İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, kentte eğitim alanında yürütülen proje ve çalışmalara ilişkin bilgi verirken 6 Şubat'taki depremlerin ardından riskli bulundukları gerekçesiyle boşaltılan okulların bir kısmının yapımının sürdüğünü, şu anda 400 okul şantiyesi olduğunu söyledi.
Yentür, Beykoz Sabancı Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İl Müdürü Yentür, İstanbul Mektebi projesiyle tarihi ve kültürel derinliği itibarıyla şehri çok yönlü olarak ele almayı amaçladıklarını söyledi. Programın, 6 ay süreceğini ve geziler, etkinlikler, söyleşi ve sunumların yer alacağını belirten Yentür, İstanbul üzerine çalışmış önemli isimleri de öğretmenlerle bir araya getirecekleri projeyle İstanbulluluk bilincinin oluşmasına katkı sağlanacağını aktardı.
Okul Portfolyoları projesiyle İstanbul'da bulunan okulların yıl boyu yaptıkları çalışmaların ölçülerek değerlendirileceğini dile getiren Yentür, amaçlarının okulları yarıştırmak değil gelişimlerini sağlamak ve kurumsal planlamalarına rehberlik etmek olduğunu kaydetti.
Üniversitelerle öğretmen ve öğrenciler buluşuyor
Öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Yentür, öğretmenlerin mesleki, kültürel ve sanatsal olarak gelişimleri için 6 akademinin yanı sıra 15 farklı atölyelerinin bulunduğunu dile getirdi.
Bu konuda çalışmalarının devam ettiğini bildiren Yentür, şöyle konuştu:
"Geçen ay yine bu mekanda İstanbul'umuzdaki 14 eğitim fakültemizin dekanlarıyla buluştuk. Eğitim fakültelerindeki hocalarımızın görüşlerini aldık. Hepsiyle de işbirliği ve ortak protokol kararı aldık. İki ayda bir hocalarımızla bir araya geleceğiz. Biz okullarımızda üniversitelerimiz, hocalarımız olsun ve öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize destek olsun istiyoruz. Ayrıca üniversitede de okul olsun. 25 yıl ders anlatmış, öğrenciyle hemhal olmuş öğretmenin üniversitede anlatacağı, paylaşacağı çok tecrübe ve bilgi vardır. Bunun da üniversite ile buluşması lazım. Teoriyle pratiğin buluşması çok kıymetli ve değerlidir. Üniversitelerimizden yetkin akademisyenlerimiz okula gelecek, ortak karar verdiğimiz öğretmen arkadaşlarımız eğitim fakültesindeki öğrenciler veya genç akademisyen hocalarımızla tecrübe paylaşımında bulunacak."
"Sınıfın temsilcisi öğretmenimizdir"
Projelere ilişkin açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yentür, bir gazetecinin geçtiğimiz günlerde kaldırılan "sınıf annesi" uygulamasının bazı okullarda devam ettiğiyle ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
"Sınıfın temsilcisi öğretmenimizdir. Okul Aile Birliği yasal temsilci olarak belirli sınıf gruplarıyla biraz daha yakın temasta olabilir. Bu doğal bir şey ama bunun dışında alternatif bir şeyin olması yasal açıdan da mümkün değil. Bunula ilgili aksi bir durum varsa yönetici olarak takipçisi olup, gerekli tedbirleri almak durumundayız. Devir iletişim ötesi bir devir. Bugün velilerimiz, milli eğitim bakanına, şehrin valisine, kaymakama, milli eğitim müdürüne derdini, isteğini aracısız iletebiliyor. Açık Kapı, CİMER gibi uygulamaların yanı sıra okul müdürlerimiz, ilçe milli eğitim müdürlerimiz var. Kurumsal hesaplarımız veli mesajlarına açık. Bire bir takip ediyor ve dönüş yapıyoruz. İstekleri, şikayetleri karşılık buluyor, hiç endişeleri olmasın."
Bir soru üzerine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in talimatıyla başlatılan müfredat değişikliğine değinen Yentür, bilginin sürekli güncellendiği ve yenilendiği bir çağda müfredatın da değişmesinin doğal olduğunu vurgulayarak, dünyadaki akademik, teknolojik gelişmelerin de bunu zorunlu kıldığını dile getirdi.
"Riskli bulduğumuz hiçbir yapıda çocuklarımızı barındırmıyoruz"
İstanbul'daki okulların depreme dayanıklılığı ve dönüşümleriyle ilgili yöneltilen soru üzerine de Yentür, şunları dile getirdi:
"İstanbul'da ikili eğitim yapan okullarımızın sayısı bu dönemlerde biraz arttı. Sebebi, deprem dayanıklılık testlerinde yeterli performansa sahip olmayan okullarımızı boşaltmamız. Bütün mali kaynağa sahip olsanız bile bir anda okul yapmak mümkün değil. 1-2 yıllık süreç gerekiyor. Bu süreci bekleyip çocuklarımızı o binalarda tutmamız düşünülemez. Bu yüzden ikili eğitim yapıyoruz. 6 Şubat depreminin ardından 100'e yakın okul deprem riskleri yapıldıktan sonra bir gecede boşaltıldı. Okulların bir kısmının yapımı, bir kısmının da süreci devam ediyor. Şu anda yaklaşık 400 şantiye var. İhaleler yapıldıkça sayılar artıyor. Riskli bulduğumuz hiçbir yapıda çocuklarımızı barındırmıyoruz. En yakındaki okula taşıyoruz. İkili eğitim şartları zor da olsa güvenli."
