adscode
adscode

Sen bir balıksın okul senden ağaca tırmanmanı istiyor

Ya balık gibi yüzmeye zorlan filler ya kuş gibi uçmak zorunda bırakılan, ormanların kıralı olmaya aday, aslanlar?

nevzattarakci@gmail.com




Lütfen bir bakın etrafınıza; ağaca tırmanamadığı için aptal olduğuna inandırılan balıklar, fil olmaya zorlanan, fil gibi ağır yük taşıyamadığı için kahrolan, başarısızlıklarla yaşamaya mahkûm bırakılan çok tavşan, çok sincap göreceksiniz.

Çevremize, işyerlerine, okullara, sınıflara baktığınızda aşkla, zevkle, tutkuyla yapabileceği, onca iş varken kendisinden asla yapamayacağı şeyler istenen, yeteneksiz olduğuna inandırılan sayısız çocuk, genç, yetişkin görecek ve kahrolacaksınız!

Yani fil olamadığı için başarısızlığı kader sanan çok kanguru; sincap gibi ağaca tırmanamadığı için hayata küsen, yetersiz ve yeteneksiz olduğuna inandırılan çok zürafa, çok yarış atı, çok nazlı ceylan göreceksiniz.

Ya balık gibi yüzmeye zorlan filler ya kuş gibi uçmak zorunda bırakılan, ormanların kıralı olmaya aday, aslanlar?

“Aslında herkes bir dâhidir ama siz kalkıp bir balığı ağaca tırmanma yeteneğine göre değerlendirirseniz o balık tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.” Diyen büyük filozof ne güzel söylemiş.

Farklı karakterleri, farklı hayalleri, farklı düşünceleri yok sayan bir eğitim sistemi olabilir mi?

Yaşamaya, sevmeye, mutlu olmaya değil, ezberlemeye, gereksiz bilgi hamalı olmaya, merakı söndürmeye, isteği öldürmeye yönelik bir eğitim sistemi düşünülemez.

Okullar; hayatı ertelemek, yaşam sevincini köreltmek için değil, yeni nesli hayata hazırlamaya, hayatı tüm renkleriyle yaşamaya hazır kişiler yetiştirmek için olmalı.

Peki bizim eğitim sistemimiz nasıl?

“Bizim eğitim sistemi; ezberci, dayatmacı, farklılıkları göz ardı eden bir sistem!” diyeniniz var mı, bilmiyorum.

Belki şöyle düşüneniniz vardır: “Biz, ülke olarak eğitim adına büyük bir potansiyele sahipken nedendir bilinmez bu tezgâhtan çıkan ürün yeterli kaliteye sahip olmuyor.

“Neden bu tezgâh bu kadar sık değişir, bunu anlamak da mümkün değil!”

Peki bir de dünyaya bakalım. İşte dünya sıralamamız.

PISA’da (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 65 ülke arasında 40’lı sıralarda yer alıyoruz?

Bu sıralamadan, ülkesini seven herkes payına düşeni almalı, “Nerede yanlış yapıyoruz!” u sorgulamalı.

Çünkü biz, eğitimi sevimli hale getiremiyor, farklılıkları gözetemiyor, toptancı mantıkla kuru bilgi ezberletiyoruz.

 

 

 

Özet olarak, “Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değil, düşünmek için aklın eğitilmesidir. Eğitimin amacı, aynaları pencereye dönüştürmektir. Eğitim elbette zor ve zahmetli bir iştir, eğer eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedeline bakın!” diyor, sözü burada noktalıyorum.

Biz, her türlü zorluğa rağmen, güzel ülkemizin ve aydınlık yarınlarımızın umudu gençlerimizi, fikri, vicdanı ve irfanı hür nesiler olarak millî, manevî ve kültürel değerlere bağlı; düşünen, tartışan, sorgulayan, üreten bireyler olarak yetiştirmek zorundayız, buna mahkumuz!

Herkesi başka birisi yapmaya çalışmadığımız, insanların kendi olma potansiyellerini yok etmediğimiz, balıkları ağaçlara tırmanmak zorunda bırakılmadığımız sağlıklı güzel bir eğitim sistemi, yaşanmaya değer mutlu, huzurlu bir hayat temennisiyle.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)