adscode
adscode

Siyaset çocukları bu kez unutmadı ama!

Yarın 23 Nisan ve yazı günümüz değil, bu yüzden, bayramınızı bugünden, canı gönülden kutluyoruz.

Siyaset çocukları bu kez unutmadı ama!
Milliyet Diyalog

Yazacaklarımı da bugünden
yazıyorum...
Sizce çocuklarımız mutlu mu?
Hiç sanmam. Gençler gibi onlar da mutsuz.
Öyle bir eğitim sistemimiz var ki canlarından bezdirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Eskiden daha mı mutlulardı?
En azından, daha yüksek moral değerlere sahiptiler.
Geleceğe daha bir umutla bakabiliyorlardı...
Peki, bugün niye keyifsizler, niye mutsuzlar?
Çünkü gelecek endişesi içerisindeler, çünkü önlerini göremiyorlar.


 
Neden mutsuzlar?
Bu konuda yüzlerce madde sıralanabilir. Ama sanki en önemlisi, çocukluklarını doya doya yaşayamıyorlar.
Sadece o kadar mı?
Bebek ölümlerinde hâlâ dünyada en ön sıralardayız.
Yeni doğan on binlerce çocuğumuzun nüfus kaydı bile yok. Okul öncesi eğitimde Avrupa’nın en gerisindeyiz.
Anayasal bir zorunluluk olmasına rağmen, yüz binlerce, hatta milyonlarca çocuğumuz zorunlu eğitim hakkından yararlanamıyor.
İyi okul bulmak, zorun da ötesinde, olanaksız gibi.
Anadolu liseleri, kolejler ve fen liseleri için milyonlarca öğrenci TEOG peşinde koşuyor.
Ekonomik durumu iyi olmayanların iyi eğitim alma hakkı her geçen gün azalıyor.
Mesleki eğitim can çekişir hale geldi.
Üniversiteyi kazanmak, mezun olmak, iş bulmak ömür törpüsüne dönüştü...
Böylesi bir ortamda, dünyada Çocuk Bayramı olan tek ülke olsak ne olacak, olmasak ne olacak!
Yılda bir kez, birkaç dakikalığına, onları en önemli koltuklara oturtup gururlarını okşayarak neyi değiştirebileceğiz? Bir parmak bal artık onları mutlu etmiyor. Daha fazlasını istiyorlar. Eğitimin de, yaşamın da, geleceğin de.
Ne olur, onlar çocuktur, çabuk unutur, o kadarına onların akılları ermez deyip geçmeyin.
Her şeyin öylesine farkındalar ki...

Tek ülkeyiz ama!
Çocuk Bayramı olan tek ülkeyiz diye, yarın yine uzun uzadıya nutuklar atılacak.
Yalan değil. Evet, Çocuk Bayramı olan tek ülkeyiz.
Peki, ama aynı zamanda, çocuğa hak ettiği değeri veren en ileri ülke miyiz?
İşte bu soruya evet demek mümkün değil.
Varsa bir babayiğit, bizi de inandırsın, kendisini başımızın üzerinde taşıyalım.
Ama ne olur bizi üçüncü dünya ülkeleri ya da komşularımızla kıyaslamasınlar.
İşte yüreğimizi daraltan tablo ve soruyoruz, dünden bugüne ne değişti?
Okulda olması gerekirken, pek çoğu okulda değil, sokaktaki çocuklarımızı okullaştırabildik mi?
Çocuk yaşta evliliklerin oranını düşürebildik mi?
Çocuk işçilerin sayısını
azaltabildik mi?
Eğitimi onlar için eziyet olmaktan çıkarıp, keyif alacakları bir hale getirdik mi?
Yarış atı gibi bir sınavdan çıkıp, diğerine koşturmalarının önünü kesebildik mi?
İlgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almalarına olanak sağlayabildik mi?..
Seçim beyannamelerinde onlara özel bölüm ayırıp, hak ettikleri değeri verebildik mi?
Hayır, hayır, hayır.
Yarın yine sanki hiçbir şey olmamışçasına, onları ne kadar çok sevdiğimizi, onlara ne kadar önem verdiğimizi bıkmadan, usanmadan anlatacağız.
Çocuk da olsalar artık onlar kanmıyor. Lafa değil kendileri için yapılanlara bakıyorlar!
Sadece onlar mı, anne, babaları, büyükanne ve büyükbabaları etkilemenin yolu da çocukları kazanmaktan geçiyor ama gel de bunu
siyasetçilere anlat!..
 

Sevindir ki sevinesin
Devletin, toplumun, kurumların çocuklara bakış açısında iyileşme yok mu, elbette var.
Aileler, eskiye oranla, çocuklarıyla daha mı az ilgileniyor? Elbette hayır.
Pozitif yönde fazlasıyla gelişme var. Ama hâlâ hak ettiklerinin çok uzağındalar...
Elbet gün gelecek, bizim çocuklarımız da baş tacımız olacak. Bayramlarda
söylenenler lafta kalmayacak.
Ama ne zaman?..
İşte bu konuda seçim öncesinde, lafta kalmayacak ciddi vaatler bekliyoruz.
Bu bile, onların, 7 Haziran’a kadarki süreci keyifle geçirmelerine yeter de artar.
Ne olur bunu onlardan esirgemeyelim. Çünkü onlar bizim geleceğimiz...


Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)