adscode
adscode

Büyük veri, ebola salgınını önler mi?

​Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Batı Afrika’da ortaya çıkan ve 5600’dan fazla kişiyi etkileyen tarihin en büyük ebola salgını şimdiye dek 2800 kişinin ölümüne yol açtı. 1,4 milyon insanı etkisi…

Büyük veri, ebola salgınını önler mi?
Bilim Teknoloji
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Batı Afrika’da ortaya çıkan ve 5600’dan fazla kişiyi etkileyen tarihin en büyük ebola salgını şimdiye dek 2800 kişinin ölümüne yol açtı. 1,4 milyon insanı etkisi altına alacağı tahmin edilen salgın için büyük verinin de kullanıldığı çıkış arayışları sürüyor.

Yaklaşık on yıl önce Uganda’da baş gösteren bir önceki ebola salgını 425 can almıştı. Ancak o zaman sağlık örgütlerinin ve kurumlarının elinde olmayan kaynaklar günümüzde hizmete hazır, mesela büyük veri...

Kathleen Caulderwood’un International Business Times’da yer alan haber - röportajı büyük verinin can alıcı salgına olası etkileri üzerine...

ABD Savunma Bakanlığı için çalışan Virginia Biyoinformatik Entitüsü’nden Madhav Marathe ve ekibi, dokuz yıldır ebola ve H5N1 gibi öldürücü salgınların yayılımını izliyor. Geleneksel metodların yanı sıra son yıllarda cep telefonu ve sosyal medya verilerinden de faydalanıyorlar. Sosyal medya gönderileri de dahil bütün verilerle oluşturdukları ‘sanal alem’ üzerinden geniş ölçekli yayılım simulasyonları geliştiriyorlar. Marathe’nin ekibinden Caitlin Rivers, yeni projeleri #HackEbola kapsamında tüm bu verileri düzenliyor ve analiz ediyor. Sonuçlar ise internet üzerinde yayınlanıyor.

Son salgın, eboladan etkilenen ülkelerde sağlık sisteminin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor. WHO verilerine göre, Sahraaltı Afrika dünya nüfusunun yüzde 1’ini barındırırken, küresel salgın potansiyelinin yüzde 24’ünü yüklenmiş durumda. Salgından önce Liberya’da 70 bin; Sierra Leone’de ise 45 bin kişiye 1 doktor düştüğü de bu veriler arasında. Yine bu verilerden yola çıkarak, 2013 sonunda 551 milyon olan mobil kullanıcı sayısının 2019 sonunda 930 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Ebola ile mücadele eden doktorlar için bu veriler değerli birer kaynak.

“Eğer aynı salgın ABD kaynaklı olsaydı, sağlık hizmetleri ve elektronik kayıtlar açısından çok daha farklı bir yerde duruyor olacaktık.” diyor Boston Üniversitesi biyoistatistik profesörü Laura Forsberg White. Harvard Halk Sağlığı Fakültesi’nden Caroline Buckee de, son birkaç yıldır mobil telefon verileri üzerinden salgınları izliyor. Buckee ve ekibi yerel mobil şirketleriyle işbirliği içinde çalışıyor ve başka hiçbir verinin bulunmadığı durumlarda salgının yönünü bu şekilde takip edebiliyorlar.

Herhangi biri telefonla arama yaptığında bu bilgi en yakındaki mobil iletişim merkezine ulaşıyor. Böylece yaklaşık yer tespiti yapılabiliyor. Buckee, mobil şirketlerinin verilerini ortak kullanıma açması durumunda, araştırmacıların insan hareketlerinin –ve dolayısıyla salgının seyrinin- daha kolaylıkla analiz edebileceğini belirtiyor.

Bu konuda araştırmacıları yönlendiren tek veri mobil telefon hareketliliği değil elbette; aynı zamanda kullanıcıların telefonlarını hangi amaçla kullandıkları… HealthMaps adlı internet platformu, internet verilerini işleyerek salgının seyir yönünü izliyor ve olası çıkarımlarda bulunuyor.

Ebola –sıtmadan farklı olarak- enfekte olmuş kişinin kanı ya da salgılarıyla doğrudan temasla veya bu kişilerin vücut salgısının nüfuz ettiği objelerle temas yoluyla bulaşıyor. İnsanların ne zaman, hangi yöne doğru hareket ettiğinin bilinmesi bu anlamda büyük önem taşıyor.

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)