adscode
adscode

Demokrasi bayramı

Yarın seçim var. Ama, sanki bir felaketmiş gibi hemen herkes, bitse de kurtulsak havasında.

Demokrasi bayramı
Milliyet Diyalog
Oysa, eğer zerre kadar da olsa, demokrasinin önemine inanıyorsak, yarının bir şölen havasında geçmesi gerekiyor.
Ülkemizin gelmiş geçmiş en deneyimli politikacılarından birisi olan Demirel’le, üniversitelerde çok sayıda program yaptık.
Öğrencilerin en önemli eleştiri konularından birisi hep eksik ya da verilmeyen demokratik haklar oldu.
Hemen hepsini haklı bulmasına karşın, her defasında, sonucu ne olursa olsun, seçimlerin düzenli yapılıyor olması, demokratik bir ülke olmamızın en büyük güvencesi dedi.
Bu açıklamalar, elbette öğrenciler için hiçbir zaman yeterli olmadı. Ama çevremizdeki ülkelerle kıyaslandığında sandığın önemini çok daha iyi kavramaya başladık.
Peki sandık her şey mi?
Evet her şey.
Sonuçlar hoşumuza gitmese de içimize sindirmek zorundayız.
Eğer ortada yanlış giden bir şeyler varsa, bunu değiştirmenin yolu yine sandıktan ve bilinçli seçmenden geçiyor.
İşte bu yüzden, daha iyi bir demokrasi için oyumuzu namus borcu gibi görüp ona göre değerlendirmeliyiz.
Demokrasinin aldığı ölümcül yaralardan kurtulup daha güçlenmesi için, seçimleri, matem havasından kurtarıp, bayram coşkusuna dönüştürmeliyiz.
Seçimlerin, demokrasiye gerçek anlamda katkı sağlaması için olmazsa olmazlarımız olmalı. Bunların en başında da özgür irade ve temsil gücü geliyor.
Eğer bunlar yoksa, bırakın ileri demokrasiyi eksik olanını da korumak zor olur...

Herkes eşit
Sandık dışında herkesin eşit olduğu başka bir ortam bulmak mümkün değil.
Kimimiz genç, kimimiz yaşlı, kimimiz zengin, kimimiz fakir, kimimiz okumuş, kimimiz cahil, kimimiz kentli, kimimiz köylü, kimimiz kadın, kimimiz erkek olarak binlerce farklı gruba ayrılıp, farklı üstünlükler elde edebiliriz. Ama sandık başına gidildiğinde, herkesin tek oyu var. Zengine, okumuşa, kentliye, üretene fazla oy hakkı tanınmıyor.
Zaten demokrasinin en güzel yanı da bu.
Peki toplum olarak biz bunun ne kadar farkındayız.
İstismar ediliyor diyenler çok. Lüks görenler de var. Onlara önerimiz demokrasi tarihimizi yakından incelemeleri.
Halkımız hiçbir zaman ne kimsenin kulu kölesi olmuş ne de özgür iradesini ipotek altına koymuştur.
Onun yanıldığını sananlar, aslında kendilerinin yanıldığını anladıklarında çok geç oluyor.
Keşke bunu iktidardayken de, muhalefetteyken de zamanında anlayabilseler.
Çuvaldızı önce onlara batırma yerine önce kendilerine batırabilseler...

Tam demokrasi
Tam demokrasi için önce sandığa gidilmesini ve özgürce oy kullanılmasını sağlamak gerekir.
İşte bu noktada üniversiteli genç seçmenlerin önemli sıkıntıları var.
Yüz binlerce üniversite öğrencisi, demokrasinin gereğini yerine getirmek için dünden itibaren ailelerinin bulunduğu yani nüfuslarının kayıtlı olduğu illere akın ettiler.
Bir taşla iki kuş vuracaklar. Hem ailelerini ziyaret edip hasret giderecekler hem de en temel demokratik haklarını kullanacaklar.
Ama şu sıralarda üniversitelerin neredeyse tamamında ya ara sınavlar var ya da finaller.
Ve hepsi de çok önemli.
İşte bu yüzden, en azından pazartesi günkü sınavlar ertelenebilir yoksa çok sayıda öğrenci sandığa gitmekten vazgeçebilir.
YÖK bu günler için var. İki satırlık bir açıklama yapsa yeter de artar.
Eğer o yapmıyorsa Yüksek Seçim Kurulu devreye girmeli ve bu konuda öğrencilerin elini güçlendirmelidir.
Yoksa on binlerce öğrenci oyunu kullanamayacak...

Haberin devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)