adscode
adscode

Tire’ye Mimari Dokunuş

Tire’de Tarihi Bedesten gastronomi merkezi olarak tasarlanacak, Ali Efe Hanı, Gülcüoğlu Çiftliği ve Pazar Binası’nın değerini öne çıkaran tasarımlar yapılacak.

  Tire’ye Mimari Dokunuş
Üniversite
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Tire Belediyesi ile işbirliği yaparak ilçedeki dört tarihi mekanın yeniden canlandırılması için kolları sıvadı. Tarihi Bedesten, Ali Efe Hanı, Gülcüoğlu Konağı ve Pazar Binası’nı yerinde inceleyen akademisyenler ve öğrenciler, bu mekanları, Tire’nin binlerce yıllık tarih, kültür, gelenek, el sanatları gibi değerleriyle birlikte koruyarak geleceğe taşıyacak tasarımlar yapmayı ve turizme kazandırmayı hedefliyor.
 
Yaşar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi akademisyenleri Yrd. Doç. Dr. Ebru Aydeniz, Yrd. Doç. Dr. İlker Kahraman, öğretim görevlileri Sergio Taddonio ve Mauricio Beltran ile öğrenciler, Tire’ye giderek Bedesten, Ali Efe Hanı, Gülcüoğlu Çiftliği ve Pazar Binası’nı yerinde inceleyerek Belediye Başkanı Tayfur Çiçek’le görüştü. İç mimarlık öğrencileri, Bedesten yapısının Tire’nin mutfak kültürünü tanıtan ve öğreten bir gastronomi merkezine dönüştürülmesi için çalışırken, Mimarlık Bölümü öğrencileri ise Ali Efe Hanı, Gülcüoğlu Konağı ve Pazar Yapısı’nın yaşatılması için çağdaş yaklaşımlar geliştirecek. Öğrenciler projelerini, Tire el sanatları, kültür ve gelenekleriyle de destekleyip bu tarihi mekanların “yaşayan mekanlar” haline gelmesi için tasarımlar yapacak.



 
Mimarlık Fakültesi ayrıca Tire’nin tarihi, el sanatları, mutfak kültürü, koruma planı ve eski eserlerin korunması konusuna odaklanan “Tarihi Yapıların Yenilenmesi ve Yeniden İşlevlendirilmesi” başlıklı bir konferans da düzenledi. Konferansın açılışında konuşan Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevil Sarıyıldız, Tire’deki tarihi yapıları, doğru planlamalarla kente kazandırmayı hedeflediklerini belirterek, “Yurtdışına gittiğimizde, tarihi yapıların özenle korunduğunu ve farklı amaçlarla günümüzde de hizmet verdiğini görüyoruz. Birçok otel restoran işletmesi özellikle, bu gibi tarihi yapıların içinde yer alıyor. Ülkemizde de bu gibi örnekler var, Tire’de de böyle bir uygulama hedefliyoruz. Bu dört tarihi mekan için hazırlayacağımız mimari ve iç mimari projelerini, Tire’deki tarihi mirasın korunması ve tanıtımı için belediyeye ve kamuoyuna sunacağız” dedi.
 

Dr. Beria Beyazıtlıoğlu Rodwell Tire tarihini, Şehir Plancısı Serbülent Güney’in ise Tire Koruma Amaçlı İmar Planı’nı anlattığı konferansta, Aslı Özbay Kapadokya’daki başarılı restorasyon örneklerinden bahsederek benzerlerinin Tire’de de uygulanabileceğini söyledi. Mahir Kaplan ve Etem Ülkütaş’ın da sunumlar yaptığı konferansta, Gazeteci – Yazar Nedim Atilla ise Tire’nin yemek kültürüyle ve yerel lezzetleriyle gurme turizmi için önemli bir nokta olduğunu kaydetti.




 
Nedim Atilla, gastronomi turizminin kişi başı harcanan miktarı da artıran önemli bir etken olduğunu belirterek, “Gastronomiye düşkün insanlar farklı lezzetleri denemek, tatmak istiyor. Hatta bazen sadece bunun için bile yollara düştüğü oluyor. Tire’nin de tarihi dokusu ve yerel lezzetleri buna hazır. Ülkemizdeki zengin gastronomi birikimini ne yapıp edip tanıtmalıyız. Bugün turistler Türkiye'ye ayak bastıkları andan itibaren, ayrılacakları güne kadar, hemen her öğün birbirinin aynı yemekler yemek zorunda kalıyor. Ve işin hazin tarafı, yedikleri şeyler de Türk mutfağını temsil etmekten çok uzak. Oysa mutfaklarımızda pişen müthiş lezzetleri konuklarımıza bir tattırabilsek her şey çok güzel olacak. Her yıl ülkemize gelen turistlerin yarısı yemeklerimize ilgi duysa, bize yeter de artar bile. Ege’nin doğal ortamı, yerel lezzetleri, hammaddesi gastronomi turizmi için çok müsait, karizmatik ve karakteristik” diye konuştu.
 
RAKAMLARLA GASTRONOMİ TURİZMİ

- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)  'Gastronomi Turizmi Raporu'na göre, 2014 yılında gelen turistlerden 34.3 milyar dolarlık turizm gelirine ulaşan Türkiye'de, yabancılar, bunun 6.5 milyar dolarını yeme-içmeye harcadı. Hedef, Türkiye'nin yeme-içmedeki marka lezzetlerini dünya ülkeleri ile tanıştırıp turist başına düşen 157 dolarlık yeme - içme gelirini 250 dolarlar seviyesine çekmek.
 
- 2004 yılından 2014 sonuna kadar gelen turistlerin yeme içmeye harcadığı miktar toplamda 58 milyar 845 milyon doları buldu.
 
- Yurt dışına giden Türkler ise yeme içmeye kişi başı 194 dolar ödedi. Yurt dışına  giden Türkler, yeme içmeye Türkiye'ye gelenlere göre yaklaşık 36.5 dolar daha fazla para ödüyor.
 
- Dünyada turistlerin yüzde 88.2'si 'Destinasyon seçerken yemek çok önemli' diyor.
 
- Yemek turizmiyle ilgili faaliyette bulunan restoran, aşçılık okulu, seyahat acentesi, otel gibi ilgili tüm paydaşları baz alan sıralamaya göre, dünya lideri ABD'de 17 bin 879 topluluk yemek turizmi için çalışıyor. Türkiye ise 94 toplulukla 23'üncü sırada.
 
- Gastronomi turizmini geliştirecek coğrafi işaretli ürün sayısı 124. En çok coğrafi işaret almış yemek Erzurum'da. Erzurum'u sırasıyla Kayseri, Manisa, Mersin, Mardin, Afyon, Bursa ve İzmir takip ediyor.
 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)