Pandemi döneminde ortaya çıkan bir gerçek vardı: Günde 500 test çözen çocuklarımız iki yumurta kırıp karınlarını doyuramadı. Depremle ortaya çıkan bir başka gerçek ise afetlere zerre kadar hazır olmadığımız! Neden mi?..
İyi insan, iyi yurttaş, iyi usta, iyi denetim, doğru seçimler yapmış olsaydık, yaşadığımız acıların boyutu bu denli büyük olur muydu?
Örneğin tarihimizi, coğrafyamızı iyi biliyor olsaydık, ev yaparken, kentler kurarken aynı yerleri seçer, aynı malzemeleri kullanır mıydık?
Sorun fukaralık o yüzden böyle oldu dilerler var.
Nedenlerden sadece birisi olabilir ama asıl neden bu değil.
Neden mi?
Yörenin en pahalı evleri de yerle bir oldu...
Okullarda öncelikle iyi bir insan, iyi bir yurttaş ve işini iyi yapan bireyler yetiştirmenin asıl nedeni bu!
Bu da parayla, pulla, korkutarak değil doğru eğitimle olur.
Yaşadığımız coğrafya her ne kadar jeopolitik açıdan çok riskli olsa da, on binlerce yıldır yaşamın merkezi olması bize önemli ipuçları veriyor.
Başka coğrafyalarda, bin, iki bin yıl önce yaşanan felaketlerin kaydı bile yokken, biz tüm detaylarını biliyoruz.
Bütün yaşanan bu felaketleri dikkate alıp ona göre bir eğitim sistemi ve yaşananlara, yaşanacaklara duyarlı yurttaşlar yetiştirseydik eminiz ki her şey bugünden çok farklı olurdu…
Dünün hesabı elbette sorulsun ama önemli olan gelecek!
Asıl önemli olan geleceğe yönelik ne yapacağımız!
Dünküler, geleceği ciddiye alsalardı bugün bu acılar yaşanır mıydı?
Ülkemizin, çocuklarımızın ve torunlarımızın bekasını zerre kadar düşünüyorsak, geçmişi iyi analiz ederek, artık geleceğe odaklanmalıyız.
Bunu şimdi değilse ne zaman yapacağız?..
