adscode
adscode

'85-86 puanlarla atanamamaktan psikolojimiz bozuldu'

Rehber öğretmenliğinden sonra öğretmen ihtiyacında ikinci sırada olan Türkçe öğretmenleri; öğretmen alımlarının az olması nedeniyle yaşanan yığılma konusunda tepkili.

'85-86 puanlarla atanamamaktan psikolojimiz bozuldu'
Haberler
"İyi günler Abbas Bey.
Eğitim sitenizde bize verdiğiniz desteklerden dolayı müteşekkiriz.Sesimize ses kattınız,sesimizi duyurdunuz,sesimiz oldunuz...
Size her gün öğretmenlerin mağduriyetini anlatan binlerce e-posta geliyordur,hepimiz mağduruz.Ancak Türkçe öğretmenler olarak mağduriyetimiz,sabır seviyemizi zorluyor. Şöyle ki; 2008'den önce en çok alım yapılan branşlardan biri bizdik. (hatta 2004-2005 yıllarında Türkçe mezunu yetmediği için Edebiyatçıların bir kısmını Türkçeci yaptılar, o da bizim açımızdan ayrı bir mağduriyet yarattı.).Ancak 2008'de bir anda ihtiyaç azaldı ve bizim alımlar da tabir caizse bıçak gibi kesildi.Son 4 yıldır yılda ortalama 4500 mezun veren branşımızdan sadece 1000-1500 alım yapılıyor.Yığılmalarla birlikte bu yıl 16 bin Türkçeci sınava girdi.Öğretmenlik hayalleriyle dershanelere giden, zaman zaman eşinden,işinden,ailesinden ayrı kalan,dirsek çürüten 16bin Türkçe Öğretmeni...Ve atama taban puanı 86.8 de kaldı.Üstelik 80 üstü puan alan 4500 Türkçeci var.Bu başarı ve yığılma hiç bir branşta yok malesef. Adeta KPSS'yle yarışır olduk...25-30 puanlarla atanan branşları düşündüğümüzde içinde bulunduğumuz psikolojiyi tahmin edersiniz.Fikir sunması açısından yıllara göre atama taban puanlarını yazdık.
Yıllara göre Türkçenin atama taban puanları:2008'de 81.62009'da 82 2010'da 842011'de 87...
4+4+4 sisteminden dolayı "ihtiyacı en çok artan branş"  Türkçe Öğretmenliği'dir.Geçtiğimiz günlerde 45 ilin milli eğitim müdürlüğü güncel norm ihtiyaç listesini yayınladı.Sadece bunları hesapladığımızda 10bin Türkçe Öğretmeni  ihtiyacı doğuyor.Bütün iller üzerinden ortalama bir hesap yaptığımızda 16bin civarı toplam ihtiyaç var.Sistemden önceki en son hesaplamada sadece 1500 ihtiyaç varken, şimdi 10 kat artarak 16bine dayandı.Bu hesaba göre Rehberlikten sonra 2.durumdayız.Bu sebeplerden dolayı atama sayımızın kat kat artacağını umuyoruz. Atanmalıyız...çünkü binlerce Türkçe Öğretmeni olarak 85-86 puanlarla atanamamaktan, hayatlarımızın baharında psikolojik problemler yaşamaya başladık.İstediğimiz atama biz atanmayan öğretmenleri rahatlatacak,yıllarca emek verdiğimiz mesleğimizi yapmamızı sağlayacaktır.Öğrenciler açısından "Türkçe Eğitimi" nin önemini, SBS'deki Türkçe ortalamalarını söyleme gereği dahi bulmuyoruz...
Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.
Şimdiden teşekkürler..."


...............

"Ben atanmayan bir türkçe öğretmeniyim. Bir mektup yazdım. Mail olarak gönderdim bugün ama sanırım sorun oldu gelmedi. sizden ricam yazdıklarınızın bir köşesinde de bu mektuba yer vermeniz.     Merhaba...Merhabadan daha sıcak hitaplar kullanmak isterdim size ama tanımıyorsunuz beni. Hurmalı baklava çıkmış bir de yeni bir tarif daha verdiler geçen: karidesli makarna. Beni bunlardan önemsiz gördüğünüz için hepinize merhaba.    Merhaba... Boşuna bakmayın çıkaramazsınız, tanısanız bunca yıldır tanırdınız. Ben atanmayan öğretmenim. Yine çıkaramadınız değil mi?Devletin bütçesiyle akupunktur yaptıran milletvekili kadar faydam yok size. Belki de ondandır bugün işsizken(!) zorunlu sağlık sigortamı ödeyememem.    Merhaba ülkemin eğitimli insanları. Ne kadar da sahip çıktınız bize. Oysa iyi bir doktor, iyi bir avukat, iyi bir zanaatkar olmaktan öte iyi bir birey olmayı öğretmiştik size.    Merhaba koca medya. Gündeminize oturmak için illa yüksek yerlere mi çıkmam gerekiyor? Neden bir insanın öğle namazını nerede kıldığından daha önemsiz benim işsizliğim?..    Sizin için yıkım deprem, sel. Sizin yıkımlarınızda illa betonlar olmalı. Düzce değilim benYıkılmadı binalar bir bir üzerimeEl uzattığın Van değilimAma en az o kadar viran haldeyimBalyoz sesleri değmese de kulağımaBu defa hiç görmediğinizHiç yardıma gelmediğiniz yıkımım nihayetinde...   yazdığım çok uzun bir mektup aslında. ama hepsini yazacak gücü bulamadım kendimde. çoçukken bir huyum vardı benim. Kitapların önce son sayfasını okurdum, sonra başlardım kitaba. Toplum bizim sorunlarımıza duyarsız. Çünkü onlar da hikayenin yalnız sonunu biliyorlar. Devamını yazacağım. En azından anlayan, dinleyen birine yazmak bizlere de iyi gelecektir. Sizden ricam buna yazdıklarınızın bir köşesinde yer vermeniz.Duyarlılığınız için teşekkür ederim. Songül Özçelik" 


egitimajansi.com


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)