adscode
adscode

ÖSYM Bank, TED’in Telafi Eğitim Raporu ve Eğitim Uzaktan Eğitim “Yorgun”ları!

Eğitimle ilişkili olup da, kırgın, kızgın, bitkin, tedirgin ve en önemlisi de demoralize olmayan yok gibi. Belirsizlikler ve son dakika açıklamaları, zaten dibe vurmuş olan moral ve motivasyonlarını hepten yok ediyor. MEB, YÖK ve ÖSYM’nin karnesi, hiç parlak değil!..

aguclu@milliyet.com.tr




ÖSYM Bank, cebinde beş para harçlığı olmayan işsiz gençlerin sırtından para kazanmaya devam ediyor!
Sadece sınav başvuru ücreti bile 300 Lira! Bunun bir de sonrası var ve yüzde 90’ı için hiçbir getirisi yok!..

Adeta Sınav Cumhuriyeti olduk!
Yılda 10 milyon aday sınavlara giriyor ve tek kazanan var o da ÖSYMBank ve dersaneler!
Sınav için harcanan kaynak, emek ve zaman, yetkinlik kazandırma ve istihdam için harcanmalı!
O paralarla iş yeri açılsa on binlerce genç iş sahibi olur!..



Öğretmenler Yorgun

 

Hemen her gün yüzlerce hatta binlerce mesaj geliyor ve hemen hepsi de bir birinin aynı. Yorgunluk, bezginlik diz boyu:

 

“Merhaba Abbas Bey,ben özel okulda çalışan bir branş öğretmeniyim.Pandeminin başından beri bilfiil,ara vermeden uzaktan eğitim verdik ve neredeyse katılım %100 dü.Bugün telafi eğitimi olacağını açıkladılar.

Gerçekten hakkıyla yapılacaksa evet yapılsın ama biz neyin telafisini yapacağız?En azından internetin olmadığı,katılımın az olduğu yerler analiz edilip o bölgelerde telafi eğitimi yapılsa …

Hiç konuşulmayan bir  şey var biz öğretmenlerin psikolojik yorgunluğu... öğrencilerimiz de bizler de çok yorgunuz il dışında yaşayan ailelerimizi neredeyse bir yıldan beri görmüyoruz ve biraz dinlenmeye ihtiyacımız var.

Allah aşkına çok mu şey istiyoruz.Sizden ricamız görmezden gelinen bizlerin de sorunlarını dile getirmeniz belki bu sayede yetkililer bizi de fark eder.Şimdiden tüm öğretmenler adına teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Telafi Eğitim Neden Gerekli?

 

Bakan Selçuk’un Kurucu Başkanı olduğu TED Düşünce Kuruluşu TEDMEM, pandemi dönemi ve sonrasına yönelik çok kapsamlı bir rapor yayınladı!
“Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası”nda çok çarpıcı tespitler ve öneriler var!
Görünen tablo, Bakan Selçuk’un anlattıklarından çok farklı!

Örneğin telafi eğitim olmazsa ne olur sorusunun cevabı çok dramatik:

 

• Öğrenmenin sürekliliği sağlanamaz ve öğrenme kayıpları artar.
• Öğrenme yoksulluğu artar.
• Öğrencilerin iyi olma hallerinin sağlanması zorlaşır.
• Okul terkleri artar.
• Öğrenciler arasındaki mevcut öğrenme farkları artar.
• Çocuk işçiliği artar.
• Çocuk evlilikleri ve erken yaşta gebelik riski artar.
• Ekonomik kayıplar artar.
• Toplumsal ve küresel eşitsizlikler derinleşir.

 

Peki asıl bu duruma gelindi işte onun cevabı:

 

