Felsefeciler Sessizliğini Bozdu

''Son birkaç yıldır tamamen kaderine terk edilen felsefe bölümü öğrencileri ve mezunları artık sessizliğini bozma kararı almıştır.

Zannedilenin aksine, hep ağırbaşlılığını koruyan, olumsuz durumun düzeltileceğini, birilerinin kendilerini fark edeceğini umarak sabır ve metanetle bekleyen felsefeciler artık isyanın eşiğindedir.

Felsefe öğrenci ve mezunları son bir kez seslerini duyurmak için bölüm hocalarının da desteğiyle önce şikayetlerini, sonra da açık taleplerini sunacaklardır.

Şimdilik, mağduriyetlerini anlatmak ve taleplerini sıralamakla yetinen felsefeciler, ileride ses getirecek ağırbaşlı başka kanuni hak arama eylemlerinin saklı kalması kaydıyla, işbu bildiriyi kamuoyu ile paylaşmaktadır. 

AÇIK TALEPLERİMİZ
1. Milli Eğitim Bakanlığı öncelikle PDR (Psikolojik Danışma ve Rehberlik) hizmetini Psikolojik Danışma ve Rehber Öğretmenliği adıyla ikiye ayırmalı, Psikolojik Danışmanlar Eğitim Fakültelerinin PDR bölümü lisans mezunları arasından, rehber öğretmenler ise ek yetiştirilme programlarına katılmak kaydıyla, felsefe bölümü mezunları arasından seçilmelidir. Temel hizmet tanımı “bilgi vermek” olarak açıklanan Rehber Öğretmenliğine felsefe mezunları MEB koordinatörlüğünde Eğitim veya Edebiyat Fakülteleri aracılığıyla öğretmenlik formasyonuna benzer, bir yıllık bir sertifika programı veya tezsiz yüksek lisans vererek hazırlanmalıdır. 

2. Yine Milli Eğitim Bakanlığı ya felsefe öğretmenliği için mevcut kontenjanları arttırmalı ya da sosyoloji ve felsefe öğretmenliklerini tamamen birbirinden ayırarak, felsefe ve mantık derslerine felsefe bölümü mezunları, sosyoloji ve psikoloji öğretmenliklerine ise atamaları bu bölümlerin ilgili mezunları arasından seçerek yapmalıdır. Aksi halde devlet ve kamuda pek çok meslek ve iş imkanı olan Sosyoloji ve psikoloji bölümü mezunları ile felsefe öğretmenliği dışında başka hiçbir istihdam alanı olmayan felsefe mezunları aynı kefeye konmuş olacaktır. 

3. Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim seçmeli Düşünme Eğitimi Dersine işlerlik kazandırmak için felsefe bölümü mezunlarının istihdamını arttırmalıdır. Bu yüzden bakanlık bahsi geçen dersin seçmeli ders olarak açılması için bütün okulları (ilköğretim-ortaöğretim) teşvik etmeli ve bunun için gerekli tedbirleri almalıdır. Felsefe mezunları tarafından verilmek kaydıyla, her yıl bu dersler için kontenjanlar arttırılmalıdır. Bu, hem düşünme eğitimi açısından hem de felsefe bölümü mezunlarının istihdamı açısından çok anlamlı olacaktır. Şayet bu program başarılı bir şekilde yürürse Düşünme Eğitimi Dersi zorunlu hale getirilmelidir. Ayrıca Medya Okur-Yazarlığı Dersi, İnsan Hakları ve Vatandaşlık Dersi gibi felsefi nitelikten uzak olmayan derslere de felsefe bölümü mezunlarının girmeleri sağlanarak felsefe öğretmenlerini ilköğretim okullarına atanmaları da sağlanmalıdır. 

4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 4 Eylül 2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren aile danışma merkezlerine ilişkin yönetmelikte bir değişiklik yaparak aile danışmanlığı sertifika programlarına felsefe mezunlarını da eklemesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu sayede hem felsefe mezunlarının istihdamı çok hızlı bir şekilde karşılanmış, hem de bakanlığın amaçladığı danışmanlık hizmetine felsefi bir derinlik ve zenginlik kazandırılmış olacaktır. 

5. Bütün bunlara ilave olarak, İŞKUR aracılığı ile yürütülen İş ve Meslek Danışmanlığı sertifika programı için felsefe mezunlarına öncelik tanınmalıdır. 

6. Felsefe bölümü mezunlarının en son talebi ise, dünyanın pek çok ülkesinde felsefe mezunları tarafından yürütülen Felsefi Danışmanlık mesleğinin tanımının yapılarak, başta bazı bakanlıklar olmak üzere, kritik yönetim birimleri ile karar mekanizmalarında istihdam edilmelerini sağlamak için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasıdır. Görüldüğü gibi, ülkemizde sayıları gittikçe artan felsefe bölümü mezunlarının istihdamını karşılayabilecek pek çok imkan olmasına rağmen bölüm mezunlarının kendi kaderlerine terk edilmesi ve onlarla hiç kimsenin ciddi bir şekilde ilgilenmemesi bizleri, devletin karar mekanizmalarında felsefeye karşı olumsuz bir tutumun varlığı duygusuna sevk etmekle birlikte ülkemizin entelektüel geleceği için kaygılandırmaktadır.  Başta ilgili muhataplarımız olan bakanlıklar olmak üzere, tüm kamuoyuna saygıyla duyurulur. ''

Felsefe Bölümü öğretim elemanları, öğrencileri ve mezunları adına