Mülakat Adaleti, Eziyeti, Şimdi de Maliyeti?..

Bugüne kadar, hep, mülakatın yarattığı haksızlıklar konuşuluyordu.
İşin mali boyutu, pek de dillendirilmiyordu ama görünen o ki, o da ciddi yükler getiriyor.

Hem de yıllardır çalışmayan, ailesine yük olan ve pek çoğunun da cebinde beş parası olmayan kişiler.
Kat edilen yola, yapılan mülakata ve yaşanılan eziyete değiyorsa, hadi yine bir şekilde, makul karşılanabilir ama 3, 4 dakikalık çok sıradan bir mülakat için yüzlerce hatta bazen binlerce liralık masrafa yazık değil mi?..
Güvenlik soruşturmalarıyla zaten gerekli incelemeler yapılıyor, sonrası rutin bir işlem, hatta internet üzerinden görüntülü olarak bile yapılabilir ama ille de gerekiyorsa, niye herkesin ikamet ettiği kentte yapılmaz ki?..

İşte size çarpıcı bir örnek:

Kars'tan Malatya'ya mülakata çağrıldım.
İki gün öncesinden gidiyorum, kalacak yer ayarlıyorum, bunu yaparken, ne kadar maddi kayıp yaşıyorum, biliyor musunuz?
En iyi ihtimalle bin lira gidiyor.
Bir de çıkıp pişkin pişkin aynı puanı veriyoruz ya diyorlar.
Ayıptır ,yazıktır, günahtır.
Madem öyle bu insanları niye boşuna çağırıyorsun?
Bu mudur kul hakkı yememek, kul hakkının daniskasıdır.
Kim varsa kontenjanda al onları yazık ya...
Aynı puanı veriyoruz deniliyor, o zaman üç katı öğretmen niye çağrılıyor?
Bir insanın umutlarıyla oynamak bu kadar kolay mı ?
Ziya Selçuk'a bir sorun Abbas abi.
Kim varsa kontenjanda alsın onları ama bize de yazık.
Beni Kars'dan niye getiriyorsun, bari cebimdeki beş kuruş para yanımda kalsın ama ona da göz dikmişler.