Peki herkesin tekrar o yaşlara dönmek için dünyaları vermeye hazır olduğu yirmili yaşlardaki gençler, bunun farkındalar mı? Ya da o özlem duyulan yaşları doyasıya yaşıyorlar mı?
Evet demek çok zor. Çünkü hayatlarının en büyük mücadelesini bu yaşlarda veriyorlar.
Daha öncesi, ekmek elden su gölden gibiydi. Dünyanın en keyifli mesleği olan öğrenciydiler.
Üniversiteli yıllarla birlikte sıkıntılar başlıyor, bitirince de pek çok çoğu için ızdıraba dönüşüyor.
İş, evlilik, çocuk, taksitler derken o yıllar nasıl geçiyor farkına varmıyorlar.
İşin özeti, herkes onların yerinde olmak isterken onlar da sorunlardan arınmış yaşların özlemi içerisindeler…
Baksanıza artık bayramlar da bile hatırlanmıyor…