''Sayın Güçlü, ben özel bir dershanenin yöneticisiyim.
Milli Eğitim Bakanımız’ın dershaneler ve sınavlarla ilgili açıklamalara yaptığınız yorumu okudum ve sizlere katıldığımı belirtmek istiyorum.
Ben devlette uzun yıllar görev yapmış ve emekli olmuş bir eğitim neferiyim.Gerek devlette,gerek özel sektörde çalıştığım zaman içinde çocuklarımıza, gençlerimize, kendisine, ailesine,vatanına, milletine faydalı olmasını nasıl sağlayabilirim,kendi ayakları üzerinde durabilen bilgili nesiller nasıl yetiştirebilirimin sevdasını yaşadım, benim gibi düşünenlerin sayısının çok fazla olduğunu da biliyorum.
Bakanımızın dershaneleri kapatacağız sözü beni şahsen üzdü. Dershane hakkında kısa bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Dershanelerde dersler işlenirken Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı esas alınır ve müfredat uygulanır.Aksini yapmak kanunen yasaktır. Dershanelerde dersler işlenir, konuyla ilgili testler çözülür. Bire bir dediğimiz danışmanlık sistemi işletilir. Özel ders verir gibi öğrencilerle gerek grup halinde, gerekse tek tek ders yapılır.Veliler sıkça dershaneye çağrılarak çocuğu hakkında bilgiler verilir.Karşılıklı görüş alış-verişi yapılır. Gerek veli gerek çocuk sisteme dahil edilir. Çocuklarımızın okul yazılıları varsa,yazılıya hazırlanır. Çocuğumuz dershanede oldukça mutludur.Öğretmenine çok rahat yaklaşır ve anlayamadığı her soruyu nere de olursa olsun rahatca sorar.Devamlı dershane de olmak daha çok öğretmenin, başarılı olabilmenin tadını almak isterler.
Dershaneye gelme zorunluluğu yoktur ama çocuklarımız, gençlerimiz sabah, akşam hiç farketmez koşarak dershaneye gelirler. Çünkü dershanede mutludurlar.
Bizler çocuğumuzun başarısında okul ve dershenenin elele vermesi gerektiğine inanıyoruz. Gençlerimiz okulunda derslerini yapıyor öğretmenlerimiz gerekeni yapıyordur,biz dershanelerde bunun üzerine bir şeyler katıyoruz ve birbirlerimizi tamamlıyoruz. Burada amaç çocuklarımızın en iyi şekilde eğitim ve öğretim görmesi. Başarılı olması. Çorbada bizim de tuzumuz olduğu için bizler çok mutluyuz. Onları başarılı görmekten başka bir düşüncemiz de yoktur.
Bakanımızın sınavların kendileri tarafından yapılacağı yolundaki beyanını doğru buluyorum. Bu konudaki açıklamalarına da katılıyorum. İnşallah başarılı olur. Burada amaç adaletsizliği bir nebze olsun ortadan kaldıracağı için herkez tarafından olumlu karşılanacaktır. Şunu görüyoruz ki en iyi değerlendirme, en gerçekçi değerlendirme sınavla yapılan değerlendirmedir.
Velimiz şuna inanmaktadır. Çocuğumun yetişmesi için ne gerekirse yaparım diyor. Bunun için bütün imkanlarını kullanmak isteyecektir. Bunun için ya özel derse yönelecek yada dershaneye gönderecektir. Velimize en ekonomik gelen dershanedir.
Bu arz talebe dayalıdır. Velimiz dershanenin faydasına inanmasa sizler bedava alsanız dahi dershaneye göndermez. Öğrenci olmazsa dershaneler zaten devam etmez.
Dershanelerden binlerce insan ekmek yemektedir. Bu insanları hiç düşündük mü ? işsizler ve mutsuzlar ordusunu daha da artırmayamı çalışıyoruz. Bir şeye karar vermeden daha geniş düşünmemiz gerekmez mi?
Bizler bu ülkenin insanlarını, bu ülkenin gençlerini, bu ülkenin çocuklarını seviyoruz. Onların eğitim ve öğretimine bir parça katkımız oluyorsa,devam eden ve edecek olan eğitim yolundaki kaldırım taşlarından bazılarını yerlerine yerleştirmesinde yardımcı olabiliyorsak ne mutlu. Çocuklarımızın mutluluğu bizlerin de mutluluğu olacaktır. Öğretmenliğin en güzel tarafı zaten bu değil mi?
Sonuç olarak dershanelerin kapatılmaması ve bu konudaki kararın yeniden gözden geçirilmesi dileğiyle.
Saygılarımla
RECEP SÜER
Dershane Müdürü
EĞİTİM AJANSI
