Kişisel olarak kendimize baktığımızda da durum farklı değil. Doğru olandan çok, kolay olana meyilliyiz. Bu da günü kurtarmaya yetse de bazen boşa zaman kaybetmemize neden olabiliyor…
Eğitim ve bilim henüz kabul edilebilir noktaya gelmeden önce, bedeli bazen çok ağır olsa da deneme-yanılma yöntemi ile öğrenme vardı.
“Her tecrübe bir kazıktır” deyiminin gerekçesi de budur. Tecrübe çok önemlidir ama kazanılması zordur…
Eğitimin, bilimin ve özellikle de aklın öne çıkmasıyla birlikte deneme-yanılma yöntemi çağını tamamladı. Hem de binlerce yıl önce ama hala bu yöntemden vazgeçmeyenlerimizin sayısı bir hayli fazla!..
Atatürk'le başladık, Atatürk’le bitirelim. Şu sözü onu O’nu en iyi anlatan anekdotlardan birisi:
“Benim söylediklerim bilimle çelişirse, söylediklerimi değil, bilimi esas alın…”
Gerçi şimdi birileri çıkıp “hangi bilim?” diye yeni bir tartışma başlatabilir ve haksız da sayılmaz.
Kastedilen, bilimsel diye sunulan değil, evrensel değerlere göre doğruluğu kanıtlanmış söz ve eylemlerdir!
Olaya bu çerçevede bakmamakta yarar var..