilgi veren İçin, yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin danışmanlık şirketlerine başvurduklarında, oldukça dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'de bulunan 500 civarı danışmanlık şirketinden ancak 100'ünden güvenilir hizmet alınabileceğini ifade etti.
İçin, her öğrencinin isteklerinin farklılık gösterdiğini dile getirerek, ''Kişiyi doğru programa gönderdiğinde insanlar gittikleri yerde mutlu ve başarılı oluyor. Ancak kişi eğlence hayatının bol olduğu bir yer isterken onu 5 bin nüfuslu bir köye gönderirseniz o kişi mutsuz bir şekilde geri döner'' şeklinde konuştu.
Şirketlerine gelen öğrencileri ilk olarak dinlediklerini, ne tür bir eğitim almak istediklerini öğrendiklerini dile getiren İçin, öğrencilerin ihtiyaçlarına göre bir program belirlediklerini belirtti.
İçin, her ülkenin üniversitesinin farklı dönemlerde başladığına işaret ederek, Avustralya'daki üniversitelerin Şubat ve Kasım ayında, İngiltere'de Eylül ayında başladığını, dolayısıyla hedef ülkeye göre öğrencinin programını düzenlemenin önem taşığını vurguladı.
Danışmanlık şirketinin zamanlama, öğrencinin isteği ve hedefleri gibi konularda bilgi sahibi olması gerektiğini anlatan İçin, aksi takdirde öğrencinin zamanının ve parasının boşa harcanmış olacağını dile getirdi.
İçin, ''Öğrencilere bazen akrabaları, gideceği yer konusunda yanlış yönlendirmede bulunabiliyor. Dolayısıyla eksik bilgiler ve yanlış yönlendirmeler sonucu başarısız olan öğrenciler biliyorum'' diye konuştu.
Yurt dışına giden öğrencilerin daha çok yüksek lisans, lisans üstü ya da lisan öğrenmek için gittiğini dile getiren İçin, ''Rakamlar yaklaşık 50 bin öğrencinin her yıl yurt dışına gittiğini gösteriyor'' dedi.
İngiltere ve ABD öncelikli tercih
İçin, öğrencilerin yurt dışı eğitiminde daha çok İngiltere ve Amerika'ya rağbet gösterdiklerini belirterek, ''Özellikle 11 Eylül'den sonra ABD'nin Müslüman ülkelerden vize almak isteyenlere karşı paranoya içine girmesi, yurt dışında eğitimalmak isteyenlerin daha çok İngiltere'ye yönelmelerine sebep oldu. İnsanlar hem para verip hem de 3'üncü sınıf vatandaş muamelesi görmek istemiyorlar'' diye konuştu.
İngiltere ve ABD'den sonra öğrencilerin en çok tercih ettiği ülkeleri Kanada, Avustralya ve Almanya'nın takip ettiğini ifade eden İçin, bir öğrencinin yaşam ve eğitim masraflarının aylık bin ile bin 200 dolar civarında olduğunu, bunun da gideceği ülkeye ve seçeceği eğitim programına göre farklılık gösterdiğini bildirdi.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada gittikçe bir cazibe merkezi haline geldiğine işaret eden İçin, özellikle yeni kurulanüniversite sayılarının artmasının, üniversitelerin kendi içlerinde daha liberal bir yönetim sistemine kavuşmasının veTürkiye'ye ulaşımın kolay olmasının, diğer ülkelerden gelen öğrenci sayısını da arttıracağını ifade etti.
sabah
