YÖK’ün 150, 180 puan barajını kaldırması, liyakat, yeterlilik ve özellikle de “üniversiteler oyalama merkezi mi?” tartışmasını yeniden alevlendirdi. Peki bu konuda Cumhurbaşkanlığı Eğitim Politikaları Yüksek Kurulu, MEB, ÖSYM ve üniversiteler ne düşünüyor?
Eğitimle ilgili kararlar, sadece karar alıcıları değil, yediden yetmişe herkesi ve bugün olduğu kadar geleceği de ilgilendirdiği için ortak paydalarda buluşulması arzulanır.
İşte bu yüzden, barajın kaldırılması konusunda, YÖK’ün olduğu kadar, Cumhurbaşkanlığı Eğitim Öğretim Politikaları Yüksek Kurulu, MEB, ÖSYM ve üniversitelerin bu yöndeki görüşleri de çok önemli.
Hele ki, bilirkişi olarak Eğitim Bilimleri Fakültelerinin Ölçme Değerlendirme Bölümlerinin değerlendirmesi titizlikle dikkate alınmalı.
Tarihe not düşmek açısından hemen hepsi bu yöndeki görüşlerini, artılarıyla eksileriyle, eminiz ki en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacaklardır.
Cumhurbaşkanlığı Eğitim Öğretim Politikaları Yüksek Kurulu Üyesi ve Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu bakın bu konuda ne demiş:
“Bu kararın mezunların istihdamına katkısı olmayacak. Yükseköğretim öğrencilerin oyalanacağı bir yer değildir. Herkesi üniversite mezunu yapmak zorunda değilsiniz ancak herkesin refahını sağlayacak düzeni kurmanız gerekir...”
Eğitim, üretim, istihdam
Eğitim zor bir konu, herkesi memnun etmeniz mümkün değil ama kriterler doğru belirlenirse alınan kararlar daha kalıcı olabilir...
Günümüz dünyasında diploma odaklı eğitimin yerini, insan gücü planlaması çerçevesinde yapılan istihdam ve üretim odaklı eğitim çoktan aldı.
Hemen her yıl, tercih etmeleri halinde rahatlıkla üniversiteye girecek olan yüzbinlerce gencin bu haklarından feragat etmeleri bu yüzdendi.
Gençler artık işe yaramayan diploma istemiyor!..
Onlar artık diploma için değil, iş bulmak için öğrenim görmek istiyor.
Aldığı diploma işe yaramıyorsa, kapıyı sonuna kadar da açsanız, o yükseköğrenim kurumlarını seçmiyor.
Her yıl on binlerce kontenjanın boş kalması bu yüzden...
Peki şimdi puanların sıfırlanmasıyla o kontenjanlar dolar mı?
Dolan da olacaktır, açık kalan da ama çok daha önemlisi, kalite bir yana, mezuniyet sonrasında
alınan diplomanın, harcanan zamana, paraya ve emeğe değip değmeyeceği!
YÖK, barajlar konusunda üç yıl önce, bugün yaptığının tam tersini savunuyordu.
Bekleyip göreceğiz ama keşke deneme yanılma yöntemi yerine aklı ve bilimi esas alıp, yola öyle devam etseydik...
