Acısı, sancısı hiç bitmeyen bir İslam dünyası.
Savaş, yoksulluk, sefalet…
Sadece şu birkaç ay içinde savaşta ölen masum çocukların sayısına bir bakın, acaba İslam dünyası hangi bayramı kutluyor?
Nedir bu hal, bu nasıl bir gaflet!
Acı, ıstırap, kan ve gözyaşı…
Çaresizliğin bu kadarına pes doğrusu!
Ya geri kalmışlık ya gerçeklerden kopuş… “Müslüman aklının mühürlenmesi ve bilim kapısının kapatılması… İnsanlık tarihinde örneği bulunmayan büyük entelektüel intihar…”
Geri kalmış bir dünya… Geri kalmışlığın şifresi “teolojik, ideolojik, sosyolojik ve tarihsel boyutta” gizli.
Sahi İslam dünyası bu çıkmaz sokakta bayram mı kutluyor şimdi?
Medeni dünyanın savaş çığırtkanlığından vaz geçmesi, İslam dünyasının titreyip kendisine gelmesi temennisiyle…
Ya ülkemiz ya biz?
İki yüzlülük, çıkar ilişkisi, nefret, haset…
Pahalılıktan bunalmış, satın alma gücü azalmış, borcu katlanmış, siyasi gerekçelerle ailesi dağıtılmış, mutsuzluk, umutsuzluk, gelecek kaygısı girdabında kıvranan bir halk için bayram nasıl bir duygu acaba?
Barış ve Huzurdan Uzaklaşan İnsanlık
Bayram, yalnızlaşan, ayrışan, sevgi, barış, adalet ve huzurdan uzaklaşan insanların nefes alışı, huzurla barışıdır.
Bayram, duyarlılıktır.
Bayram, paylaşmaktır, dayanışmaktır.
Bayram, tebessümdür, selamlaşmadır…
Bayram, insanın biraz olsun durup düşünmesine, kısır çekişmelerden, anlamsız kırgınlıklardan uzaklaşıp çevresindekileri fark etmesine, akrabalık ve komşuluk bağlarını kuvvetlendirmesine imkân sağlayan müstesna zamandır.
Bu bayram, tebessümle, kardeşçe kucaklaşmanın, herkesle selamlaşmanın vakti olsun.
Bu bayram, birleştirsin bizi, yüreklerimizi bütünleştirsin, kardeşliğimizi pekiştirsin.
Bu bayram, gündelik hayatın yoğun temposunda yalnızlaşan, eşe-dosta bile zaman ayıramayan günümüz insanının başını kaldırıp birazcık olsun güzellikleri gördüğü an olsun!
Bu bayram, bütün bir insanlık insanî değerlerle bezensin!
Bu bayram, toplumumuzun içine düştüğü sessizlik, ilgisizlik ve tepkisizlikten bir an önce kurtulmasına vesile olsun!
Ya “Bayram Benim Neyime?” Diyenler
Sizi unutmak olmaz!
Bayramı hissedemeyenler,
Bayrama sevinemeyenler,
Geçim sıkıntısıyla kıvrananlar,
“Bayram benim neyime!” diyenler,
Haksızlık ve zulüm mağdurları,
Mahkumlar, şehit anneleri,
Hastalar, yaşlılar, kimsesizler…
Sizin de bayramınız kutlu olsun!
İyi bayramlar!
Bayram Bu Olsa Gerek
Gülümsemek, selâm vermek, önemsemek,
Hatırlamak, hal, hatır sormak,
Kucaklaşmak, iyilik sunmak, paylaşmak...
Bayram bu olsa gerek!
Huzura giden yollar hep açık olsun!
İyi bayramlar!
Neredesin Ey Samimiyet!
Bu bayram, çoğu kişinin birbirini çok seviyormuş gibi yaptığı, sahte sevgi mesajları yerini sıcacık mesajlara bıraksın.
Siyasilerin sevgi ve estetikten uzak, nefret dolu, dışlayan, ayrıştıran, kutuplaştıran, insanlık dışı, çirkin, kaba ifadeler, yerini insani ve ahlaki mesajlara terk etsin!
Çocuklara, gençlere kötü örnek olan, sevgisi sahte, yalan ve nefreti gerçek mesajlar bizlerden uzak dursun!
Sevgiden, hoşgörüden, tahammülden yana kısmetimiz açılsın!
Her Şeye Rağmen…
Cehalete, siyasete ve menfaate pervasızca feda ettiğimiz pek çok insani değerimizin bayram vesilesiyle gönüllerimizde yeniden yeşermesi temennisiyle iyi bayramlar!
