Türk bilişim sektörü 70 milyar TL’yi aşan büyüklüğüyle, geleceğin kurgulanmasına katkı sağlarken, sektör ‘kalifiye eleman’ sıkıntısı yaşıyor. Bilişim sektörünün önemli aktörlerine göre, yaklaşan üniversite sınavlarına hazırlanan gençler bilişimdeki geleceğe yönelmeli, gelişmeye devam eden bu dev pazara tam donanımla girmeli…
Nesnelerin Interneti (IoT) konseptinde arge çalışmalarını yürüten ve çip ve kimliklendirme çözümleriyle TOBB ve Tepav tarafından açıklanan ‘en hızlı büyüyen 100 firma’ listesine 13’üncü sıradan girme başarısını göstererek Türkiye’nin en hızlı büyüyen firması olan, ANKAREF’in Genel Müdürü Erhan Binici, geleceğin dünyasına yön verecek teknolojilerin üretilmesi konusunda her geçen gün yeni inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarının artarak devam ettiğini ifade etti.
Türkiye’nin bu yeni bilgi ekonomisinde, teknolojiyi üreten ülkeler kategorisine geçmesinin, genç bilim insanları ve yenilikçi yeteneklerin artmasıyla sağlanacağının altını çizen Binici, “Bilgi Teknolojileri (BT) sektörünün dünya ekonomisindeki ortalaması yüzde 2,5 iken bu oran Türkiye ortalamasında yüzde 1... Dolayısıyla Türkiye’nin BT sektöründe dünya ortalamasını yakalayabilmek için yaklaşık 2,5 katlık bir büyümeye ihtiyacı var. Bilgi teknolojisinde dünya markası haline gelmek Türkiye gibi genç beyinlerin hızla yetiştiği bir ülke için hayal değil. Ancak yetişmiş, donanımlı eleman sıkıntısı yaşanan bir sektör. Dünya çok önemli başarılara imza atarken, Türk BT sektöründe büyümeye çalışan markalar, kalifiye bilişimci bulamamaktan yakınıyor. Bu durumu Türkiye’nin lehine çevirmek genç kuşağın elinde. Gençlerin mutlaka üniversite tercihlerini yaparken, geleceğin dünyasına yön verecek meslek alanlarına yönelmesini ve büyümesini artırarak devam ettiren bilgi teknolojilerini göz önünde bulundurmalarını öneriyorum” dedi.
-500 milyar dolar hedefi genç bilişimcilerle yakalanacak
Binici, Türkiye’nin 2023’e kadar olan 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin büyük kısmının bilgi teknolojileri sektörüyle karşılanacağına inandıklarının altını çizerek, şunları söyledi:
“Bilgi teknolojilerinin bu denli öne çıktığı bir dönemde bilişim kariyerlerinin cazibesi giderek artarken, üniversitelerimizde bu alanda çok fazla bölüm açılıyor. Gençlerin geleceği yönlendirecek bu bölümlerde yetişerek kariyerlerini şekillendirmeleri, ekonomik büyümeyi, istihdamın artmasını ve Türkiye’nin dünya pazarlarında daha da güçlenmesini sağlar. Bilişim sektörü, donanımlı çalışana en çok ihtiyaç olan sektörlerden biri… Türk gençlerinin pratik zekaları ve trendleri yakından takip eden geniş vizyonları, bilişim sektöründe kalite standartlarını yukarı çekerken, Türkiye’yi uluslararası pazarda daha da görünebilir kılacak.”
