Atanamayan Bir Öğretmen Neden Ücretli Öğretmenlik Yapar ?

'' Çünkü çocukluk hayali olan öğretmenlik mesleğini seçmiş ve eğitim fakültesini okumuştur. Ailesi, akrabaları ve arkadaşları okul bittikten sonra onu sınıfında öğrencileriyle görmeyi hayal etmiştir.

     Öğrencilik yıllarından itibaren derslerine giren tüm öğretmenlerini gözlemlemiştir. Kimisi onun idolü olmuştur, kimisi ise asla olmak istemediği öğretmen tipi. Okurken bir gün bile atanamayacağını hayal etmemiştir. Çünkü o kendini bu ülkenin öğrencileri için iyi bir öğretmen olarak yetiştirmektedir.

    Ama her şey umduğu gibi gitmez, okul yıllarında yaşadığı onca sıkıntı bile, mezun olduktan ve KPSS denilen bir sırat köprüsünden geçip, istediği puanı alamadıktan sonra gerçekler şamar gibi suratına çarpar . İlk dersi, ilk okulu, ilk maaşı hep yalan olmuştur. İşin en kötüsü de yıllardır onun öğretmen olacağını hayal eden ailesi, akrabaları ve arkadaşlarına karşı mahcubiyeti bir drama dönüşmüştür. Günlerce kendisine gelemez. Bir umut bekler haberlerden. Bakanın bir açıklaması, bir müjde ister ama olmaz. Okul bittiği için artık harçlık isteyeceği kimse de kalmamıştır. İş bakar kendine. Sokak sokak, site site gezer. Ama hiç bir işi kendine yakıştıramaz öğretmen. Çünkü o öğretmen olarak yetiştirmiş, motive etmiştir kendisini. Farklı işler dener, garsonluk yapar, tezgahtarlık, market kasiyerliği, hatta inşaaatta bile çalışır öğretmen. Ama olmaz , ne kazandığı para ne de yağtığı işten keyif almaz.

      İlçe Milli Eğitimin ücretli öğretmenlik ilanını duyar. En azından bir şansımı deneyeyim diye başvurur. Kendisini avutmaya çalışır. Az para da kazansam, geçici de olsa sevdiğim mesleği yapacağım, öğrencilerime kavuşacağım der. Sonra başvurusu kabul edilir ve başlar geçici görevine. Cıvıl cıvıl öğrencileriyle buluşunca unutur bir süre atanamadığını, az bir para yatınca hesabına unutur kadrolu olamadığını, ama haziran ayı gelip de karneler verilince anlar ki o hala "Atanmayan Bir Öğretmen" dir ve bu gerçekle yüzleşmek çok ağrına gider.

      Hiçbir öğretmen atanmamak için okumaz, hiçbir öğretmen seve seve ücretli öğretmenlik yapmaz. Ya yapacak hiçbir şeyi yoktur, ya da öğrencilerinden ayrı kalmamak için seçer ücretli öğretmenliği.
 
    Umarım yakın bir gelecekte ne atanmayan öğretmen ne de ücretli öğretmen diye bir kavram kalmaz. Öğretmenlik okuyan herkes mezun olduktan sonra öğrencilerine kavuşur.''

Zülfikar Demirel
Öğretmen Diyarı