adscode
adscode

İyi fikirler TEDx’te buluştu

‘Yayılmaya Değer Fikirler’ düşüncesi ile ortaya çıkan ve küresel ölçekte yayılan TEDx etkinlikleri Fatih Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

İyi fikirler TEDx’te buluştu
Etkinlikler
‘Düşünceler yayılmaya değerdir’ felsefesi ile yola çıkan ve kendi içinde organize edilen TEDx önemli konuşmacıları ile Fatih Üniversitesi’nde ilk kez gerçekleşti. TEDx Fatih University’ye katılan farklı meslek gruplarından önemli konuşmacılar fikirleri ile öğrencilere ilham verdi.
 
Fatih Üniversitesi, paylaşılmaya değer fikirleri dünyaya yaymayı hedefleyen TEDx Konferansı serilerinden ilkini gerçekleştirdi. İngilizce teknoloji, eğlence ve tasarım kelimelerinin baş harflerinden ismini alan TED organizasyonu, paylaşılmaya değer fikirleri “TED Talks” adı altında dünyaya kendini tanıtmaya adamış bir organizasyon. İlk olarak Kaliforniya’da düzenlenen konferanslar, bugün sınırları genişleterek bağımsız olarak da çeşitli kurumlar tarafından gerçekleştiriliyor. Alışılagelmişin dışında düşüncelerin paylaşıldığı konferansta farklı meslek, eğitim ve tecrübelere sahip konuşmacılar, kendi hayatlarından ilham verici paylaşımlarda bulundular.
 
Teknolojinin doğru kullanılmaması zihni yoruyor
 
Zihin kirliliğinin günümüz insanını tehdit ettiğine değinen Fatih Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Yakup Çetin, “İzlediğimiz filmler, internette geçirdiğimiz zaman, yolda rastladığımız billboardlardaki reklamlar biz farkında olmadan beynimizde depolanıyor. Görsel ve işitsel bilgilere yoğun şekilde maruz kalan zihnimiz gün geçtikçe daha da yoruluyor. Bazen en basit şeyleri, mesela kumandayı nereye koyduğumuzu bile unutuyoruz. Teknolojiye, medyaya ulaşmamız eskisinden çok daha kolay ve ucuz. Fakat bu kolaylığın sonucunda zihin kirliliğinin kurbanı oluyoruz ve hafıza sorunları yaşıyoruz.” dedi.
 
Zihin kirliliğinin oyunlarda, filmlerde, internet sitelerinde özellikle cinsel ve şiddet içerikli görüntülerden meydana geldiğine dikkat çeken Çetin, “Zihin kirliliği beyin kimyasını, kalp atışlarını, hormon düzenini olumsuz etkiler. Konsantrasyonumuzu düşürür ve bu da öğrenmemizi, karar vermemizi zorlaştırır” diye konuştu. Zihinsel kirliliğinin hafızaya etkisi ile ilgili Doç. Dr. Yakup Çetin'in kendisinin yaptığı bir araştırmada, kontrol grubundaki öğrencilere yabancı kelimeler öğretildikten sonra belgesel gibi zihinsel kirliliğe yol açmayan görüntüler seyrettirildi. Deney grubuna ise cinsel ve şiddet içerikli günlük hayatta sürekli önümüze çıkan türden görüntüler seyrettirildi. Araştırma sonucunda, kontrol grubundaki öğrencilerin, zihin kirliliğine maruz kalan deney grubundaki öğrencilerden daha fazla kelime hatırladıkları bulundu. Çetin, yabancı dil öğreniminin zihinsel kirlilikten olumsuz etkilendiğine dikkat çekerken, “Eskiden insanlar çağımızdaki dil öğrenmeyi kolaylaştırıcı materyallere sahip olmadıkları halde çok fazla dil konuşabiliyordu. İtalyan kardinal ve Ünlü Dilbilimci Guiseppe Caspar Mezzofanti'nin 38 dilde ve 50 lehçede akıcı şekilde konuştuğunu biliyoruz” diye konuştu.
 
Psikolojik durumumuz gerçeği görmemizi etkileyebilir
 
Farkındalığın canlıların gelişmişlik düzeyine göre farklılık gösterdiğini söyleyen Boğaziçi Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Falih Köksal, “Öğrenme var olduğu zaman kaçınılmaz olarak yanlış öğrenme de ortaya çıkacaktır. Bıldırcın kuşlarıyla yapılan bir deneyde yanlış öğrenme üzerine koşullandırılmış kuş, sahte dişi kuşa cinsel davranışlar göstererek zamanını ve enerjisini gerçeği yerine ona harcıyor. Bu durum insanlarda da gözlemlenebilir. İnsanların duygu durumları önlerine sunulandan çabuk etkilenir ve bir süre sonra bu durumları gerçek olarak algılamaya başlarlar. Ve aslında olan gerçeği göremez, gözden kaçırırlar. Bunun aşılması için yapılması gereken anlama ve bilinçtir. Ancak bunlar bazen oldukça acı verici olabilir. Çünkü insan önceden gerçek olduğunu düşündüğü birçok şeyden vazgeçip, aslında gerçek olanı keşfederse, anlarsa, bunu kabul etmesi yıllardır inandığı şeyi değiştirmesine sebep olacaktır” dedi.
 
Empati yeteneği doğuştan değil, tanıdıkça gelişir
 
Televizyon dünyasının sevilen ismi program sunucusu Gülhan Şen Dünya’yı gezdikçe algılarımızın değişip, empati yeteneğimizin artabileceğine değindi. Gülhan Şen, “Seyahat etmek insanı nereli olduğunu değil kim olduğunu fark ettiriyor. Seyahat ederek farklı ülkeleri, farklı kültürleri keşfetmek insanı kendine yakınlaştırıyor. Doğduğumuzda hiçbir sosyal algımız ya da önyargımız yokken, zamanla çevremizden, medyadan, toplumdan düşünce sistemimizi yönlendiren bir algı kazanıyoruz. Farklı bir ülkeye gidip keşfetmeye başladığınızda, size tarihin ya da toplumun dayattığı klişelerden kurtularak onlarla empati kurup kendi gözlerinizle onların penceresinden bakma imkanı buluyorsunuz. Aslında birbirinize ne kadar yakın olduğunuzu, oynadığınız oyunlara kadar ne kadar çok ortak noktanız olduğunu fark ediyorsunuz” diye konuştu.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)