İnşaat sektöründe Türkiye’nin önde gelen gruplarından biri olan Kalyoncu Holding 80’li yıllardan itibaren açtıkları eğitim kurumları ve özellikle de verdikleri burslarla gençlere destek sağlıyor. Gaziantep’teki Gazikent Üniversitesi sadece bölgenin değil, Türkiye’nin de en iddialı üniversiteleri arasında. Klasik bölümler yerine geleceği yakalamayı, farklı bilim alanlarına yönelmeyi hedefleyen Gazikent Üniversitesi ile ilgili gelecek hedeflerini Mütevelli Heyeti Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu ile konuştuk.
Neden başka yatırım değil de eğitim?
Merhum Hasan Kalyoncu 1980’li yıllardan bu yana eğitime büyük önem verir, dar gelirli öğrencilere burs sağlardı. En büyük hayali ve rüyası ise eğitim kurumları kanalı ile topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirmekti. Bunun sonucu bugün bürokrasi, iş dünyası ve akademik hayatta memlekete hizmet eden yüzlerce, belki binlerce yetişmiş insandır. 1998 yılında kurduğu Erdem Koleji; Anaokulu, İlkokulu, Fen Lisesi ve Anadolu Lisesi bugün Gaziantep’in saygın eğitim kurumlarından birisidir.
Değerli büyüğümüzün eğitim sevdasını 30 Temmuz 2008 tarihinde kurulan Gazikent Üniversitesi tamamladı.
Bu güne kadar eğitime yönelik yaptığınız yatırımların tutarı nedir?
Yaklaşık 19 milyon.
Bu sektöre girdiğiniz için zaman zaman pişmanlık duyduğunuz oldu mu?
Karşılaştığımız bazı bürokratik engeller canımızı sıksa da nihayetinde insana hizmet etmek; öğrencilere eğitim, insanımıza istihdam sağlamak; ülkemize kaliteli eğitim almış insanlar yetiştirmek her şeyi unutturuyor.
Bundan sonrası için hedefleriniz?
Hedeflerimiz küreselleşen dünyadaki eğilimlerin ve değişimin farkında olarak müfredatımızı ve eğitim kadromuzu sürekli canlı ve dinamik tutmak. Bu yıl Hukuk Fakültesi yanında bazı yeni bölümler açtık. Gelecekte bunlara yenilerini ekleyerek, “bilgi temelli toplum” oluşturma hedefimize yürümek istiyoruz.
Anayasa değişikliği ile özel üniversitelerin önünün açılacağı söyleniyor. Vakıf üniversitesi olarak mı kalmak istersiniz, özel üniversite olmak mı?
Yukarıda açıladığım gerekçelerle, biz bu işe vakıf medeniyetimizin bize yüklediği bir misyonla başladık. Bundan dolayı da Vakıf Üniversitesi olarak yolumuza devam etmek isteriz. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde ve yıllarda öğrenciler lehine çok önemli desteklerimiz olacak. Öğrenciler vakıf üniversitesinde okuma ayrıcalığını ve farkını görecek ve hissedecekler.
Sizce vakıf üniversitelerinin önündeki en büyük engel nedir?
Bunu söylemeye gerek bile yok. Sayın Cumhurbaşkanımız Mayıs ayında yapılan Dünya Yükseköğretim Kongresinde açıkça belitti: “Vakıf Üniversitelerine üvey evlat muamelesi yapmayınız”. Dahası, “önlerindeki engelleri kaldırın” dedi. Sayın Başbakanımız da konun farkında ve “YÖK’e neşter vuracağız” diyor. Yeni bir kanun çalışması için talimat verdi.
Öğrenim ücreti maliyetlerinin düşürülmesi için öneriniz ne olur?
Öncelikle vergi yasasında bazı değişiklik yapılırsa, bu çok ciddi bir şekilde öğrencilere yansır. Ayrıca, eğer eğitim bir ülkenin olmazsa olmazı ise eğitimin finansmanı konusunda yeni modeller uygulanabilir. Öğrencilere ve ailelerine “geleceğe yatırım” anlayışı ile mezun olduktan sonra ödemek koşuluyla çok cazip krediler sağlanabilir. Bu konuda bankalarımız da elini taşın altına sokmalı, sosyal sorumluluk anlayışı ile konuyu ele almalılar, diye düşünüyorum. Bir diğer önemli konu ise, devletin öğrencilere verdiği harcı kupon veya nakit olarak öğrencilere vermesi. Okuyacağı üniversiteyi öğrenci seçsin.
Devlet üniversitesiyle ile haksız rekabet söz konusu mu?
Bu konuda bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Zira büyük bir haksız rekabet söz konusu. Yeni YÖK yasası ile bunların giderilmesini bekliyoruz.
Sizce Türkiye’nin en iyi üç üniversitesi hangileri?
İTÜ, Boğaziçi, İstanbul Üniversitesi
Öğrenciler neden sizi seçsin?
Öğrencilerin bizi seçmesi için birçok nedenleri var. Birincisi, bölgede dünya standartlarında eğitim veren bir vakıf üniversitesiyiz. Üniversiteyi ailesine yakın bir yerde okumak isteyenler bizi tercih edebilir. Bu açıdan bakınca bölgedeki 20’yi aşkın ilin öğrencileri için iyi bir tercih nedeniyiz.
Üniversiteyi ailesinin yaşadığı yerden farklı bir şehirde okumak isteyen diğer 81 ilden öğrencilere gelince, kendisini, ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimiz keşfetmek isteyenler için Gaziantep eşi olmayan bir marka şehir. Ülkemizin ihracat sıralamasında 6. Sıraya yerleşmiş bir endüstri merkezi ve 5 Organize Sanayi Bölgesi ile öğrencilere çok farklı staj imkanı sunan bir kent. Altı bin yıllık tarihi, müzeleri ve lezzet durakları yanında modern bir şehrin sahip olduğu tüm imkanlar var. Büyük şehirlerle kıyaslandığında hayat çok ucuz ve yollarda zaman tüketmek diye bir sorun yok. Tüm bunlara Gaziantep’in başta misafirperverlik olmak üzere diğer değerlerini ekleyiniz.