• Öğrencilerimizin eşit koşullarda nitelikli uzaktan eğitime erişmeleri mümkün olmamış; eğitim sisteminde var olan eşitsizlikler derinleşmiştir.
• Öğrenme kayıpları ciddi boyutlara ulaşmış, çocuklarımızın sosyal ve duygusal gelişimleri sekteye uğramıştır.
• Okulların yüz yüze eğitime kapalı olduğu dönemde özellikle bazı bölgelerde düzenli takibinin yapılamadığı öğrenciler vardır. Okulun çocukları koruyucu ve gözetici rolü kesintiye uğramıştır.
• Uzaktan eğitim sürecinin nitelik boyutu hiç konuşulmamış; erişilen içeriklerin niteliği ve öğretmenlerin dijital yeterlikleri arka planda kalmıştır.
• Öğrenciler, öğretmenler, veliler uzaktan eğitim sürecinde çok yorulmuş, sürecin bu kadar uzamasıyla devam etme motivasyonlarını kaybetmişlerdir. Öğrencilerin eğitim öğretim süreçleriyle olan ilişkileri hasar görmüştür.
• Salgın öncesinde dahi Türkiye’de hayata etkin katılım için gerekli beceri düzeyinin altında kalan öğrenci oranı azımsanmayacak düzeydedir. Ayrıca 10-14 yaş arasındaki her beş çocuktan biri “öğrenme yoksulu”dur. İlkokulu bitirmiş olmasına rağmen basit bir metni okuyup anlamaktan uzaktır. Bu oranların salgınla birlikte misliyle artmasından endişe edilmektedir.
• Yalnızca ülke içindeki eşitsizlikler değil, ülkeler arası eşitsizlikler de derinleşmiştir. Bu süreçte okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkeler, salgın öncesinde eğitim performansı en düşük ülkeler olmuştur. Eğitim performansı yüksek olan ülkeler ise okullarını daha uzun süreler açık tutabilmişlerdir. Eğitim sistemimizin uluslararası rekabet gücü düşmüştür.

NeYapmak Gerekir?

 

Raporda bunun da cevabı var:

 

Çocuklarımızın okuldan uzakta kalmalarının sonucunda oluşan kayıpların telafi edilebilmesi hepimizin sorumluluğundadır ve çok boyutlu bir planlama gerektirmektedir. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak, telafi sürecinin planlanmasında atılacak adımlara katkı sağlamak amacıyla hazırladığımız “TÜRKİYE’NİN TELAFİ EĞİTİMİ YOL HARİTASI” önerimiz; “Temel İlkeler”, “Temel Gereklilikler” ve “Müdahale Alanları ve Eylem Önerileri” olmak üzere üç başlıktan oluşmaktadır.
“TÜRKİYE’NİN TELAFİ EĞİTİMİ YOL HARİTASI” önerimizin kavramsal çerçevesi aşağıda özetlenmektedir:

» Hiçbir öğrenci olması gereken düzeyin gerisinde bırakılmamalıdır.
» Öğretmenler her koşulda desteklenmelidir.
» Telafi sürecinin hayata geçirilmesi, öğretmenlerin ve öğrencilerin
bireysel çabasına bırakılmamalıdır.
» Öğrencilerin öğrenmeye etkin bir şekilde katılabilmeleri için
sosyal ve duygusal iyi olma halleri önceliklendirilmelidir.
» Her bir öğrencinin öğrenme kayıpları ve eksikliklerini tespit
etmeye kaynaklık edecek geçerli, güvenilir ve aynı zamanda süreç
odaklı bir ölçme değerlendirme yaklaşımı benimsenmelidir.
» Karar alma süreçlerinde telafi programının genel çerçevesi ve temel prensipleri merkezi düzeyde belirlenmeli; uygulamada
okulların ihtiyaçları esas alınmalıdır.
» Yalnızca geriye dönük ve kayıp odaklı bir planlama değil, mevcut
sınıf düzeyi ile uyumlu bir planlama yapılmalıdır.
» Uzaktan eğitim sürecinde oluşan kayıpların telafisi uzaktan eğitimle giderilemez. Çocuklarımızın bir an önce okula dönmesi ve öğrenme kayıplarının telafisi için toplumsal seferberlik başlatılmalıdır.
» Tüm öğretmenler ivedilikle aşılanmalıdır.
» Okula güvenli geri dönüş ve telafi süreçleri için bütçe planlaması
yapılmalıdır.
» Okullardaki ihtiyaç ve kaynak farklılıkları giderilmelidir.
» Telafi programının genel çerçevesi ve temel prensipleri merkezi
düzeyde belirlenmeli, içeriği ve süresi ise bölgeler, iller ve
okulların ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır.
» Öğrenciler ve öğretmenler salgının neden olduğu kayıplarla baş
başa bırakılmamalı, tüm paydaşların görev ve sorumlulukları
tanımlanmalıdır.
» Okul temelli olarak geliştirilecek odaklı telafi programı için okul
süresi dışında ek zaman oluşturulmalıdır.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)