Farkında mıyız, hayatın gürültüsünden birbirimizi duyamıyoruz.
Konuşuyoruz ama anlaşamıyoruz.
Bağırıyoruz fakat sesimizi duyuramıyoruz.
Birbirimizi anlayamıyoruz.
Çünkü okumuyoruz!
Yorgunuz, telaşlıyız, alabildiğine asabiyiz.
Bir o kadar da gergin… Çünkü okumuyoruz!
Zihnimiz ve kalbimiz bin bir parça.
Doğru yaşayamıyoruz çünkü okumuyoruz!
Siz söyleyin,
Okumayan, araştırmayan bir toplum, bilim ve sanata ulaşabilir mi, kültürü ve kimliğiyle barışık yaşayabilir mi?
Okumuyoruz, okumayı sevmiyoruz, okumayı sevdiremiyoruz…
Kitapla buluşmayan, medeniyete ulaşabilir, bilim ve sanatla buluşabilir mı?
Ne yazık ki genciyle, yaşlısıyla çok az okuyor ama her şeyi biliyoruz.
Dedemiz, babamız anlattı ya bize, daha ne gerek var gerisine!
Gerek var mı okumaya gerek var mı araştırmaya, yorulmaya?
Keşke, karanlık dünyamızı aydınlatmak, kirden, pastan arınmak, cahilliğin canına okumak için okusak!
Galiba biz, okumadan da muasır medeniyet seviyesine yükselebileceğimizi, bilim, sanat, kültür ve tarih bilinciyle yaşayabileceğimizi sanıyoruz.
Okumadan olmaz, asla olmaz!
Toplumu, özellikle de gençliği okumadığı halde ayakta kalan bir medeniyet var mı acaba yeryüzünde?
Farklı olmak, duyarlı ve donanımlı olmak okuyarak, özellikle de önemli eserleri tekrar tekrar okuyarak elde edilir.
Biz ancak, okuma zevki kazanmış, bilim, sanat, kültür ve tarihle bütünleşmiş donanımlı, zengin, birikimli gençler sayesinde çağdaş topum haline gelebiliriz.
Kelimelerle düşünmez mi insan?
Kelimelerle hayal etmez mi?
Duygu ve düşüncelerini kelimelerle anlatmaz mı?
Kelime hazinesi zengin olan insanın ufku daha geniş, olaylara bakışı, nesneleri algılaması daha nitelikli olmaz mı?
Kelime hazinesinin zenginleşmesi, hafızanın disiplinli kavrama yeteneğine kavuşması, öncelikle kitap okumakla mümkün değil mi?
Peki, aileler, çocuklarına kitapların gizemli dünyasını aralayabiliyor mu?
Sizce okuyarak, çocuklara ve gençlere örnek olabilen ebeveyn sayısı yeterli mi?
Ya okullarımız?
Ya okullarda sınav bataklığında bocalayan, ezber kalıpların dışına çıkamayan milyonlarca çocuğumuz?
Bir milletin konuştuğu dil, mensup olduğu din, bilim, sanat, edebiyat okumakla hayat bulur.
Değil mi ki “Dünya kitaplarla güzel!”
Okuyan, araştıran, sorgulayan, duyarlı, bilinçli bir toplum özlemiyle…
