Sınavlar Kolay mı Olacak, Yoksa Çok Zor mu?

Liselere girişte, geçen yıl, TEOG 1'de  sorular zor olunca, tepki yağmış ve bunun üzerine MEB TEOG 2'de soruları kolaylaştırmıştı.
Peki sonra ne oldu?
Tam 17 bin şampiyon çıktı.
Yerleştirmede büyük sorunlar yaşansa da, herkes mutlu oldu. 
İstediği okula giremeyip, açıkta kalsa da, en azından sorunun kendisinden değil, sistem kaynaklandığını düşünerek mutlu oldu!
İşte bu yüzden soru sayısı çok azalsa da MEB yine kolay soru ile herkesin ağzına bir parmak bal sürürse hiç şaşırtıcı olmaz.
Ama aynı MEB, daha önceki zigzaglarına devam edip, bu kez de soruları, hiç olmayacak kadar zorlaştırırsa bu da hiç şaşırtıcı olmaz!
İşte bu yüzden özellikle liselere hazırlanan adayların, her türlü olasılığı göz önünde bulundurmasında yarar var. 
Bu ara, morallerini bozmamalarını öneririm. Özellikle de, iyice zorlaştırılmış deneme sınavlarında, istediği sonucu alamayıp enkaza dönüşen öğrencilere ve ailelerine önerim, motivasyonunuzu sakın bozmayın, çünkü diğer adaylar ve aileleri de sizden farklı değil!..
Yani, bu sınav herkes için bir muamma ve hiç kimse, diğerlerinden daha şanslı ya da dezavantajlı değil!..

Üniversiteye Giriş!

Üniversite giriş konusunda da adayların kafası ısrarla karıştırılmaya çalışılıyor.
ÖSYM dahi şu ana kadar nasıl bir soru tipi olacağı konusunda son kararını verebilmiş değil.
Kontenjanlar henüz kesinleşmedi ve hangi puan türünde, barajı geçecek aday sayısının ne kadar olması gerektiği konusunda hesaplar henüz yapılmadı.

YÖK ve ÖSYM'nin öngörüsüzlüğü yüzünden, geçen yıl 350 bin kontenjan açık kaldı. Bu yıl, aynı hatanın tekrarlanmasını hiç kimse istemez. İşte bu nedenle, soruları kolaylaştırıp, barajları aşan sayıları artırılırsa hiç şaşırtıcı olunmaz.
Zorluk derecesi yüksek sorular, her teste üç, beş tana tane olacak, sanki hepsi o kadar!
Ha bu arada, yapılan puan hesaplamalarından hiç birinin gerçeği yansıtmadığını da özellikle vurgulamak isteriz. Çünkü, puan hesaplamada dikkate alınan,  önceki yıllara ait standart sapma ve ortalamaların, yeni sınav sistemi nedeniyle artık hiç bir anlamı yok.
Dersane boyutunda alınan katsayılar ise Türkiye genelini temsil etmeyeceği için yanıltıcı olacaktır...

Bu noktada hem lise hem de üniversite adaylarına önerimiz, bol bol okumaları. Ne bulursanız okuyun, çünkü bu yıl zaman sorunu yaşanacak ve elemeler sanki zaman üzerinden yapılacak!.
Çok uzun metinli soruları, ikinci kez okuyacak bir zamanınız olmayacak. Bu yüzden artık her ne okuyorsanız, kendinizi bir metni, bir kez okuyacak ve anlayacak şekilde disipline edin ve test çözerken mutlaka kendinize belli bir süre verin. Yoksa, gerçek sınavın bitişine 5 kala, hala çözülmemiş çok soru kalabilir..

Peki aday sayıları ve kontenjanlar ne kadar?

Bu konuda liselere girişte hala bir netlik yok!
Kılavuz hazır olmadığı için başvuruları yapılamadı, dolayısıyla kaç öğrenci başvuracak belli değil. Ama MEB'in öngördüğü gibi bir kaç yüzbin değil, en az yarım milyon aday sınav başvuracaktır.
Sınavla öğrenci alacak okullar da hala belli değil, dolayısıyla kontenjanın ne kadar olacağı da tam bir muamma.
İddia edildiği gibi bu okulların yarından fazlası imam hitap mi olacak o da net değil!..

Üniversitelere gelince, başvuran aday sayısı yeni bir rekor kırarak 2 milyon 300 bini geçti. Kontenjanlar artar mı, hiç sanmıyoruz, tama aksine azalabilir.
Çünkü geçen yıl ki 350 bin boş kontenjan YÖK ve  ÖSYM'yi çok rahatsız etmiş ve bir daha olmayacak sözü vermişlerdi!..

Her yönüyle, belirsizliklerle dolu bir sınav dönemine girdik. Allah velilere de öğretmen ve öğrencilere de sabır versin. Çünkü bu yeni sınav sistemlerinin ilk denekleri olacaklar!..