Başkalarının yaptığı gibi gelen her maili yayına sokmuyoruz.
Çünkü içlerinde çok ön yargılı olanlar da var saygı sınırlarını aşan da.
Tartışmaya, eleştirmeye evet ama harakerete hiç bir zaman pirim vermedik, vermeyiz de.
Diyalog eksikliği nedeniyle bazen taraflar birbirlerini çok yanlış anlayabiliyorlar.
Oysa ufacık da olsa arada bir iletişim sağlansa sorunlar çözülecek, yanlış anlamalar son bulacak.
Aşağıda çarpıcı bir mail var.
Ciddi iddialar içeriyor.
Ve eminim ki bir anket yapsak pek çoğunuz da bu iddiları destekleyecek.
Ama MEB'in yapısını ve Bakanından kurmaylarına bakanlığı yönetenleri sizler de yakından tanısanız, bu kadar kesin görüşlere sahip olmazsınız.
Ama maalesef geldiğimiz nokta bu. Ve süratle bu noktadan uzaklaşıp karşılıklı hoşgörünün ve adaletin hakim olduğu bir ortamı yakalamamız gerekiyor.
İşte o mail:
Konu: atanmayı sağlayan torpil dedikoduları
Sayın Abbas Güçlü,
Belki de siz bıktınız atanamayan öğretmenlerin sorunlarını yazmaktan ama bizler bıkmadık size yazmaktan. Öncelikle sesimize kulak verdiğiniz için binlerce meslektaşım adına teşekkür ederim.
Önce kopya skandalı, sonra atama kontenjanlarının azlığı derken 2010 yılı bitti ve biz öğretmenler artık 'öğretmen' olduğumuzu söylemeye utanır olduk. Atanamamak (ya da atanmamak) bir yana son günlerde, çevremde gördüğüm herkesin bir atama ümidiyle birilerinin adını vermesi ve bir para miktarı söylemesi 'hayatımız bu kadar mı ucuz' dedirtiyor. İzninizle bu konuda yaşadıklarımı maddeler halinde özetlemek istiyorum:
-Kardeşimin okulundan gelen anneme söylenenler: ...... kişi bakanlıktaymış, ....... paraya atama yapıyormuş,daha önce de kaç kişinin atamasını gerçekleştirmiş(miş)!
-Akrabalarımın söyledikleri: ....... şehrinde bir çete varmış,atama yaptırıyorlarmış. ...... parayı gözden çıkarırsak,oluverirmiş.
Daha niceleri...Artık bu kadar ayak altına mı düştü bu meslek? Bu kadar basit mi bizlerin geleceği ile oynamak? Ne oldu benim üniversitede 5 yıl çürüttüğüm dirsek?Ne oldu benim sabahlara kadar kpss ye çalışarak aldığım 83 puan? Kopya skandallarından sonra artık bu tür olaylara 'olmaz öyle şey' dediğimde 'olur olur, hem de çok güzel olur' cevabını duyuyorum. Haksız da değiller.Tüm Türkiye duydu ve anladı ama nedense gerek YÖK, gerekse Sayın Bakan anlamak istemiyor kopya çekildiğini ve hakların yendiğini.
Uzun lafın kısası; herşeyin başının eğitim olduğuna artık biz öğretmenler de inanmak istiyoruz.
Saygılar...
Kimya öğretmeni NÖ
