Lise hayatım boyunca çok zor yazılılara girmek zorunda kaldım,başarılı olabilmek için sabahlara kadar ders çalıştım. Ben sabahlarken gezen ve parayla girdikleri özel okullarda yüksek notlar alan akranlarımın aksine iyi bir gelecek için çok fazla fedakarlıkta bulundum.
AOBP, benim o çok zor yazılılarda kaybettiklerimi bana geri veren bir sistemdi.Geleceğimi özel okul öğrencilerinin boyunduruğu altından kurtarıyordu.
Ama sınava 3 hafta kala kaldırıldı ve yerine hangi okulda okuduğuna bakılmaksızın, aldığı notları hangi kalite düzeyindeki yazılılardan aldığına bakılmaksızın,tüm ülkedeki liseleri aynı zorluk derecesinde değerlendiren OBP puan sistemine geçildi.
Açılan davalar sonucunda kamuoyu bu haksızlığı kısa sürede fark etti ve vekillerimiz de torba yasayla beraber hakkımız olanı bize geri vermesi için YÖK'ü tekrar göreve çağırdı. Ama YÖK sınav sonuçlarının açıklanmasına bir hafta kala 12 temmuz tarihli kurul toplantısında aldığı talihsiz kararla her lisenin aynı zorluk seviyesinde okunduğunu öngören OBP sistemini tekrar kabul etti. Bu; meclisin kendisine verdiği yetkiyi YÖK'ün kötüye kullanmasıdır...
NOT: OBP sistemiyle çok kolay yazılılarla mezun olan özel okullar yüceltilmiş ve fen lisesi, anadolu lisesi öğrencilerinin emekleri gözardı edilmiştir.
NOT:OBP sistemiyle Fen ve Anadolu lliselerinin değeri azaltılmıştır.
NOT:OBP sistemiyle beraber liseye geçiş sınavında(SBS) öğrencilerin fen ve anadolu liselerinin yerine özel liseleri tercih edeceği kısa süre sonra görülecektir.
NOT:OBP sistemiyle beraber ortalama bir fen lisesi öğrencisinin kaybı en az 4-5 puan,ortalama bir özel okul öğrencisinin kazancı da en az 4-5 puan olmaktadır. Bu da yaklaşık 10 puan arkamızdaki öğrencinin önümüze geçmesi yani Türkiye sıralamasında en az 5000 kişinin haksız yere önümüze geçmesi demektir. Bu da hayallerimizin çok çok altındaki bir fakülteye girmemiz demek. Ülke açısından bakarsak da bu, hak etmeyen en az 3000 kişinin doktor; 5000 kişinin de mühendis olması anlamına gelmektedir...
İşin bir de şu boyutu vardır: bizler eğitim bilimci değiliz,bizler sadece öğrenciyiz. Bu konunun da ilgili mercilerde yeterince düşünüldüğüne,tartışıldığına eminiz. Ama şunu biliyoruz ki: " HER ÖĞRENCİ EĞİTİME BAŞLADIĞI GÜNÜN ŞARTLARIYLA SINAVA GİRMELİDİR. SINAV VE SONUÇ SÜRECİ BAŞLADIKTAN SONRA BÖYLE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPILAMAZ. "
*****
*****'Bu bizim için yıkım demek'
Merhabalar,
Bu tür maillerden sıkıldığınızı biliyorum fakat vaktinizi ayırıp okursanız olayı detaylı bir şekilde açıklamaya çalışacağım.
Ben Adana Fen Lisesi’nden bu sene mezun oldum. Normal şartlarda böyle bir okuldan mezun olmak gurur verici bir durum olurdu, umut kırıcı değil. Aslına bakarsanız okulda 4 yıl boyunca “Sizler bu ülkenin geleceğisiniz” söylemlerini dinleyip ülkenin geleceği hakkında karamsarlığa düşmek hiç hesapta yoktu. Neticede aldığımız eğitime güveniyor ve sınavlarımız zor olduğu vakit hocalarımızın “Bu okulda herkes zor sınavlardan geçiyor, yapmanız gereken okul içinde birbirinizle kıyaslama yapmak” gibi sözlerine hak veriyorduk. Neticede okulumuz geçmişten beri sınavlarda başarısını kanıtlamış, öğrencilerini bu konuda büyük bir kayba uğratmamıştı.
