Kayırma, Eşitsizlik ve Haksızlık!

Hak, hukuk, adalet, liyakat, ehliyet ve kurumsal sadakatin olmadığı hiç bir meslek, sektör ya da kurumda, huzuru ve verimliliği maksimum boyuta çıkartmak mümkün değil.

İşte bu yüzden hangi meslek, hangi kurum ve hangi sektör olursa olsun, önce çalışanlar arasındaki huzuru sağlamak gerekiyor.

Söz konusu sektör, eğitim, kurumlar da okulllar olduğunda çok daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü öğretmen ve öğrenci huzursuz ise herkes huzursuzdur!

Huzuru yakalamak, bu kadar zor mu?
Kesinlikle hayır!
Başkalarından ne bekliyorsak, bunu, ilk önce kendimiz yerine getirelim, gerisi kendiliğinden gelecektir.

Öğrenciye not verirken, aferin derken nasıl adil olmamız gerekiyorsa, kariyer basamaklarını adeta tırnaklarıyla kazıyan öğretmenlerimize karşı da aynı duygular içerisinde olmalıyız.

Öğrencisine karşı adil olmayan bir öğretmenin, yönetim kadrolarından aynı hoşgörüyü beklemesi, kendisini üzmenin ötesinde bir işe yaramaz.

Yine aynı şekilde, öğrencisine, öğretmenine, velisine, gereken ilgiyi ve desteği sağlamayan MEB'in ya da özel okul kurucularının, tek yanlı bir aidiyet beklemesi hiç de kolay olmaz...

Eğitimde huzuru yakalarsak, ülkede de yakalarız!
Keşke, bunu, bir an önce anlayabilsek ve gereğini yerine getirmek için en azından bir çaba içerisine girsek.
İşte o zaman, yarın, bugünkünden çok daha iyi olacaktır...

Mutlu, keyifli ve bir o kadar da verimli bir hafta dileğiyle...