adscode
adscode

EĞİTİMDE ETKİLİ DENETİM Mİ, KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ Mİ?

Denetim, örgütün amaçlarına ne ölçüde ulaştığı, kaynaklarını ne derecede etkili kullanabildiği ve hizmet sürecinin nasıl geliştirilebileceğini tespit edebilmek ve geliştirmek olarak tanımlanmaktadır. 

ikegitmeni@hotmail.com




Bu nedenle denetim, eğitim sistemlerinin vazgeçilmez bir süreci olarak görülmektedir. Peki, kalite yönetim sistemi çerçevesinde eğitimde etkili denetim mi, kalite yönetim sistemi mi? Bu iki soru arasındaki ilişki ve farklar nelerdir?

Mal üreten işletmelerin maruz kaldığı uluslar arası rekabet koşulları eğitim kurumlarını da etkilemektedir.  Bu nedenle; eğitim kurumları da her alanda olduğu gibi kalite endişesi ve bu endişeyi gidermek için güven oluşturma, akreditasyon yoluyla bu güveni tescilleme çabası içerisinde olmak zorundadırlar. Eğitimde akreditasyon işlemi, yaptırımı olan bir denetim sistemi değildir. Denetim genel olarak kamuda, özel ve tüzel kişiliği bulunan kurum ve kuruluşlarda yapılmakta olan işlerin; kaynak, imkan ve şartlar dikkate alınarak, yasal çerçeve ile belirlenen amaç, öngörülen temel ilke ve hedeflere uygunluğunu, doğruluğunu, düzenliliğini, verimliliğini, ekonomikliğini, etkinliğini; objektif, geçerli, güvenilir ölçütlere göre karşılaştırma yapabilme, ulusal standartlara ve planlanan esaslara göre durumunu ortaya koyma, giderilebilir eksiklikler için rehberlikte bulunma, değişim ve gelişim için misyon ve vizyon kazandırmaya ilişkin öneriler getirme süreci olarak tanımlanmaktadır.

Türk eğitim sisteminde eğitim ve öğretim, Anayasa’nın 42. maddesine göre Devletin gözetimi ve denetimi altında, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş esaslara göre gerçekleştirilir. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. maddesine göre, eğitim-öğretim hizmetinin devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)sorumludur.

Türk eğitim sisteminde denetim, teftiş ve değerlendirme alanına göre; kurum ve ders teftişi olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Kurum teftişi, teftişin işlevlerine göre yapılan tanımına uygun olarak, eğitim kurumunun amaçlarını gerçekleştirmede insan ve madde kaynaklarının sağlanma, yararlanılma durumunun gözlenmesi, kontrol edilmesi ve ölçütlere göre değerlendirilmesidir. Ders teftişi ise, bir eğitim kurumunda öğretici olarak görev alan öğretmenlerin öğretim ve eğitim etkinliklerindeki çalışmalarının gözlenmesi, incelenmesi ve değerlendirilmesidir.

Türkiye’de denetimlerde okulların genel değerlendirme kriterlerine bakıldığında; denetimin kurumun resmi görevi üzerine yoğunlaştığı ve okul yöneticilerinin değerlendirme standartlarında kurumda fiziki yapı ve büro iş ve işlemleri gibi boyutlara fazla ağırlık verildiği görülmektedir.

 

 

 

Türkiye’de İlköğretim Kurumları Standartları (İKS); Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim okulları ile ilçe, il ve merkezi düzeyde, okulda çocuğa yönelik sunulan her türlü hizmete ilişkin verilerin toplanmasına ve gerekli planlamaların yapılmasına kaynak oluşturacak bir iç denetim ve öz değerlendirme sistemidir.

 

Gelişmiş ülkelerin eğitim sistemleri için kalite standartları belirleyen kurum ve kuruluşlar resmi, özel, gönüllü, ücretli ve zorunlu gibi çeşitli şekillerde organize olabilmektedirler. Türkiye’de eğitim denetim sisteminde, kalite standartları ve akreditasyon ile eşgüdümlü bir denetim olmadığı görülmektedir. Denetim tamamen merkezi yapı tarafından oluşturulan Türk Milli Eğitim Sistemine göre hazırlanmış kriterleri kapsamaktadır. Son yıllarda denetimdeki bu tip sorunlar nedeniyle sürekli bir arayış içerisine girilmiştir.

Türk eğitim sistemi dünya ülkeleri ile rekabet edebilecek düzeye getirilmek isteniyorsa; eğitimde kalite ve akreditasyon çalışmaları, ulusal ve uluslararası düzeyde doğru bir stratejiyle başlamalıdır. Milli Eğitim Bakanlığının kalite standartlarının evrensel nitelikte oluşturulması,  belirlenen standartlara ulaşılması veya ne kadar ulaşıldığının ölçülüp değerlendirilmesi için; eğitimde kalite standartları alanlarında hizmet veren özel veya gönüllü kurum ve kuruluşları desteklemesi ve işbirliği yapması gerekmektedir. Eğitim kurumlarının gelişmiş ülkelerin belirlediği eğitimde kalite standartlarını dikkate alması, stratejik planlarına yansıtmaları ve sonuçta da evrensel standartlara göre değerlendirmeye tabii olmaları gerekmektedir. 

Bu nedenle, eğitimde gerçek anlamda kalite artışı sağlanmak isteniyorsa; girdilerin yanında, eğitim süreçlerinin ve çıktılarını ya da değerlendirme sistemini de içine alan bir kalite çevrimi kurulmalıdır. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)