Şimdi ise diploma puanlarımız Türkiye geneli sıralamaya tabi tutulacak, bu bizim için yıkım demek. Zira liseye giriş sınavlarında bizden düşük puan alıp bizim okulumuza yerleşemediği için bir özel fen lisesine yerleşen arkadaşlarımız resmen ödüllendiriliyor. Hem de bu ödül (puan farkı) göz yumulacak gibi değil. Örnek vermek gerekirse, benim diploma puanım 83. Yani okulda ortalama bir öğrenciyim, mezuniyet sıralamam da ortalarda. Bana okuldan gelecek puan şöyle hesaplanacak: 83 x 5 x 0,12 bu da 60 üzerinden 49,8 puan yapar. Gelelim özel okullardaki arkadaşlarımıza. İsmini veremeyeceğim Adana’daki bir özel okuldan mezun arkadaşım, o da benim gibi okulunda orta sıralarda, fakat diploma notu 94, yani okuldan gelecek puanı 56,4. Şimdi gelelim haksızlığın boyutuna. Özel okuldan mezun olan arkadaşımla 4 sene boyunca samimiydik, girdiği yazılıları çok net hatırlıyorum. Sınavda çıkacak dersler (matematik, geometri, türkçe, fen bilimleri vs.) hariç çoğu derste kitap açık yazılı oldular. Sözlüleri 95 bile olmadı çoğu zaman 100 verildi. Diğer yazılılarının da bizimki kadar zor olmadığını biliyorum, herkes biliyor. (Devlet fen liseleri genellikle Tübitak olimpiyat sorularını yazılılarda sorması ile ünlüdür) Zaten verdiğim diploma notları her şeyi ortaya koyuyor sanırım. Sınavda aynı performansı gösterdiğimizi düşünürsek yerleştirme puanımızda 6,6 puan gibi büyük bir fark oluşuyor. Bizim gibi hedefi yüksek öğrenciler için bu puanın neler ifade ettiğini söylememe gerek yok sanırım.
Bir başka konu ise kararların değiştirilme şekli. Biz bu sınava hazırlanmak için yola koyulduğumuzda AOBP’nin uygulanacağı ÖSYM’nin sitesinde belirtilmişti. Sonra LYS Matematik sınavına 2 hafta kala AOBP kaldırıldı ve OBP getirildi. (Ha tabi bir de sene boyu devamsızlık problem yarattı, YGS’ye 2 gün kala da kullanabileceğimiz 15 günlük raporlu devamsızlık hakkımız kaldırılmış idi, sonraları unutuldu gitti tabi) Kısacası bu iş resmen çığrından çıkmış, psikolojik bir savaşa dönmüştü. Sonra biz bu psikoloji ile son sınavlarımıza girdik. Tatilde biz karalar bağlamış vaziyetteyken torba yasaya bir madde kondu ve bu seneki öğrencilere haksızlık olacağı -nihayet- kabul edildi, AOBP bu senelik geri getirildi. Sonra ne mi oldu? Bu ayın 12’sinde, biz sınavların açıklanmasını beklemeye başlamışken “hop” bir karar daha. YÖK toplantısında alınan karar ile AOBP tekrar iptal, OBP uygulanacak dendi. Bu öyle bir olay ki, yaşı henüz 17-18 olan bizlere dahi ciddiyetsiz geldi. Resmen bizimle dalga geçtiklerini düşündük, kusura bakmayın fakat bu konuda yanıldığımızı da pek zannetmiyorum.
Şunu da düşündüm, hadi bu sene böyle ters şeyler oldu. Boşverdim tüm olanları ve seneye tertemiz bir sayfa açarak tekrar hazırlanayım dedim. Diploma notum 83 iken yarışacağım dönem OBP sistemini en az 1 sene önce öğrenmiş bir dönem olacak. Bu sistem ile bizim okul bile bundan sonra tüm yazılı ve sözlülere kayıtsız şartsız 100 vermeyi düşünüyor. Yani uğradığım haksızlığın boyutu zaman geçtikçe daha da artacak. Kaldı ki açtığım tertemiz sayfayı seneye ne kadar kirletecekleri dahi belli değil. İnsan güvenemiyor haliyle.
Anlatmak istediklerim kısaca böyle, biz sırf iyi okullarda okuyup zor bir eğitimden geçtiğimiz için cezalandırılmamıza anlam veremiyoruz. Umutlarımızın, hayallerimizin çalınmasına karşıyız. (Aslında haksızlıkların bolca olduğu bu ülkede şimdiden haksızlığa uğrasak hiç de fena olmaz, hayata hazırlık olur biraz)
Yazımın ciddiyetsiz ve uzun olduğunun da farkındayım, Haziranın başından beri kurumlara resmi ve ciddi bir şekilde yazı yazmaktan bunaldım çünkü, arkadaşıma nasıl dert yanıyorsam öyle yazmak istedim.
Değerli zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla, Ozan Yetkin
egitimajansi.com
