adscode
adscode

'Akademik Eğitimin Temeli 4+4' ün Sonunda Oluşur'

EĞİTİMİN % 80’İ İKİNCİ KADEMENİN SONUNA KADAR (4+4) TAMAMLANIYOR.

'Akademik Eğitimin Temeli 4+4' ün Sonunda Oluşur'
Özel Eğitim


Eğitimde birinci ve ikinci kademe yılları akademik eğitimin temelini oluşturur. Bu yıllarda edinilen öğrenme alışkanlıkları ve eğitim disiplinleri öğrencinin lise ve üniversitede alacağı eğitimi şekillendirir. Çocuğa birinci ve ikinci kademe yıllarında eğitim disiplini, okuma alışkanlığı, okula (derse) hazırlıklı gitme bilinci, ödevlerini kendi kendine yapma sorumluluğu ne kadar iyi verilirse öğrencinin kendine güven duygusu ve öğrenme becerisi o oranda gelişir.
Birinci ve ikinci kademe yıllarında çocuğun akademik gelişiminde en büyük sorumluluk okulun ve öğretmenlerindir. Okulun genel öğretim ilkelerine ve başarı anlayışına bağlı olarak öğretmenler ya çocuğu öğrenmeye motive eder ya da öğrenmekten vazgeçmesine neden olur.
Başarılı öğrenciler yetiştirmek isteyen okulların öncelikle velileri ile sağlıklı iletişim kurmaları,  öğrencilerini yakından tanımak için gerekli çabayı harcamaları gerekmektedir. Okulların düzenli aralıklarla velilerini, çocuklarının gelişimi ile ilgili bilgilendirmeleri gerekmektedir ve öğrencilerinin gelişimi için öğrencilerinden ve velilerinden beklentilerini açıkça belirtmelidirler.
Öğrencinin aldığı eğitimin sonucu okuldan çok veliyi ilgilendirir. Her anne babanın en büyük dileği başarılı çocuklar yetiştirmektir. Çocuğun eğitim-öğrenme bilincinin gelişiminde en az okul ve öğretmen kadar velinin tutumu, eğitim anlayışı ve çocuğuna vereceği destek de önemlidir. Velinin, çocuğunun yanında okulu, öğretmeni verilen ödevleri eleştirip gereksiz ve çok bulması, çocuğunun yorulacağı düşüncesi ile onun yapması gereken ödevleri kendisinin yapması öğrencinin okul-öğrenme algısını olumsuz etkilemekte başarısız olmasına neden olmaktadır. Çocuğunun eğitimi ile yakından ilgilenen, okulu öğretmeni ile düzenli görüşen ve iş birliği yapan anne babalar daha başarılı çocuklar yetiştirirler.
Eğitimden beklentilerin gerçekleşmesi birinci ve ikinci kademe yıllarında okul, öğrenci ve velinin iş birliği içinde kendilerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmeleri ve birbirlerinin yaptığı çalışmaları denetleyebilmeleri ile mümkündür. Eğitimin taraflarından her hangi birinin sorumluluğunu yerine getirmemesi beklentilerin gerçekleşmesini engeller. Okul ne kadar çok çaba harcarsa harcasın, aile çocuğunun gelişimini bilinçli destekleyecek adımları atmadığı sürece istenilen sonuçlara ulaşmak zordur.
Eğitimin tarafları okul-öğrenci ve veli olduğundan özellikle ilk ve birinci ve ikinci kademede öğrenim gören öğrencilere 25 Ocakta verilecek karnelerdeki notlar öğrencinin olduğu kadar veli ve öğretmenin birlikte çalışarak ürettiği sonuçlardır. Velilerin çocuklarının karnelerini bu bilinçle değerlendirmeleri gerekmektedir. Karneye göre çocuklarının hangi alanda ne eksiği olduğunu görüp, eksiklikleri gidermek için çocuklarına destek olmaları ve okulla daha sıkı iş birliği içinde olmaları gerekmektedir.
Okul ve aile; çocuğu birinci ve ikinci kademe öğrenim yıllarında okumaya, düşünmeye, sorunlara çözüm üretmeye, akranları ile sağlıklı ilişkiler kurmaya, rekabet etmeye, çevresine duyarlı ve saygılı olmaya, sorumluluklarının farkında olmaya ve araştırmacı olmaya ne kadar çok zorlar ve yönlendirirse o kadar başarılı olmasını sağlar. Çocuğu ne kadar çok kolaycılığa alıştırırsanız o kadar tembelliğe itmiş ve geleceğini karartmış olursunuz.
Çocuğa verilecek eğitim disiplinlerin % 80‘i birinci ve ikinci kademe yıllarında tamamlanmış dolayısıyla öğrencinin akademik geleceği belirlenmiş olur. İkinci kademe eğitimi bittiğinde çocuğun eğitim alışkanlıkları oturmuş olacağından geri dönüp bu eğitim disiplinlerinin edinilmesi imkansız denecek kadar düşük ihtimaldir.
                                                                           
         Hatice YILMAZ



Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)