adscode
adscode

4G Sancılı Geliyor

Yüksek hızlı mobil internet teknolojisi 4G'nin Türkiye macerası başlasa da bu teknoloji için gerekli olan fiber altyapısının hazır olmadığını düşünenler de var.

4G Sancılı Geliyor
Bilim Teknoloji
İhale sürecinde bir aksilik yaşanmazsa 4G teknolojisi yılbaşından itibaren Türkiye'de de kullanıma sunulacak. Operatörler bu teknolojiye altyapı olarak hazır olduklarını açıklasalar da onlarla aynı fikirde olmayanlar da var. İtiraz edenlerin temel gerekçesi 4G için olmazsa olmazlardan biri olan fiber altyapısının yeteri kadar yaygınlaşmaması.

Türkiye'nin yüksek hızlı mobil internetle tanışması 2009 yılında başladı. O dönem büyük tartışmalara sebep olan ve 'geç kalındığı' eleştirilerinin yapıldığı 3G sayesinde mobil durumda iken internet hızları büyük oranlarda artmıştı. O güne kadar 2-3 Mbps'yi bile bulmayan internet hızlarında tavan değerler 3G sayesinde ilk etapta 5-10 Mbps, bir süre sonra da 15-20 Mbps'ye yükselmişti. Son açıklanan rakamlara göre ise Türkiye tavan hız anlamında Avrupa'dan bile ilerde.

İnternet altyapısı firması Akamai'nin hazırladığı raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye'de geçen yılın son çeyreğindeki ortalama mobil internet hızı 4.6 Mbps oldu. Bu rakam ortalama kablolu internet hızı olan 5.8 Mbps'ye çok yakın bir değer. Raporda yer alan bir diğer bilgiye göre, 2014 son çeyreğinde mobilde görülen en yüksek hız 69.1 Mbps oldu. Bu değer Avrupa ülkeleri içinde çıkılan en yüksek hız noktası. Türkiye'nin mobil internetinin hızlı olmasının temel sebebi olarak 3G teknolojisinin en son sürümlerinden birini kullanması gösteriliyor.

Yapılan son açıklamalara göre 1 Ocak 2016 tarihinde kullanıma sunulması beklenen 4G'de ise bu değerler daha da artacak. 4G teknolojisinde tavan hız değeri tek taşıyıcılı sistemlerde teorik olarak 300 Mbps. Elbette pratikte bu rakamları yakalamak çok zor. Ancak bu rakamın çok altında bile kalınsa 3G'den daha hızlı bir altyapı kullanıcıyı bekliyor. Asıl fark kurumsal hizmetlerde yaşanacak

4G her ne kadar son kullanıcı için hız artışı anlamına geliyor olsa da asıl fark kurumsal hizmetlerde yaşanacak. Çünkü 4G önceki nesil 3G'den farklı olarak IP tabanlı bir iletişim teknolojisi. Bu da gecikme adı verilen dosya paketlerinin aktarılması sırasında yaşanan zaman kaybının minimum olacağı anlamına geliyor. Gecikmenin az ya da kabul edilebilir bir noktada olması özellikle milisaniyelerin önemli olduğu kurumsal hizmetlerde bu teknolojinin kullanılabileceğine işaret ediyor.

Bugüne kadar 3G teknolojisinin hızı yeterli olsa da gecikme süreleri yüzünden zamanın önemli olduğu kurumsal işlerde kullanılamıyordu. 4G ile bu kullanım da sağlanmış olacak. 4G'nin hızlı olmasının en önemli sebeplerinden biri, fiber altyapısını kullanması. Baz istasyonları arasındaki veri transferi fiber yardımı ile yapılacağı için bu teknolojide fiber altyapısı çok önemli hale geliyor. Yani 4G'de cihazlarla baz istasyonları arasındaki iletişim kablosuz yapılırken, baz istasyonları ve veri merkezleri arasındaki iletişim için fiber altyapısına ihtiyaç duyuluyor. Bu da fiber altyapısının güçlü olması gerekliliğini ortaya çıkarıyor.

Dünyada kullanılan bir teknoloji

Araştırma şirketi Statista'nın verilerine göre, 2020 yılında dünya çapında yaklaşık 1.8 milyar kişi 4G teknolojisini kullanacak. 2014 rakamlarına baktığımızda ise dünya çapında 4G abone sayısının 200 milyon civarında olduğu açıklanmıştı. Yani önümüzdeki 5 yılda bu teknolojiyi kullanan kişi sayısının yaklaşık 10 katına çıkması bekleniyor.

Yüksek hızlı mobil internet anlamına gelen 4G, hızla beraber aynı zamanda süreklilik de sağlayacak. Çünkü 3G'den farklı olarak 4G teknolojisi IP tabanlı olduğu için aynen internet iletişiminde olduğu gibi gecikme süreleri çok daha az olacak. Bu da özellikle kurumsal uygulamaların ve servislerin geliştirilmesinde önemli bir avantaj sağlayacak.

'Fiber altyapı yetersiz'

4G'de karasal altyapı yani baz istasyonlarından gelen bilgiler fiber altyapısı sayesinde taşınacak ve aktarılacak. Ancak bu işlem için fiber altyapısının çok güçlü ve tüm ülkeyi kapsayacak şekilde olması gerekiyor. 4G ile ilgili eleştiriler de burada başlıyor.

