adscode
adscode

Maarif nazırı müfredatı deruhte etti

Müfredat hafifletilecek, ders yükü azaltılacakmış! Bunun yerine keşke ilgi ve yeteneklere göre bireysel gelişimi ön plana alan bir model üzerine kafa yorulsaydı!

aguclu@milliyet.com.tr




Müfredat nihayet açıkladı. En büyük değişim 100 yıl önceye
dönmek oldu. Eğitim yeniden Maarif oldu. MEB’in dışında alkış tutan da yok gibi. Uygulamalı eğitime geçilecekmiş peki ama nerede ve nasıl?

Müfredat hafifletilecek, ders yükü azaltılacakmış!
Bunun yerine keşke ilgi ve yeteneklere göre bireysel gelişimi ön plana alan bir model üzerine kafa yorulsaydı!

Her kademede uygulamalı eğitim için atölye, laboratuvar, konferans salonu, spor salonu ve sanat sınıfları olması gerekir.
Hkaç okulumuzda bunlar var?

Daha da önemlisi sınavda soru çıkmayan derslerin, dersten sayılmadığı bir sistemde uygulamalı eğitim nasıl cazibe merkezi haline gelecek?

Araştıran, düşünen, soran, sorgulayan , fikir yürüten bir bakış açından hiç söz edilmiyor.

Dahası hafifletme ve sadeleştirme adına konu tekrarları kaldırılmış!
Oysa eğitimin ve öğrenmenin temeli tekrara dayanır!

Kariyer planlaması sadece 10. sınıfa bırakılmış. Yani dar bir alan sıkıştırılmış.

Öğrenciyi keşfetme anaokuldan başlamalı, ilk ve orta okulda geliştirilmeli, lise öğretimi boyunca da her sınıfta üç haftalık stajlarla uygun mesleklere yönlendirme şeklinde olmalıydı.

Sınav odaklı eğitimden üretime ve yaşama yönelik eğitim konusunda bir değişimin izleri görülmüyor.

Ahlaklı, Erdemli, yetkin, estetik değerlere sahip, sportmen ve en önemlisi de Türkçe konusunda her türlü donanıma sahip bir gençlik 100 yıllık hayalimizdi.

Geldiğimiz nokta ortada.

Değişen ne olacak?..


‘Yetkin ve erdemli insan’

Taslakta, derslerin içeriklerinin yanı sıra ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımı da yapıldı.

Buna göre, hedeflenen öğrenci, “yetkin ve erdemli insan” olarak tanımlandı.

Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi.

Yeni müfredat taslağında öne çıkan değişiklikler şöyle:

- Beceri temelli bir program yapısı oluşturuldu.
- Eğitim öğretim süreçlerinde öğrencilerin aktif şekilde katılımlarını sağlayacak öğrenme yaşantıları tasarlandı.
- “Sistem okuryazarlığı” ilk kez müfredata girdi. Buna göre öğrencilerin getirilen herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendisinin belirlemesi, kendi kendine öğrenebilmesi amaçlandı.
- 9 alt okuryazarlık türü belirlendi. Bunlar bilgi, dijital, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik, sanat olarak sıralandı.
- Sonuç yerine süreç odaklı ölçme değerlendirme yaklaşımı benimsendi.
Yeni müfredata yönelik gelen ilk yorumlarda öne çıkanlar şöyle:
- Matematik’te 12. sınıflarda işlenen integral konusu müfredattan çıkarıldı, limit ve türevin kapsamı artırıldı.
- Yeni harf grupları eskiye nazaran çok daha mantıklı oldu. Türkçe dersinde dinleme ve anlatmaya önem verildi. Matematik dersi için her temada oyunseverlik ile ilişkilendirme var, yani oyunla öğretme önemsedi.

Öğretmenler ne diyor?

Eğitim sendikalarının eleştirileri zehir zemberek. Eminiz ki bir haftalık askı sürecinde görüşlerini çok daha net ortaya koyacaklardır.

Öğretmenlerimizden gelen değerlendirmeler ise şöyle:

. Psikoloji,Mantik veSosyolojinin seçmeli olması, felsefeyi öksüz bırakmakta,filozofların yaşadığı toplumsal olayların irdelenmesi,kimlikleri,kişiliklerin görüşleri üzerindekipsikolojik etkinin yansıtılması ve aklı ilkelerin düşünme biçimlerinin kavranması zorunludur. Felsefe müfredatı güzel

. Öncelikle her okulda laboratuvar, konferans salonu ve bu eğitim çalışmalarına dahil olacak eğitimciler olmalı.

. Almanca Ortaokulda yaygınlaşmalı, ilkokul seviyesinden başlanarak sağlam temellerle lise öğretiminde tekrar ortak dersler arasında yer almalı. Çocuklarımıza bilim, sanayi, teknoloji, mekanik-elektronik dili Almanca dilini sağlam olarak edindirmeliyiz

. Program Türkiye Yüzyılı hedeflerinden oldukça uzak, evrensel bakış açısının yetersizliği Yabancı dillere ALMANCA ve İNGİLİZCEYE yönelik umursamaz önemsemez olması en büyük kanıt, bu tüm dil öğretmenlerinin genel görüşü....

. Kıyafet serbestisi ile gece yattığı pijamayla kalkıp deftersiz, kitapsız gelen öğrenci var. Geri gönderemiyorsun. Bir şey de yapamıyorsun. yarın giy kıfafetini dersin, he he der ve ertesi gün yine aynı şey. disiplin kaçmış. Kravat gevşeyince eğitim de gevşedi. Kravat kalkınca ...

. Hiç bir nüfredat değişikliği/hafifletmesi bu ülkenin eğitim sistemini geliştirmedi. Tersine daha da beter hale getirdi ki sonuç ortada. Yeni müfredat taslağını da laf kalabalığı buluyorum

. 4+4+4 başlı başına bir sorundur. okumak isteyen 16-17-18 yaşındaki genci(çocuğu) zorla okula getiriyorsun. ve Öğretmen çok yetkisizdir. Saldırı, mobing ve cimere şikayete açıktır. Korkarak sınıfa giren öğretmenler varken, müfredat bir şey ifade etmiyor.

. AKP'nin sloganı olan 'Türkiye Yüz Yılı' ifadesi bilimsel, laik ve demokratik olması gereken Eğitim politikalarına isim olarak verilmesi ve 100 Yıl önce Eğitim olarak değiştirilen maarif kavramının kullanılması değişimin ileriye dönük olmayacağının en önemli göstergesidir.

. Önce okulların öğretmen açığı kapatılsın, tuvaletlerin hijyenikliğı sağlansın. Lüzumsuz idarecilerin görevleri sonlandırılsın,müfredat yarı yarıya kendiliğinden düzelir.

. Okul öncesi öğretmeni olarak uygulanabilir bulmadım. Çocukların seviyesine uygun değil. Ayrıca evrak yükü yüzünden çok zorlanıyoruz, zaten gün içinde yüksek sese maruz kalıyor ve molasız 6 saat çalışıyoruz. Dezavantajlı bir bölgede görev yapıyorum ve bu program esnek de değil...

. Limit türev integral kaldırılması iyi olmuş, zaten yalan yanlış öğretiyorlar.
Küme asla kalkmamalı, hatta Modüler aritmetik ve Bağıntı eklenmeli.
Konikler sadece parabol ile sınırlandırılmamalı, genel tanımdan başlayarak hepsi öğretilmeli.
Geometri haftada 2 saat ayrı ders olmalı.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Hayal kırıklığı
Zor saatler…
Zor sorular ve zor gün!
Arka bahçe sevdası