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak fiber altyapısının 4G için yeterli olmadığını düşünüyor. Arıak'a göre, mevcut fiber altyapısı 4G için yeterli değil ve tüketiciler internet bağlantısında sorun yaşayabilirler:

"Mevcut uygulamada cep telefonu ile baz istasyonu arasındaki iletişim telsiz sinyalleri kapsamında sağlanıyor. Baz istasyonundan sonraki adımda ise 4G ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin taşınabilmesi için her baz istasyonunun fiber ile birbirine bağlanması gerekiyor. Ülkemizde yurt çapına yayılmış toplam 61 bin civarında baz istasyonu olduğu düşünüldüğünde fiber şebekelerin neden hızla yaygınlaştırılmasının gerekliliği açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Son BTK raporuna göre, ülkemizdeki fiber şebekelerin toplam uzunluğu 245 bin kilometre olarak verilmiş durumda. 61 bin adet baz istasyonunun bağlanabilmesi için ise bu uzunluğun en az 7-8 kat arttırılması gerekiyor. 4G teknolojisinin verimli olarak kullanılması için gerekli olan fiber şebeke uzunluğu belliyken, mevcut fiber şebekesi bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzak.

BTK Raporlarına göre 2013 son çeyreğinde mobil şebeke üzerinden iletilen veri miktarı 44 TByte iken bu rakam 2014 son çeyreğinde 97 TByte olarak verilmektedir. Görüldüğü gibi veri iletimi çok büyük hızla artmaktadır, 4G'nin gelmesi ile birlikte veri iletimi miktarının çok büyük oranda artacağı muhakkaktır. 2014 son çeyreğinde fiber şebekeler yaygınlaşmazsa artan veri iletimi karşısında ulusal haberleşme şebekemizde yavaşlamalar hatta çökmeler yaşanabilir, tüketiciler beklenen hızda internete bağlanamayabilirler.

Bunun yanı sıra fiber alanına yatırımlar yapmanın önündeki engeller devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden alınan verilere göre, kazı izni verilen fiber optik metrajları 2008'den 2014'e kadar büyük ölçüde düşmüş görünüyor. 2008 yılında başlanan fiber optik şebeke yatırımlarında yıllar içinde artış olması beklenirken, İstanbul'da 7 yıl içinde yapılan kazı uzunluğunun tam tersine çok büyük ölçüde düştüğü gözlemleniyor."

'Ülke ekonomisi için önemli'

Tüm İnternet Derneği (TİD) Başkanı Füsun Sarp Nebil ise 4G'de geç kalındığını düşünüyor. Nebil de fiber altyapısının özellikele İstanbul'da yeteri kadar gelişmediğini ifade ediyor:

"Biz bireysel ve kurumsal telekom kullanıcıları derneği olarak, ülkemizin dünya gelişmelerinin gerisinde kalmasını istemiyoruz. 4G dünyada 2008'de başladı. Yani şimdiden 8 yıl geç kalmış durumdayız. Bunun üstüne 2014 yılında koca İstanbul'da sadece 17 metre yasal fiber izni verilmiş olması endişe verici. Umarız 4G 'işte getirdik' ya da 'seçim yatırımı' anlamında değil, gerçekten gelir.

Telekom ve internet olanaklarının sadece bireysel değil, ülkenin ekonomisi, sağlık endüstrisi, eğitim, sosyal hayatı ve devletin yönetimi açısından da önemli olduğunu unutmamak lazım. Eğer onuncu ekonomiye girmeyi hedefliyorsak, bizi on basamak birden yükseltecek olan, Kalkınma Bakanlığı onuncu planında da yazıldığı gibi yeni bir paradigmadır."

İhale süreci başladı

4G'nin Türkiye'deki bu yılın başlarında resmi olarak başladı. Ulaştırma, Habercilik ve Denizcilik Bakanı'nın yaptığı açıklamalarla duyurulan yeni teknoloji ile ilgili gelinen noktada 26 Mayıs tarihinde ihale yapılacak. İhaleden devletin beklentisi 2.2 milyar euro. 4 farklı frekans bandında yapılacak olan ihaleye mevcut 3 operatörün dışında bir operatörün daha katılması bekleniyor. Bu operatör ses altyapısı yerine sadece data yani veri iletişimi yapacak.

Operatörler 'hazırız' diyor

Gerek Turkcell, gerek Vodafone gerekse Avea bugüne kadar yaptığı açıklamalarla 4G'ye hazır olduklarını ifade ediyorlar. Her üç operatörün de kendi fiber altyapısı bulunuyor. Turkcell birkaç yıl önce yaptığı Superonline satın alımı ile bu adımları atmaya başlamıştı. Vodafone da Koç.net ile benzer bir yatırıma sahip. Türk Telekom şirketler grubunan bir üyesi olan Avea ise bu grubun fiber altyapısını kullanıyor.

Rakamlar iddialı

Operatörlerin aldıkları özel izinlerle yaptıkları 4G hız testlerinde ulaştıkları en yüksek rakam 900 Mbps (3 taşıyıcılı sistemlerle yapılan test). Ancak bu testler sabit bir noktada ve baz istasyonuna yakın yerlerde (genelde kendi binalarında) yapılıyor. Gerçek hayatta ise bu hızlara ulaşmak biraz zor. Çünkü mobil iletişim teknolojilerinde baz istasyonuna bağlanan kullanıcı sayısından, hava durumuna, baz istasyonuna olan mesafeden kullanılan cihaza kadar birçok etken hızı etkiliyor. Bu yüzden teorik hızlarla pratik hızlar arasında ciddi farklar oluyor.

Özgür Çetin / Al Jazeera

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)